WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu satışın borcun doğumundan önce yapıldığını, davacının iş makinesini 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacının aracın mülkiyetini kazandığını ve 3.kişinin kötü niyeti ispatlanmadığından bahisle istihkak davasının kabulüne karşılık olarak açılan tasarrufun iptalinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı-karşılık davacı alacaklı vekili ve yargılama gideri ile ilgili hükümde hata yapıldığı gerekçesi ile davacı –karşılık davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Takip dayanağı bono 22.04.2008 tarihinde düzenlenmiş, dava konusu araç ise bu tarihten sonra 27.04.2009 tarihinde satıldığından iptal konusu tasarruf borcun doğumundan sonra yapılmıştır....

    Mahkemece, tarafların dede torun olduğundan borçlunun durumunu bilebilecek durumda olduğunu ve mal kaçırma amacı ile satışın yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 899,89 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....

      Mahkemece, davacı vekilinin hem tasarrufun iptalini hem de B.K.nun 19 md.ye dayalı muvazaa nedeniyle işlemin iptalini istediğini bildirdiğinden, işlemin yapıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğunu dosyadaki belgelerle kanıtlayamadığı için B.K.nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle işlemin iptalini isteme hakkının bulunmadığı, yine İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin de davalılar arasındaki tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Mahkemece, davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiş ve yargılama sonunda tasarrufun iptali davası yönünden dava dayanağı borç kaynağı senetteki imzanın borçluya ait olmadığının anlaşıldığından, ikinci davanın ise alacaklı olduğu ispatlanmadığı gerekçesi ile heriki dava yönünden red kararı verilmiş karar davacı H.. Y.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası, birleştirilen dava ise İİK'nin 170/3 maddesi gereğince açılan alacağın tesbiti davasına ilişkindir. 1-Davacı tarafından 27.01.2010 tarihinde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası İİK'nun 281/1 ve HMK'nun 316/g bendine göre basit yargılama usulüne tabi davalardandır. İkinci olarak açılan İİK'nun 170/3 maddesine dayalı alacak davası ise yazılı yargılama usulüne tabi olup temyiz inceleme mercileri de birbirinden farklıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı ...’tan bonoya dayalı alacağı olan davacının borçlu aleyhine icra takibi yaptığını ancak borcun doğumundan sonra borçlunun ..., ... Köyü 1020 parsel sayılı taşınmazı, davalı ...’ye düşük bedelle devrettiğini bu nedenle tapunun iptalini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın, muvazaa nedenine dayalı tapu iptali davası olması halinde tasarrufta bulunan borçlu ...’ın hayatta olması nedeniyle, İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olması halinde de aciz belgesi olmaması nedeniyle reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin iken 21.03.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile B.K. 18. maddesine dayalı taşınmazın muvazaalı satışının iptali isteğine dönüştürülmüştür. İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarının temyiz inceleme görevi dairemize ait olup B.K.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan ve sonuçlandırılan davalara ilişkin temyiz inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın anılan daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda; Davacının " Öncelikle muvazaa hükümleri, kabul edilmemesi halinde tasarrufun iptali hükümleri gereğince İİK.nun 278, 279 ve 280. ve devamı maddeleri kıyasen uygulanarak..." talepli açmış olduğugörülmektedir. Mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, davacın ilk talebi olan TBK'nın 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken; dava dilekçesindeki ilk talebi olan muvazaaya dayalı istek yönünden araştırma ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi olmalıdır....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... .... İcra Mahkemesince (....); tasarrufun iptali davası yönünden dosya tefrik edilerek tasarrufun iptali davasında görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... .......

                İİK madde 277 e göre tasarrufun iptali davası; - Haciz yolu ile takiplerde; elinde kesin aciz belgesi veya geçici aciz belgesi sahibi alacaklı ; - İflas yolu ile takiplerde iflas idaresi tarafından, iflas idaresi, bu davayı açmak istemezse, kendisine -İİK. mad. 245 uyarınca dava hakkı devir olunan alacaklı tarafından açılır. İflas yolu ile yapılan takibe dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında, iflas etmeden önce elinden çıkartan borçlunun iflasına karar verilmiş bulunmasına (yani borçlunun iflası ile acz içinde olduğunun kabul edilmiş bulunmasına) göre kesin veya geçici aciz belgesi ibraz edilmesi, alacağın iflas masasına kaydedilmiş olması sebebi ile de alacağın kesinleşmiş olması ön şartı da aranmaz. Ancak; İflas yolu ile yapılan takibe dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı ayrı ayrı araştırılmalıdır....

                  Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan BK’nın 18. maddesinde düzenlenen biçimi ile dava konusu işlemin muvazaalı yapıldığı iddiasına dayalı iptali istemine mi yoksa İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine mi ilişkin olduğu, davanın İİK’nın 277 vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü hâlinde İİK’nın 284. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 13. Dava; mahkemece, İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiştir. Özel Daire ise, davanın, BK’nın 18. maddesinde düzenlenen biçimi ile muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu ve bu tür davalarda hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı belirtmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu