Davacı vekili, 21/11/2017 ve 30/11/2017 tarihli celselerde, davanın, muvazaalı ipoteğin iptaline ilişkin olduğu, sıra cetveline itiraz yönünden taleplerinin bulunmadığını açıklamıştır. İlk derece mahkemesince de, dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimi ve davacı vekilinin açıklamalarına göre, mahkemenin davanın nitelendirilmesine ilişkin kabul şekli isabetlidir. Ancak davacı tarafın herhangi bir hukuksal neden bildirmemiş ve muvazaaya dayanmış olması nedeniyle, davanın hukuki dayanağı İİK 277 ve devamı maddeleri yanında, dava tarihinde yürürlükte bulunan BK'nın 18. maddesi de oluşturmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) -KARAR- Dava, İİK.277.maddesine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 17.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 26.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2392 KARAR NO : 2023/2965 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/6 ESAS, 2023/283 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Çorum 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... ve ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçluların, dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara satışlarına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin aciz belgesi sunulmadığı ve sunulan belgenin de aciz belgesi niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Somut olayda bilirkişi tarafından belirlenen 17.750,00 TL ile davalı 3.kişi tarafından ödendiği ispatlanan 9.325,00 TL arasında bir misli fark bulunmadığından dava konusu tasarrufun İik 278/3-2.madde gereğince iptali doğru olmamakla beraber dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davalı 3.kişi ...'ın borçluların durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olduğu anlaşıldığından dava konusu tasarrufun İiK 280/1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına, iptali istenen tasarrufun borçtan sonra yapılmasına ve 17.6.2009 tarihli haciz tutanağının İİK 105 anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde bulunmasına göre ve dahili davalı borçlular ve ... vekili ile davalı ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonuçu itibarıyla doğru bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 245,81 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... ve dahili davalılar alınmasına 3.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/449 ESAS 2022/402 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 05/07/2022 tarih 2020/449 Esas 2022/402 Karar sayılı ilamına davalı ve davacı tarafça İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; 5235 Sayılı yasanın 35/1....
davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı tasarrufların iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla BK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulanması kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/69 esas, 2023/65 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
Hukuk dairemizin sayın çoğunluğu dahi, B.K nun 18. maddesine dayanılarak hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptaline ilişkin kararlarda İİK nun maddesine uygun hüküm kurulmasını aramaktadır. Bu uygulama dahi, B.K nun 18.maddesinin açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarının tek başına yeterli ve yasal dayanağı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, hukuki işlemlerin (tasarrufların)iptali ile ilgili taleplerde İİK nun 277-282. maddelerinde düzenlenen ön koşullar açılan davalarda aranmazken İİK nun 283. maddesine uygun hüküm kurulmasını aramak kanaatimizce çelişkidir. Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ''.....Dava dilekçesinde bulunan talebin İİK.270 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş tasarrufun iptaline yönelik olduğu, işçilik alacağına ilişkin davanın iş mahkemesi dosyasında devam ettiği, henüz kesinleşen bir ilam bulunmadığı gibi davalılar aleyhine yapılmış herhangi bir icra takibinin de bulunmadığı, tasarrufun iptali davası açılması için öngörülen ödemeden aciz belgesinin dosyaya sunulmadığı, kaldı ki bu davanın dinlenebilmesi için ön koşul ve özel dava şartı niteliğindeki tasarrufun talebe konu borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerektiği, buna göre davacı tarafın İİK.270 ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep edebilmesi hak ve yetkisinin doğmadığı anlaşılmakla davanın ön koşul ve özel dava şartı yokluğu nedeniyle diğer ön koşul ve özel şartlar aranmaksızın usulden reddine karar vermek gerektiği'' gerekçesiyle; AÇILAN DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE, karar verilmiştir....