HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali, bu mümkün olmazsa tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Somut olayda, davacının İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/06/2013 tarih 2010/323 Esas, 2013/277 Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan alacağının tahsili amacıyla, davalı borçlu T7 aleyhine 14/05/2015 tarihinde, İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9362 E. sayılı dosyası ile toplam 67.537,94 TL alacak üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığı, takip dosyası kapsamında davalı borçlunun Kağıthane İlçesi, 8741 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 10 numaralı bağımsız bölümdeki miras hissesi üzerine 06/07/2015 tarihinde haciz konulduğu, davalının murisi Süleyman Kalkan'ın takibe konu alacağın dayalı olduğu İstanbul Anadolu 14....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davanın hem İİK 277 göre tasarrufun iptali hem de TBK madde 19 a göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali talebiyle açıldığını, davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirmesi durumunda mahkemece İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak tasarrufun iptali dava şartlarının olup olmadığı TBK 19'a dayalı olarak nitelendirmesi halinde ise TBK 19'a dayalı davalarda olması gereken şartların olup olmadığı değerlendirilmesi gerektiğini, ancak yerel Mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi gerekli araştırma da yapılmadığını, Yerel Mahkeme tarafından dosya TBK 19'a dayalı iptal davası olarak nitelendirildiği ve dosyanın esasına girilmesinin hukuka uygun olduğu kabul edildiği takdirde eksik inceleme neticesinde hüküm tesis esildiğinin kabulü gerektiğini, Davalı tarafından taşınmazın cebri icra yolu alındığı belirtilmişse de devir alan tarafından bu husus ile ilgili...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TBK nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı olarak açılan davada; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 17 Hukuk Dairesi’nin 03.04.2019 gün, 2016/16164 E- 2019/4087 K sayılı ilamında; “ ..... davacının talebine göre davanın TBK'nin 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek İstanbul İli, ... Mh., 176 Ada, 40 parsel, 10 nolu bağımsız bölüm, Tokat İli, ... İlçesi ... Mh., ... Cd....
Dosya kapsamına, toplanan delillere, saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri gereğince, gerek İİK’nın 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında, gerekse BK’nın 18. maddesine (TBK m.19) dayalı muvazaalı işlemin iptali davalarında, davanın görülebilmesi için dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri gereğince, gerek İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında, gerekse BK’nın 18. maddesine (TBK m.19) dayalı muvazaalı işlemin iptali davalarında, davanın görülebilmesi için iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olmasının gerekmesine ve bu koşulun somut olayda bulunmadığının anlaşılmış bulunmasına göre mahkemece davanın dava şartı yokluğu...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/764 KARAR NO : 2023/733 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAYINDIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2022/423 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : TASARRUFUN İPTALİ (TBK 19 Maddesi) KARAR : Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2022 tarih 2022/423 Esas sayılı ara kararına karşı, davalı Yusuf vekili tarafınca istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Yılmaz Yazıcı'nın eşi olduğunu, taraflar arasında boşanma davası açıldığını, mahkemenin boşanmaya karar verdiğini, davalı Yılmaz'ın bu kararı istinaf ettiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet alacağı için Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/345 esas sayılı dosyasında dava açtığını, bu davayı açmadan önce davalı...
Madde gereği aciz vesikası hükmünde olduğu tasarrufun iptali için gerekli olan dava şartlarının bulunduğu davanın süresinde açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece harç eksikliği tamamlatılmadan esasa girilmiştir....
Sayılı dosyasından Sosyal Ayakkabı Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve Palmiye Poli Ayakkabıcılık Sanayi ve Ticaret Limited şirketi, Tekin Soysal ve Cihangir Çıldır aleyhine haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, icra takip dosyalarından borçlular adına kayıtlı ve müvekkil banka alacağının tahsiline yetecek miktarda hacze kabil mal varlığını bulunamadığını, borçlu davalıların haklarında icra takibi başlamadan kısa bir süre önce aynı gün birden fazla taşınmazın aynı kişilere devrinin söz konusu olduğunu, borçlu davalılar ile alıcı davalılar arasında organik bağın bulunduğunu, iş bu tasarrufların İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. Madde gereğince iptalinin gerektiğini açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılara devrolan; taşınmazlar üzerinde hissesinin devrine yönelik tasarrufun Gaziantep İcra Müdürlüğü' nün 2019/38574 E....
Mahkemece, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, bu davanın görülebilmesi için aciz belgesinin sunulması gerektiği, davacının bu belgeyi sunmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur....
Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; tasarrufun gerçek olduğunu, müvekkilinin taşınmazı iyi niyetli edindiğini, tapuda devir tarihinin 21/05/2015 olduğunu, beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu T5 davaya sonradan dahil edilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; satış tarihinden dava tarihine kadar beş yıllık sürenin geçtiği, İİK madde 284 gereğince hak düşürücü sürenin dolduğu belirtilerek davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09.11.2022, 24.11.2022 NUMARASI : 2022/652 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : KARAR Kırıkhan 1....