Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 21.01.2019 tarih, 2017/5551 Esas ve 2019/402 Karar sayılı bozma ilamında; "davalı ...’ın hem kendi için hem de ortağı ve yöneticisi olduğu ... Tarım Nakl. Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. için başvuruda bulunarak 6736 sayılı Yasa kapsamında borçlarını yapılandırdığı, yapılandırılan borçları ödediği ve 19.06.2017 tarihi itibariyle ...’ın ve ... Tarım Nakl. Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd....

    Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı borçlu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışıdaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu araçların borcun doğmundan sonra borçlu tarafından mali durumunu bilen Mehmet ve borçlu şirket ortaları ile organik bağ içinde bulunan ...ne yapılan satışların iptali yerinde ise de ... anılan şirket tarafından dava dışı Büyüksoylu Ltd. Şti'ne onun tarafında da ...Ltd.Şti'ne satılmış, .. plkalı araçta davalı ... tarafından Sönmez Ltd.Şti'ne satılmıştır....

      Dava, 6183 SK'nun 24. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 SK'nun 26.maddesinde tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmaz 7.5.2007 tarihinde davalı ... ... tarafından 5.kişi konumunda bulunan davalı ...'a satılmış, eldeki dava ise 17.7.2012 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, mahkemece hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken farklı gerekçeyle reddine karar verilmiş ise de bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Dava, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Anılan yasada öngörülen nedenlere dayalı olarak iptal davasının açılabilmesi için öncelikle kesinleşmiş ve muaccel hale gelmiş bir kamu alacağının bulunması gerekir. Bir başka anlatımla ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmiş olması ve bu ödeme emrinin kesinleşmiş olması gerekir. Somut olayda ödemeye çağrı mektubu ve ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından İdare Mahkemesine bu belgelerin iptali istemiyle davaların açılmış olduğu ve davaların kabulüne ilişkin İstanbul 6. İdare Mahkemesince 2006/2548-2008/306 sayılı ve İstanbul 8....

          Dava 6183 sayılı Kanun’un 24 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklı Maliye Hazinesine karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla kamu alacağın tahsilini sağlamaktır. ../... - 2 - 2009/7967 2009/7283 Davacı ... Hazinesi, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. 6183 sayılı Kanun’un 25. maddesine göre iptal, borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle, bunların mirasçılarına ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı istenir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 19/11/2018 tarih, 2016/7599 Esas ve 2018/10845 Karar sayılı bozma ilamında; "davalı kamu borçlusu olduğu iddia edilen ... hakkında sadece ihtiyati haciz kararı alındığı, hakkında takip yapılmadığı ve dolayısı ile kesinleşmiş bir takip olmadığının anlaşıldığı, bu durumda davalı ... ve ona ait taşınmazla ilgili olarak tasarrufta bulunduğu 3. kişi ... hakkındaki davanın da dava koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

              Dava, 6183 sayılı Yasanın 24. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere bozmaya uygun olarak karar verilmiş bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olması gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'ün müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar cevap vermemiştir. Mahkemece borcun tasarruf tarihinden sonra doğması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir....

                  Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından karardan sonra, temyiz aşamasında dava dayanağı olan vergi borcunun yeniden yapılandırma yasası gereği ödendiği belirtilmiş, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 08.05.2019 tarihli cevabı yazısında da vergi borçlarının kanun kapsamında tahsil ve tasfiye edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda davanın konusu kalmadığından bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de 136 Sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti taktir edilmesi de doğru görülmemiştir....

                    eksik incelemeye dayalı hüküm tesis isabetli görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu