anlaşılmasına göre davacı 3.kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı- karşı davalı 3. kişinin karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tasarrufun iptali davasının amacı, bir alacağı ödememek için, mal varlığını azaltıcı veya artışını önleyici nitelikte, borçlu tarafından yapılan bir taraflı hukuki işlemler ve fiillerle, borçlunun amacını bilen veya bilmesi gereken kişilerle yaptığı tüm hukuki işlemleri alacaklının alacağı ile sınırlı olarak hükümsüz sayarak işlem konusu mal veya hak üzerinde borçluya aitmiş gibi cebri icraya devam edilerek alacaklının alacağını almasına imkan sağlamaktır....
Şikayet olunan vekili, müvekkilinin haczinin tasarrufun iptalinden kaynaklanan haciz olarak düşünülmediğinde dahi şikayetçinin 2009 yılında konulan haczinden daha önce 2008 yılından beri mer'i olduğunu, dosyada satış avansının mevcut olduğunu, müvekkili haczinin tasarrufun iptali davasından kaynaklanması sebebiyle taşınmazı devir alan kişilerin hacizlerine karşı önceliği olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir....
İİK'nun 283/1. maddesine göre, tasarrufun iptali davasını açan davacının tasarrufun iptali davası sabit olduğu taktirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde, cebri icra yolu ile alacak miktarı kadar hakkını alma yetkisini elde eder ve söz konusu malın haczedilmesini ve satışını isteyebilir. Davanın reddedilmesi ile, haczedilen mal üzerindeki haciz de kesinleşir. Alacaklı da icra takip işlemlerine devam ederek malın satışını isteyebilir. HMK'nun 114/1-4. maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak düzenlenmiştir. Hukuki yararın davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut olması yeterli olmayıp, dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar hukuki yararın devamı gerekir. Mahkemece, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiği takdirde, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yarar ortadan kalkacaktır....
Mahkemece takip konusu vergi alacağının tahakkuk tarihinin 24.11.2011 yılı olup tasarrufların ise bu tarihten önce 30.09.2010 yılında yapıldığı, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı alacaklı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, dosya içerisindeki ödeme emri ve haciz tutanağı içeriğinden borçlunun vergi borcunun 2010 yılına ait dönemi de kapsadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu tasarruf ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığından söz edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, borçlu ve diğer davalı arasındaki tasarrufun iptale tabi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre verilmesi gerekirken aksi yöndeki gerekçesi ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 14.1.2008 tarihinde kız kardeşinin eşi davalı ...'ya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ..., iptali istenen tasarrufun borçtan önce ve bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ...vekili, iptali istenen tasarrufun borçtan önce ve 55.000,00 TL'lik alacağa mahsuben müvekkiline devredildiğini, aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı oğlu ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili ile davalı ... vekili davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava açmadan önce borçlunun malı bulunduğu bu nedenle dava açılamayacağı ve aciz halinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları icra takibine bağlı davalar olup,sonuçta verilen iptal kararı da icra takibindeki miktarla sınırlı tutulmaktadır. Bunun sonucunda da alacağın herhangi bir şekilde ödenmesi halinde davanın konusu kalmamaktadır. Somut olayda Gaziosmanpaşa 1.icra müdürlüğünün 2006/5080 sayılı takip dosyasına konu olan borcun hükümden sonra tamamen ödenmiş olduğu 04.01.2008 tarihli tahsilat makbuzundan anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, borcun ödendiğinin anlaşılması halinde dava konusuz kalacağından İİK.nun 281/3 maddesi göz önüne alınarak buna göre hüküm tesisi gerekmektedir. SONUÇ: Davalıların temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 12.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Esas ve birleştirilen davanın davacı vekili, davalı borçlu ...'in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç taşınmazı 28.5.2010 tarihinde kayınbiraderi davalı ...'a sattığını belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ..., tasarrufun borçtan önce yapıldığını, üç taşınmazı 81.000 TL bedelle sattığını, sattığı evde halen oturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığını, taşınmazları banka kredisi kullanarak 81.000 TL bedelle ve iyiniyetle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek borçlunun dava konusu taşınmazını diğer davalı yeğeni Adem’e satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalılar arasındaki akrabalıktan dolayı tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Davalı borçlular vekili, talebin İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğunu, icra takibine itiraz edildiğinden ve itirazın iptali davası derdest olduğundan kesinleşmiş bir alacak ve aciz belgesi bulunmadığını, tasarrufun borçtan önce ve bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasında dava şartlarının gerçekleşmediğini, taşınmazın 7.000 TL bedelle alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemnece iddia, savunma, toplanan delillere göre İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı dosyasına konu alacağın kesinleştirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gereklidir....