Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiğinden, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yarar ortadan kalkmıştır. Açıklanan nedenlerle, tasarrufun iptali davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir.Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır.Dolayısıyla davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan taraf delillerinin toplanması dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 24,27,28,29 ve 30. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nun 617 maddesininde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi, davalı borçlu ... ile diğer mirasçılar ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın yazılı gerekçeyle reddi isabetli görülmemiştir....

      sayılı kararı), davalıların dava konusu tasarrufun yapıldığı tarihte karı-koca olduğu, dava konusu tasarrufun iyiniyet ve bedel farkına bakılmaksızın İİK 278/3-1 madde gereğince iptale tabi olduğu, yine davalı 3.kişi koca ...'...

        Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1 maddesi gereğince Bölge Adliye mahkemesinin kararının BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının redddine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin de Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3....

          Köyündeki taşınmaza ilişkin tasarrufun İİK 280/1. madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm,davalı borçlu ... vekili ile birleşen davanın davalısı ...'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarrufun tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplama yapılır. Somut olayda esas dava yönünden takip konusu alacak miktarı aciz belgesinde 85.299,81 TL, iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri ise bilirkişi tarafından 103.969,00 TL olarak hesaplanmıştır.Bu durumda alacak miktarı daha düşük olduğundan 85.299,81 TL üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine 8.873,00 TL nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken 3.550,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil bozma nedenidir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ........ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amacın borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu,bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali...

              Mahkemece iptali istenen işlemin bir haciz muamelesi olduğu, tasarruf işlemi olmadığı, bu tür dava yolu ile haciz işlemlerinin muvazaalı olduğunun tespiti ve haciz işleminin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasının istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

                Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi eldeki davanın dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması gereklidir. Somut olayda iptali istenen 1.8.2011 tarihli tasarruf 15.5.2012 tarihli borçtan önce yapılmıştır. Ancak Mahkemece davacı alacaklarının, dava dilekçesi ve ekinde bulunan gerekçeler ile iptali istenen tasarruftan önce olduğu kanaatına varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda hangi delilin kabul edildiği denetime olanaklı şekilde hüküm gerekçesinde açıklanmamıştır. Bu durumda Mahkemece HMK’nun 297/c maddesi hükmü de gözönünde bulundurularak takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğduğuna ilişkin delillerin neler olduğu konusunda denetime elverişli hüküm kurulması gerektiğinden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

                  Mahkemece, davanın tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19.maddesi gereğince muvaazalı işlemin iptali istemi ile açıldığını, tasarrufun iptali davası için aciz belgesi sunulmadığı gibi üçüncü kişi .... hakkında açılmış dava olmadığı, muvazaa nedeni ile iptal davası için ise, takip dayanağı bononun 17.10.2012 tarihinde düzenlendiği satışın ise 28.04.2008 tarihinde borçtan önce yapıldığı, doğmamış bir borç için muvaazadan söz edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Dava, tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 17.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu