Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların İİK.nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerekmekte olup nitelikleri itibariyle de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda sayılan ticari davalardan da değildirler. Bu durumda, açılan davanın ticari nitelikte olmaması nedeniyle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkında yapılmış icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması, gerçek bir alacağın bulunmasının gerektiği, eğer dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİk 143.madde) veya geçiçi aciz (İİK 105.madde) belgesinin bulunması da gerektiği, aciz belgesinin varlığının sadece İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları...

      Eğer dava ...277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİK 143.madde)veya geçiçi aciz (İİK 105.madde)belgesinin bulunması da gereklidir. Aciz belgesinin varlığı sadece İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır....

        vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 31.3.2015 gün, 2013/18072 Esas ve 2015/5187 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 31.3.2015 gün 2013/18981 Esas ve 2015/5198 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak Menderes 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.3.2013 gün ve 2011/664 Esas 2013/206 Karar sayılı ilamının “Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 284.maddesinde iptal davası hakkının batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşeceği hüküm altına alınmıştır....

          İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacılar tarafından dosyaya kesin aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Davacı tarafından borçlu ... adresinde yapılmış bir haciz de bulunmamaktadır....

            Davalı Kemal usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre uyuşmazlığın aile mahkemelerinin görev alanına girdiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HUMK'nun 76.maddesine nazaran bir davada ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara uyan maddeleri bulmak, uygulamak ve hukuki nitelendirmesini yapmak hakimin doğrudan görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve açıklamalara göre davacının dava açmaktaki amacı,borçlunun kendisine olan nafaka borcunu ödememek kastı ile yapmış olduğu tasarrufun iptalini ve icra marifetiyle nafaka alacağının tahsilini sağlamaktır. Hal böyle olunca uyuşmazlığın İİY'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunda duraksamamak gerekir. Tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme alacağın miktarına göre Sulh veya Asliye Mahkemeleridir....

              İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

              Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava her ne kadar İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali isteği ile açılmış ise de davacı vekili tarafından mahkemeye verilen 10.06.2007 tarihli ıslah dilekçesinde tasarrufun iptali isteklerini takipsiz bıraktıklarını ve M.K.nun 506 ve devamı maddeleri uyarınca tenkis talebinde bulunduklarını bildirmiş ve mahkemece de tenkis yönünden hüküm kurulmuş olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 1.Hukuk Dairesine aittir. Ancak aynı daire tarafından aidiyet kararı verilmiş olduğundan temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa SUNULMASINA 21.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, iddia, savunma toplanan delilleri göre, borçlu şirket yönünden alınmış aciz belgesi bulunmadığı, icra dosyasında haczedilen malların bulunduğu, haczedilen malların paraya çevrilmediği, davacı alacaklı tarafından öncelikle mahcuz malların paraya çevrilmesi sonucu alacağını tahsil etme yoluna gitmesi gerektiği, mahcuzların satışı sonucu alacak miktarı karşılanmadığı takdirde aciz belgesi alındıktan sonra tasarrufun iptali davasının açılmasının mümkün olduğu bu bağlamda İİK 105 ve 277 maddeleri gereğince sübut bulmayan davanın davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri mahkemece de kabul edildiği gibi borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK 105)veya kati aciz belgesinin(İİK 143) bulunmasıdır....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2013/5179 esas sayılı dosyasındaki alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın tasarruftan itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığından İİK 277 ve devam maddeleri uyarınca açtığı tasarrufun iptali davasının reddine, davacının BK 19. maddesi uyarınca açtığı muvazaaya dayalı iptal davasının da esastan reddine karar verildiği, hükmün davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde açıkça; "HUZURDAKİ DAVA TARAFIMIZCA TERDİTLİ BİR DAVA OLARAK AÇILMAMIŞ OLUP DAVAMIZ TBK 19 HÜKMÜ UYARINCA İİK 277 VD. MADDELERİNİN KIYASEN UYGULANMASI TALEPLİ OLARAK AÇILMIŞ MUVAZAA NEDENİNE DAYALI TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. DAVA DİLEKÇEMİZİN SONUÇ VE TALEP KISMINDA DA BU HUSUS AÇIKÇA ANLAŞILMAKTADIR. HUZURDAKİ DAVA TBK MD 19 UYARINCA MUVAZAA NEDENİ İLE TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR....

                  UYAP Entegrasyonu