WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre,davacı-karşı davalı 3.kişinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir, 2- Uyuşmazlık 3.kişinin İİK.’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının karşı dava olarak açtığı İİK’nun 277.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Toplanan kanıtlara göre davacı-karşı davalı 3. kişinin davasının reddine,davalı-karşı davacı alacaklının tasarrufun iptali davasının kabulune karar verilmesi doğrudur. Ancak tasarrufun iptali davalarında amaç alacaklıya dava konusu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını almak yetkisini tanımaktır.Mahkemece tasarrufun iptali davasının kabulu halinde araç satışına ilişkin sözleşmenin asıl alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak iptalıne karar verilmesi gerekirken sözleşmenin tamamının iptali usul ve yasaya aykırıdır....

    Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı davalarda görevli mahkeme İİK'nun 281.maddesi uyarınca genel mahkemelerdir. Davaya konu malın tasarruf tarihindeki gerçek değeri ile takip edilen alacağın asıl ve eklentileri toplamından hangisi az ise o değer esas alınarak Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevi belirlenmelidir. Eldeki dava şirket hissesinin devrine dayalı ticari bir dava olmayıp, borçlunun alacaklılarının icra takibini karşılıksız bırakmak amacı ile yaptığı tasarrufun iptaline yönelik olduğundan uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu söylenemez. O halde mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre hükme varılması yerine davaya uygun düşmeyen gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesince ,talebin muvazaa temeline dayalı İİK 227 ve devamı maddelerine göre açılmış, İİK hükümlerine ve Türk Borçlar Kanunun 19.maddesi hükümlerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,davanın ticari niteliği bulunmaması nedeniyle TTK'nun 5/3,HMK'nun 1,114 ve 20.maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi ise ,davacı ve davalıların şirket olduğu,davacı ile davalı borçlu arasındaki alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı bu nedenle davaya Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğini belirtilerek karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        in anne -oğul olduklarından 6183 sayılı Yasa'nın 30.maddesine aralarındaki tasarrufun göre bağış niteliğinde olduğu ve iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 sayılı yasanın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ...'in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın devir edildiği 05.09.2012 tarihindeki davalı ...'...

          Taraflar arasındaki dava, Bankacılık Hukukundan yahut ticari ilişkiden değil, davacının temlik aldığı alacağına dayalı olarak dvalıların mal kaçırma kastıyla hareket etmeleri nedeniyle nakden tazmin isteminden kaynaklanmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlığın mal kaçırmaya dayalı tasarrufun iptali davası olduğu anlaşıldığından davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve ister İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasında olsun ister BK'nun 19.maddesine dayalı Muvazaalı işlemin iptali davasında ön koşul borcun tasaruf tan -muvaazalı işlemden önce doğmuş olması gerekmesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 25.10.2016 günü oybirliğiyle karar verilmiştir. ......

              Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davalarda kural olarak iptale konu olan tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda davacı alacaklının alacağına dayanak yaptığı icra takibi 01.01.2004 tarihli anlaşma tutanağına dayalı ilama bağlıdır. İptal davasına konu tasarruf ise 15.09.2003 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda tasarruf borcun doğumundan önce gerçekleşmiştir. Ancak davacı alacaklı 17.10.2007 tarihli duruşmada 01.01.2004 tarihli anlaşma tutanağının davalı borçlunun geçmişteki borcuna göre düzenlendiğini beyan etmiştir. Davacı alacaklıya alacağının daha önceki ilişkiden doğduğu konusu sorulmalı bu konuda yazılı belgelerde varsa ibrazı istenmeli, sonucuna göre hüküm verilmelidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilini temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'...

                Mahkemece, davacının aracı satın aldığı tarihte trafik kaydında haciz şerhi bulunmadığından 2918 sayılı yasaya uygun olarak yapılan noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile davacının aracın mülkiyetini kazandığını ve 3.kişinin kötü niyeti ispatlanmadığından bahisle istihkak davasının kabulüne karşılık olarak açılan tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı-karşılık davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2010/10305 2010/10697 Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280,maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İİK’nın 282. Maddesine hükmüne göre, borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler arasında zorunla dava arkadaşlığı vardır. Somut olayda, borçlu ... Ltd. şirketi dava da taraf gösterilmemiştir. Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup, re’sen nazara alınması gerekir....

                  Somut olayda, davacı ... sözleşmesine dayalı olarak takip yapmış ise de eldeki dava kredi sözleşmesine dayalı bir dava olmayıp borçlunun yaptığı tasarrufun iptaline yöneliktir. Bu nedenle uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle tüketici mahkemesinin görevine girdiğinden söz edilemez. O halde mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davaya uygun düşmeyen gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece haczin noter satışından sonra konulduğu, mülkiyetin satışla davacıya geçtiği davacının borçlunun kötü niyetini bildiğinin ve davacı yararına olan karini aksinin davalı alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçeleriyle istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına, tasarrufun iptaline yönelik karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davası ile İİK'nun 97/17.maddesine dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu