Bir başka ifadeyle katılma alacağı davasında, TMK'nin 229/1 ve 2. madde hükmü fıkraları uyarınca karşılıksız kazandırmalar ve katılma alacağını azaltmak maksadıyla yapılan devir işlemlerine konu menkul/gayrimenkul mallara ilişkin katılma alacağına dair hesap yapılabilmesi için elden çıkarılan malvarlığı değerlerinin, eş adına tesciline/eşin malvarlığına döndürülmesine lüzum bulunmamaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasında ise, davacının bu davadaki amacı, açmış olduğu boşanma ve katılma alacağının tahsili davası sonucu hak kazanacağı alacaklarını alabilmeye yönelik olarak danışıklı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Bu davayı açabilmek için de davacının karşılanması gereken boşanmadan kaynaklı katılma alacağı tazminat vs. bir alacağı bulunup bulunmadığı, giderek hukuki yararının bulunması gerekir....
Kat 4 nolu bağımsız bölüme ilişkin tasarrufun TBK 19. Maddesi uyarınca iptali talep edilmiştir. Dava dışı Finansbank A.Ş. ile davalı borçlu arasında 13.04.2015 tarihinde 100.000.-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı borçlu hakkında Nevşehir 2. İcra Dairesinin 2016/2885 E. Sayılı dosyasıyla 107.727,77.- TL üzerinden 18.04.2016 tarihinde takibe geçildiği, takibin kesinleştiği, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğ edildiği adresinde 25.07.2016 tarihinde tutanak tutulduğu, borçluya ait başkaca hacizli menkul ve gayrimenkul mal bulunmadığı, haciz tutanağının İİK'nun 105. maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, tasarrufun 02.12.2015 tarihinde yani borcun doğumundan sonra yapıldığı, davanın 5 yıllık hak düşürücü içerisinde 23.11.2020 tarihinde süresinde açıldığı anlaşıldığından dava ön koşulları gerçekleşmiştir. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. (818 s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 16.10.2012 tarihinde kardeşi davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle TBK'nun 19 maddesi gereğince hükümsüzlüğüne, tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline veya İİK'nun 277 maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, TBK'nın 19. Maddesi kapsamında tasarrufun muvazaa nedeniyle iptali, bu olmadığı taktirde İİK 277. maddesine dayalı olarak tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın TBK'nın 19. Maddesi kapsamındaki talep yönünden reddine, İİK 277. maddesine dayanan tasarrufun iptali yönünden KABULÜNE karar verilmiş, karar davalı T5 vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesinin 2017/954- 2018/776 sayılı kararının Dairemizin 2019/454- 2020/616 sayılı kararı ile davanın öncelikle TBK'nın 19. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle eksik inceleme nedeniyle HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kaldırılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2020/3430 sayılı takip dosyası kapsamında; a- Davalılar T3 ile T4 arasındaki İzmir İli, Torbalı İlçesi, Türkmen Mahallesi, 1095 parsel de kayıtlı tarla nitelikli taşınmazın 1/8 hissesinin 23/08/2016 tarih 15300 yevmiye nolu satış ve devir niteliğindeki işlemin / tasarrufun İİK 277. vd. Maddeleri ve TBK 19. Maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptaline, b- Davalılar T3 ile T4 arasındaki İzmir İli, Torbalı İlçesi, Türkmen Mahallesi, 1186 parsel de kayıtlı tarla nitelikli taşınmazın 1/8 hissesinin 23/08/2016 tarih 15300 yevmiye nolu satış ve devir niteliğindeki işlemin / tasarrufun İİK 277 vd.maddeleri ile TBK 19. Maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptaline, C- Dava konusu taşınmazlardaki payların dava dışı 3. Kişilere satılmış olduğu tapu kayıtlarından anlaşılmakla davacının bedele dönüştürme talebine ilişkin davasının kabulüyle; İzmir 15....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir....
Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder. Ayrıca İcra ve İflas Kanunu'nun 78. maddesi, "Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır" şeklinde ifade edilmiş ise de tasarrufun iptali kararı gereğince uygulanacak olan haciz için borçluya yenileme emri gönderilmesi gerekmez, icra mahkemesi ilam ile bağlı olduğundan ve ilamda alacaklıya tasarrufun iptali kararındaki takip dışı 3. kişi aleyhinde Kocaeli İli, Gölcük İlçesi, Değirmendere Köyü, 486 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın davalı Şura Mühendislik Elektrik Elektronik Telekominikasyon İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd....
Davacı beyanında, tasarrufun TBK 19 maddesi gereğince alacaklıları zarara uğratmak kastı ile muvazaalı olarak tasarruf yapıldığını beyan ettiği, dava, dava konusu taşınmazın devir işlemlerinin TBK19 md. ilişkin tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....
DELİLLER: Nüfus ve tapu kayıtları, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, TBK 19. maddesi uyarınca açılmış muvazaaya dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Talep, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılması istemine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğü’nce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerekir. Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerekir. Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmamaktadır. İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar İcra Müdürlüğü’nce sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez....