Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Avlulu iki katlı kargir taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından, İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini ve müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/648 Esas 22/10/2020 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilince bu ara karar istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili şirket arasında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, müvekkil şirketin davacı tarafa borçlu olmadığı gibi üzerine ihtiyati haciz konulan malların tasarrufa konu olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz ve araçların sözü edilen diğer müflis şirketten müvekkili şirkete devir edilmediğini, İİK.277 maddesi ile TBK 19 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarının koşullarının ve tabi olduğu yargılama usullerinin birbirinden farklı olduğunu, aynı davada hem TBK'nın 19. maddesine hemde İİK'nın 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali istenmesinin mümkün olmadığını, tüzel kişilik perdesinin aralanması davasının ise bu iki davadan farklı olduğunu belirterek ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Talep: Tasarrufun iptali davasında, ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin ara karara karşı itiraz üzerine itirazın reddine dair mahkemece verilen ara kararın kaldırılması istemidir....

Tasarrufun iptali davalarında İİK 281/II fıkrası hükmüne göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Tasarrufun iptali davasının şartlarının yargılama aşamasında mahkemece değerlendirilecek olması ve Yargıtay 17....

1 parselde bulunan gecekondusunun yıkılarak TOKİ tarafından aynı yere yapılacak toplu konutlarda konut edinme hakkının alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla davalı eşi Ayşe Erdoğdu'ya devrettiğini belirterek TBK 19. maddesi gereğince ve İİK'nın 277 vd. maddeleri kıyasen uygulanmak suretiyle tasarrufun iptali ile kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtilaf konusu taşınmaz ve hak kayıtları üzerine teminatsız ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olduğu ve verilen ihtiyati tedbirin ihtiyati haciz mahiyetinde olduğunun kabul edilmesi gerekir. (Yargıtay 17. HD. 2018/1293 E.2020/2526 K. 2018/600 E. 2019/8865 K.) İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonunda davacının alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır....

İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır....

Bu açıklamalardan sonra tekrar somut olaya gelince; davacı tarafça dava dilekçesinde TBK 19 maddesi ve İİK 277 vd. maddeleri uyarınca (nam-ı müstear iddialar nedeniyle) muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ile, dava konusu edilen araç üzerine İİK 257- 281/2 maddeleri uyarınca teminatsız İhtiyati haciz tesis edilmesine, bu talep uygun görülmez ise mahkemece uygun görülecek teminat ile 34 XX 744 plakalı araç üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep edildiği, ihtiyati haciz talebinin 11/10/2022 tarihli ara kararı ile reddedildiği, bunun üzerine davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Benzer bir olayda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2011/9202 Esas, 2011/14674 Karar sayılı ilamında; "...ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nun 257. maddesinde belirlenmiş olup, mahkeme gerekçesinin aksine başlatılan ilamsız icra takibine itiraz edilmiş olması nedeniyle takibin durması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir....

davalı borçlunun adına kayıtlı taşınmazı borcun doğumundan sonra davalı Ahmet Balcı'ya devrettiğini, davalılar arasında yapılan satış işleminin muvazaalı olduğundan iptali gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğü'nün 2017/6429 Esas sayılı dosyasından kaynaklı alacakları ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere, öncelikle taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına, Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Koyunevi Mah., Kayabaşı Mevkii, 114 ada, 22 parsel sayılı tarla nitelikte taşınmazın davalı-borçlu T5 diğer davalı Ahmet Balcı'ya devrine ilişkin tasarrufun İİK 277 vd maddeleri gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davalı tarafça ihtiyati haczin itirazen kaldırılması talep edilmiş ise de, evrak kapsamı, takip tarihi ve tasarruf tarihleri nazara alındığında İİK'nu uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli yaklaşık ispat şartlarının somut durumda gerçekleştiği, temlik sözleşmesi uyarınca dava dışı Merter Şirketi tarafından davalıya çek ile ödeme yapıldığının belirtildiği, ihtiyati aciz için alacağın varlığının kesin delillerle ispatının gerekmediği bu itibarla mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesi yerinde isede, somut talebin özellikleri gereği, mahkemece dava dilekçesinde belirtilen dava değeri olarak gösterilen ve harcı yatırılan miktar ile sınırlı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken temlik sözleşmesine konu miktarın tamamı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi yerinde görülmemiş olup, HMK'nın 353/1- b-2 bendi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Açıklanan bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davalarında gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davalarında, davanın görülebilirlik şartlarından birisi alacağın varlığı, bir diğeri de alacağın iptal isteğine konu tasarruftan önce doğmuş olması gereğidir. Bilindiği üzere; gerek TBK'nın 19.maddesi kapsamında açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları, gerekse İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında açılan iptal davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez....

UYAP Entegrasyonu