Davalılar arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunduğu, davalı borçlunun durumunun ve alacaklılarından mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin aralarındaki bu akrabalık ilişkisi dolayısıyla diğer davalı tarafından da bilindiği/bilinebileceği, tasarrufun iptaline karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bursa 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2020 NUMARASI : 2019/149 ESAS - 2020/142 KARAR DAVA KONUSU : TASARRUFUN İPTALİ KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı Uğur Arıcı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Uğur Arıcı'nın 05/02/2019 vade tarihli senetten kaynaklı olarak davacıya borçlu olduğunu, Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/5171 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı borçlunun mal kaçırmak kastı ile icra takibine konu bononun vade tarihinden sonra Hamitler Mah. 4892 ada 6 parsel 1. Kat 6 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazını annesi olan diğer davalıya devrettiğini, 07/08/2019 tarihli haciz tutanağında borçlunun hacze kabil malının bulunmadığının tespit edildiğini belirterek devir işleminin iptaline, davacı şirkete taşınmaza ilişkin cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Alanya 4. Asliye Hukuk ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Alanya 4....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/796 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/209 ESAS, 2021/103 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Samsun 4....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2020/44 E- 2021/177 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Nazilli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/07/2021 tarih, 2020/44 E. 2021/177 K. sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu T3 hakkında Denizli 2....
O halde, davanın, TBK'nın 19. maddesi kapsamında, nam-ı müstear adı altında gerçekleştirilen tasarrufun iptali davası olarak açıldığının kabul edilerek tarafların delillerinin toplanması, öncelikle nam-ı müstear iddiasının ispatı ve sonrasında tasarrufun iptali davasının koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda esas yönünden nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2017/52ESAS - 2019/154KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptal KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T7 kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmesinden kaynaklı dava dışı Alternatif Bank AŞ'ye borcu olduğunu, hakkında İstanbul 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2017/353 ESAS, 2019/12 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Akhisar 2....
Davacı, 29/12/2014 tarihinde yapılan tasarrufun iptali için, İİK'nun 284. maddesinde öngörülen, 5 yıllık hak düşürücü süre fazlasıyla dolduktan sonra eldeki davasını açmıştır. Kaldı ki somut olayda; davacı vekili, dava dilekçesinde ve istinaf başvurusunda talebini açıkça, davalılar arasında satış suretiyle yapılan taşınmazın devrine ilişkin işlemin, İİK'nun 277. v.d maddeleri uyarınca; olmadığı takdirde, TBK'nun 19. maddesi delaletiyle, İİK'nun 283/1 maddesi benzetme yoluyla (kıyasen) uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesi istemi olarak belirtmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının işbu talebi gözetilerek davalılar arasındaki taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun, TBK'nun 19. maddesi gereğince değerlendirilerek tasarrufun muvazaalı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine yönelik istinafa konu kararın verildiği görülmüştür....
İlk derece mahkemesi tarafından; davacıların borçlu şirket aleyhine haciz işlemlerini başlattıkları, dava başlangıcında aciz vesikası ibraz edilmediği, hacze kabil malı olmadığına tutanağın borçlu şirketin adresi olmayan ve taşındığı tespit edilen iş yerinde tanzim edilmiş tutanak olduğu, hacze kabil malı yoktur tutanaklarının borçlu şirketin adresinde düzenlenmemiş olduğu, bu haliyle İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası açılabilmesinin ön şartı olan aciz vesikası ya da aciz vesikası niteliğinde bir belge bulunmadığından İİK 227 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteminin reddine karar verildiği, davalı tarafın tanıklarının T5'ın savunmalarını doğrular mahiyette beyanlarda bulunduğu, davacının TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali talebi ispatlanamadığının anlaşıldığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir....