Mahkemece, davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiş ve yargılama sonunda tasarrufun iptali davası yönünden dava dayanağı borç kaynağı senetteki imzanın borçluya ait olmadığının anlaşıldığından, ikinci davanın ise alacaklı olduğu ispatlanmadığı gerekçesi ile heriki dava yönünden red kararı verilmiş karar davacı H.. Y.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası, birleştirilen dava ise İİK'nin 170/3 maddesi gereğince açılan alacağın tesbiti davasına ilişkindir. 1-Davacı tarafından 27.01.2010 tarihinde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davası İİK'nun 281/1 ve HMK'nun 316/g bendine göre basit yargılama usulüne tabi davalardandır. İkinci olarak açılan İİK'nun 170/3 maddesine dayalı alacak davası ise yazılı yargılama usulüne tabi olup temyiz inceleme mercileri de birbirinden farklıdır....
in borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun anlaşılmasına, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu dolayısıyla dava konusu tasarrufun İİK'nun 278/3-2 ve 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre borçlunun kardeşine yaptığı tasarrufun İİK 278/3-1 madde gereğince bağışlama niteliğinde olup iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... mahallesi, 268 Ada 1 ve 3 parsellerle ilgili davalılar tarafından Kulu Tapu Sicil Müdürlüğünün 5.7.2005 tarih ... yevmiye nolu işlem ile davalılar arasında ... 18.5.2004 tarihli miras devri sözleşmesine istinaden yapılan tasarrufun davacının takip miktarı ile sınırlı olarak iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kardeşler arasında yapılan tasarrufun bedel farkı ve iyiniyet gözetilmeksizin İİK 278/III-1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına, davalı ...'...
Ne varki İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlendiği gibi tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için tasarrufun borçlu tarafından alacaklısından mal kaçırma amacıyla gerçekleştirilmiş olması gerekir. Somut olayda davacı tarafa verilen çek'in Keşide tarihi 7.12.2005 olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir ifade ile borcun doğum tarihi olarak keşide tarihinin esas alınması gerekir. Davacı taraf alacağın daha önce doğduğunun usulüne uygun biçimde kanıtlıyamamıştır. Tasarruf ise 25.11.2005 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Davacı taraf tasarrufun tarihi konusundada yazılı belgenin aksini ispat edememiştir. Bu durumda tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Açıklanan bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirdi. Bu durumda sonucu itbariyle doğru olan kararın açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 14.00 YTL peşin harcın onama harcından mahsubuna 24.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekmektedir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere tasarrufun iptali davasında ön koşul davacının borçludaki alacağının gerçek olması gerektiğidir. Dolayısıyla eldeki dava konusu icra dosyasından, İzmir ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ......
Şayet davanın kabulüne karar verilmesi gerekirse, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun yapıldığı tarihteki kamu alacağının tesbit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptali veya bedele hükmedilmesi gerekecektir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, İİK.nun 278. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin "iptale tabi tasarrufun sınırını gösteren süre” İİK.nun 284 maddesindeki 5 yıllık sürenin ise “hacizden veya acizden önceki 2 seneyi geçmeyen ve iptale tabi olan tasarrufların dava açma süresi" olduğu, somut olayda ise tasarrufun tarihinin 08.08.2012, davacının geçici aciz vesikası niteliğindeki haczinin 01.07.2015 olduğu anlaşıldığından, hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 284. maddesi gereğince tasarrufun iptali davasının batıl tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması gerekir. Anılan süre hakdüşürücü süre olduğundan mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığı re'sen araştırılmalıdır. Somut olayda tasarruf 08/08/2012 tarihinde yapılmış, dava ise 14/05/2015 tarihinde açılmıştır....
Mahkemece 715 ve 717 sayılı parsellere ilişkin davanın vazgeçme nedeniyle reddine, 844 sayılı parsele ilişkin davanın kısmen kabulü ile taşınmazdaki tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz yada "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....
İİK’nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları, davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır. İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi tanınır. Tasarrufun iptali davasında, İİK'nun 283/1. maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi halinde, aynı takip dosyası üzerinden infazının istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, tasarrufun iptali isteminin kabul edilerek ilamda geçen taşınmazlar hakkındaki 19.01.2016 tarihli tasarrufların iptal edildiği, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ilamdaki davalılardan ......
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Yine tasarrufun iptaline karar verildiği takdirde iptalin hangi alacakla ilgili olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde alacaklı davacı ...in ... 9....