İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, İİK 277.maddesi gereğince olmadığı takdirde terditli olarak TBK 19.maddesi ile ile tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi, taşınmazların üçüncü kişilere devredilmesi ihtimalinde nakden tazmin talebine ilişkindir. Davacının İİK 277 vd maddeleri gereğince tasarrufun iptali talebine ilişkin olarak; Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279. ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır ( İİK.md.281 )....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/62 esas, 2022/181 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK.19- İİK 277 ve devamı) talebinin kabulüne karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (TBK.19- İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19. maddesine dayalı muvazaalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiş, karar davalı T1 vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesi ile dava konusu aracın muvazaalı olarak devredildiği belirtilmek suretiyle, muvazaalı işlemin iptali taşınmazın devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulması talep edilmiş, mahkemenin 28/03/2021 tarihli ara kararı ile dava konusu aracın ruhsat kaydı üzerine devrin önlenmesi bakımından teminat karşılığı ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, davalının itirazı duruşmalı olarak incelenmiş ve itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 394. maddesi, "(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz....
Davacı alacaklı davalı borçlu ile diğer davalının muvazaalı olarak kendi aralarında yaptığı işlemin BK 19. Maddesi gereğince iptalini talep etmiştir. Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2021/326 E. Sayılı dosyasıyla derdest TBK Madde 19' a dayalı muvazaa nedeniyle Tasarrufun İptali davasında, yerel mahkemece 26/08/2021 tarihli tensip tutanağının 4 numaralı ara kararı ile; "Davaya konu taşınmaz borcun doğum tarihinden önce devredilmiş olduğundan ihtiyati haciz talebinin REDDİNE," şeklinde karar verilmiştir. Davacı taraf tedbirin reddine ve gerekçe yazılmadığı için istinaf yoluna başvurmuştur. Dosya içeriğine göre mahkemece tensip zaptının 4 nolu kararı uyarınca; Davacı vekilinin tedbir talebinin istinaf yasa yolu açık olmak üzere reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalarda TBK 19.maddesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle BK 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde açıktır. Öte yandan bu davanın görülebilmesi için, davacının borçludan bir alacağının bulunması yeterli olup, takip yapması veya bu takibin kesinleşmesine gerek yoktur. Dosya içeriğinden davacının da dahil olduğu tazminat davalarında davacı ve borçlu aleyhine mütesilsilen sorumlu olacak şekilde aleyhlerine tazminata hükmedildiği ve takibe geçildiği anlaşılmaktadır....
Bir başka ifadeyle katılma alacağı davasında, TMK'nin 229/1 ve 2. madde hükmü fıkraları uyarınca karşılıksız kazandırmalar ve katılma alacağını azaltmak maksadıyla yapılan devir işlemlerine konu menkul/gayrimenkul mallara ilişkin katılma alacağına dair hesap yapılabilmesi için elden çıkarılan malvarlığı değerlerinin, eş adına tesciline/eşin malvarlığına döndürülmesine lüzum bulunmamaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasında ise, davacının bu davadaki amacı, açmış olduğu boşanma ve katılma alacağının tahsili davası sonucu hak kazanacağı alacaklarını alabilmeye yönelik olarak danışıklı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Bu davayı açabilmek için de davacının karşılanması gereken boşanmadan kaynaklı katılma alacağı tazminat vs. bir alacağı bulunup bulunmadığı, giderek hukuki yararının bulunması gerekir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca aciz vesikasının yargılamanın her aşamasında alınarak ibrazının mümkün olduğunu, kaldı ki mezkur davanın terditli açıldığını, muvazaa nedenli Tapu İptali davası için aciz vesikası gerekmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup re'sen dikkate alınması gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri, olmadığı takdirde muvazaaya dayalı( BK 19) tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarında davanın dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek bir alacak olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277. md) bulunması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2021 NUMARASI : 2020/36 ESAS, 2021/28 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı T7 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı T6 ile müvekkili banka arasında 06/06/2013 tarihinde tüketici kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalının vadesinde doğan borcunu ödemediğini, davacı bankaca davalı hakkında Mersin 7. İcra Müdürlüğünün 2017/12049 Esas ve Mersin 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/536 ESAS, (DERDEST) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddeye dayalı) KARAR : Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/11/2022 tarih, 2022/536 esas (derdest) sayılı ara kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı T4 boşanmalarına ilişkin Çorlu 1. Aile Mahkemesinin 2020/355 Esas 2022/154 Karar sayılı dosyası ile boşanmalarına karar verildiğini, müvekkilinin boşanma davasının bitmesi ve aldatılması nedeni ile Çorlu 3....
Kat 30 numaralı bağımsız bölüm numaralı taşınmazları, borcun doğumundan sonra ve alacaklılarından mal kaçırma saikiyle muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiği iddiasıyla İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddeye istinaden tasarrufun iptali davası açarken, aynı zamanda, dava konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir ve İİK 281. madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesinin talep ettiği; mahkemece 03.11.2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği ve bu ara karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna gelindiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında açılan tasarrufun iptali davaları, tasarrufun aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır. Davanın konusu, tasarruflara konu taşınır ya da taşınmazlar olmayıp, bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir....