WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne varki, aynı kanunun 97/17. maddesinde, 3.kişi tarafından açılan istihkak davalarında, alacaklının borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini karşı dava olarak talep edebileceği, bu şekilde istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davasınında icra hukuk mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, alacaklı tarafından karşılık dava şekilde açılan bir tasarrufun iptali davası yoktur. Alacaklı ayrı bir dava şekilde icra hukuk mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmıştır. İİK.nun 277. vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerekir....

    tasarrufun iptali davası açtığı, bu davanın açılması ve yargılamanın devamı istihkak davasının varlığına bağlı olduğu, somut olayda hatalı olmakla birlikte temyiz edilmeyerek inceleme dışı bırakılarak, istihkak davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yerolmadığına karar verildiğine ve bu durum kesinleştiğine göre artık karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasının da konusu kalmayacağından bu dava hakkında da konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verilmesinin gerekeceği, öte yandan davacının tasarrufun iptali istemi bağımsız olarak açılacak tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturacak ve görevli mahkemenin ise dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesi olacağı, Mahkemece, davalı karşılık davacı alacaklıdan tasarrufun iptali davası yönünden karşılık dava olarak devam etmek istemesi halinde davanın konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yerolmadığına, bağımsız olarak tasarrufun iptali davası olarak davaya devam etmek istemesi...

      İtirazın iptali davası sonuçlanıp kesinleşmeden tasarrufun iptali davasının esası hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Başka bir anlatımla itirazın iptali davası tasarrufun iptali davası için ön mesele teşkil eder. Bu durumda mahkemece itirazın iptali davasının sonuçlanmasının ve verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesi ve ondan sonra tasarrufun iptali davasının incelenip, hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere davaların birleştirilerek, görülüp, sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 20.09.2007 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Davalı ... vekili, iptali istenen tasarrufun borçtan önce mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı davasını ister TBK’nun 19.maddesi isterse İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açmış olsun her iki dava açısından iptali istenen tasarrufun, davacının alacağından sonra yapılmış olması gereklidir....

          Somut olayda temyiz inceleme yerleri dahi farklı olan her iki dava birleştirilmiş ve itirazın iptali davası ve tasarrufun iptali davasının dayanağı olan takipteki yetki itirazı da nazara alınarak davaların birbiriyle irtibatlı olduğu, icra takibinin kesinleşmesi gerektiği ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinin yetkili mahkemece yapılması gerektiği kanaati ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak az yukarıda açıklanan gerekçelerle öncelikle tasarrufun iptali ve itirazın iptali davasının birleştirilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece her iki davanın ayrılması ve itirazın iptali davasının tasarrufun iptali davası için bekletici mesele yapılması o davanın sonucuna göre tasarrufun iptali davasının delilleri değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            Buna göre tasarrufun iptali davası, karşı dava olarak kural olarak ... günlük cevap süresi içinde ya da en geç ilk oturuma kadar açılabilir. Somut olayda, tasarrufun iptali davası karşı dava olarak yasal süresi içinde açılmakla birlikte; istihkak davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesinden sonra asıl davadan ayrılmış, ancak yargılamasına ... Hukuk Mahkemesi tarafından devam edilmiştir. İstihkak davasının hiç açılmamış sayıldığı bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının ayrılmasına yönelik verilen karar yerinde olmakla birlikte; . ayırma işleminden sonra tasarrufun iptali davasının asıl davadan bağımsız bir hal aldığı, bu nedenle de İİK’nin 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülerek sonuçlandırılabilmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması hatalı olmuştur. ....Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir....

              AŞ'nin davacı ...’e borçlu olmadığının anlaşıldığından bahisle asıl dava olan tasarrufun iptali davasının reddine birleşen menfi tesbit davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur....

                Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, menfi tesbit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı tasarrufun iptali davasını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş.'...

                  Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun davalı borçlu ile kardeşi arasında gerçekleştiği, tasarrufun tapudaki satış bedeli ile rayiç değer arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,... İcra Müdürlüğüne ait 2009/1208 sayılı talimat dosyası gereği 96.400 TL alacak nedeniyle ...Köyü 51 parsel sayılı taşınmazla ilgili 6.12.2012 tarihli davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda; takip konusu borç 20.10.2006 tanzim, 20.11.2006 vadeli, 50.000 TL meblağlı bonoya dayalıdır. İptali istenen tasarruf ise 06.10.2006 tarihinde yapılmıştır....

                    Yerleşmiş yargısal uygulamalara göre vaki itirazlar sonucu duran icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olarak açılan itirazın iptali davaları yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tasarrufun iptali davaları için bekletici mesele olarak kabul edilmektedir. Hal böyle olunca mahkemece borçlu hakkında yapılan ilamsız takip gözönüne alınarak, bu takibin kesinleşmesinin tasarrufun iptalinin görülebilmesinin zorunluluğu nedeni ile itirazın iptali davasının tasarrufun iptali davası için bekletici mesele yapılması o davanın sonucuna göre tasarrufun iptali davasının delilleri değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                      UYAP Entegrasyonu