Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile tasarrufun iptali ile dava konusu üzerinden davacıya hakkını elde etme yetkisi verilmesine (...sayılı dosyasından davalı ... ile ilgili alacakları yönünden ve alacağı karşılayacak miktar ile sınırlı olmak kaydı ile UYK Mermer Maden Hafriyat Taşımacılık Turizm ithalat ihracat Sanayi ve Ticaref Limited Şirketinin davalı ... a kayıtlı 4000 payı üzerine alacağını alma konusunda haciz ve cebri satış yetkisi verilmesine) karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ..., ..., ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
HMK'nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine dayanmaktadır. İhtiyati tedbir, HMK'nın 389. maddesinde düzenlenmiş olup, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Gerek İİK'nın 277 ve devamı maddeleri, gerekse TBK'nın 19. maddesi kapsamında açılan tasarrufun iptali davaları ise tasarrufun aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 2004 sayılı İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre olmadığı takdirde TMK 19. Maddesine göre muvazaalı işlemin (tasarrufun) iptali istemine ilişkindir. Dava, anılan Yasanın 284. maddesine göre batıl tasarrufun gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde açılmalıdır. Tasarruf tarihi 27/04/2016 olup, eldeki davanın tarihi 14/12/2020 olmakla dava hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. İİK 277 vd maddelerine dayalı davanın dinlenilebilmesi için öncelikle alacaklının alacağının gerçek olması, bunun için icra takibi yapılmış olması, takibin kesinleşmiş ve devam ediyor olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu olan borçtan sonra yapılmış olması, borçlunun ödemeden aciz halinde olması gerekir. Borçlunun ödemeden aciz olduğunu, kati veya geçici aciz vesikası gösterir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/457 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, tasarrufun iptali isteğine dayanmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tasarrufun iptali ile birlikte, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından 29/08/2022 tarihli ara karar ile "Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; dava değeri olan 33.910,26 TL üzerinden %15 (5.086,54 TL) teminat karşılığında davalılar T5 ve Kemal Kurt adlarına kayıtlı menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına dava değeri olan 33.910,26 TL'yi geçmemek kaydıyla bu dava sonuna kadar ihtiyati haciz konulmasına, bu hususta İstanbul 21....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/08/2022 Tarihli Ara Kararı NUMARASI : 2022/485 DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19) KARAR : İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın borçlu davalı tarafından kardeşine, ondan da diğer davalılara devredildiğini, devrin muvazaalı olduğunu, davalı borçlu ile dava dışı banka arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan alacağın vekil eden tarafından temlik alındığını, borçlunun borcu karşılayacak mal varlığı bulunmadığını, tasarrufun TBK 19.maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi gerektiğini, davalıların mal kaçırma saiki ile hareket ettiklerinin aşikar olduğunu beyanla Bingöl İcra Müdürlüğü'nün 2019/5325, 5326, 5336 esas sayılı takip dosyalarındaki alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere İİK'nın 283.maddesi kıyasen uygulanarak cebri icra ve satış yetkisi verilmesine, taşınmazın ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2022 NUMARASI : 2021/188 ESAS, 2022/144 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar T5 ve T4 vekili ile davalı Bilgehan vasisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı Emrah Ölke vekili; müvekkilinin yaptığı taşınmazın alım işleminin gerçek bir alım olduğunu, gelir seviyesi iyi durumda olan müvekkilinin 2017 yılında diğer davalı Abdurrahim Özen'den davaya konu taşınmazı satın aldığını, satış değerinin ise 192.500,00 TL olduğunu, müvekkilinin taşınmazına konulan ihtiyati haciz yüzünden mağdur durumda olduğunu, iş yerini uzun süreli kiraya verme amacıyla yaptığı görüşmelerin ihtiyati haciz kararı nedeniyle sıkıntıya girdiğini ve müvekkilinin mağdur olduğunu, mahkemece teminat alınmaksızın verilen ihtiyati haciz kararının mevzuata aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur. Anılan davada uygulanması gereken İİK.'...
Karantina Mah. 6771 ada, 14 parselde kayıtlı 1 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazı diğer davalı T4'e 02.10.2017 tarihinde devredilmiş olduğunu, müvekkilinin alacağının, iptali istenen işlemden önce doğduğunu, yapılan satış işleminin davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldıktan sonra ve borçlu hakkında icrai işlemler sürdürülürken gerçekleştirildiğinden yapılan işlemin muvazaalı olarak ve davalı borçlunun mal kaçırma amacı güderek yapmış olduğunu ileri sürerek, davalıların aralarında yaptıkları taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddelerine göre iptaline bu olmadığı taktirde TBK 19 gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2021/4823 E. Sayılı dosyasındaki alacak ve ferilerine yetecek miktarda cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....
-KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK. 19 dan kaynaklı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava; tasarrufun iptali isemine ilişkin olup dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesine, hem de İİK'nun 277 ve devamı madde hükümlerine dayanıldığı açıklanmıştır. Yüzeysel bakıldığında İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....