HMK 87. madde uyarınca teminatın tutarını ve şeklini hakim serbestçe tayin eder. Teminatı gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olması hâlinde, hâkim teminatın azaltılması, artırılması, değiştirilmesi ya da kaldırılmasına karar verebilir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer almakta olup, buna göre ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. Tasarrufun iptali davalarının amacı alacaklıların para alacaklarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Davanın konusu tasarruflara konu taşınır ya da taşınmazlar değildir. Bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir. Bu taşınır ya da taşınmazların cebri icrayla satılması ve alacaklıların alacaklarına kavuşması hedeflenmektedir. Yani bu davaların konusu da para alacaklarıdır. Bundan dolayıdır ki İİK'nın 281. maddesinde tasarrufun iptali davalarında daha özel bir geçici hukuki koruma tedbiri öngörülmüştür....
Bununla birlikte davacı vekili dava dilekçesinde TBK 19. maddesine de dayandığından anılan madde unsurları oluşup oluşmadığı konusunda da bir karar verilmemiş olması hatalıdır. Yukarıda açıklandığı üzere, İİK'na göre karar verilemeyeceğinden TBK. 19'a göre verilip verilemeyeceği hususunun incelenmediği anlaşılmakla eksik incelemeye dayalı istinaf konu davanın kabulü yönünde hüküm tesisi hatalı görülmüştür. Belirtilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a-6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı T4 vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İzmir 19....
Tasarrufun iptali davalarında; alacaklı davacının alacağının gerçek olması, kesinleşmiş bir icra takibi bulunması, alacaklının İİK.'nın 105. veya 143. maddesi uyarınca kat’i veya geçici aciz belgesi sunması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması dava ön şartlarındandır. Bu şartların mevcudiyeti halinde davacının hukuki sebebiyle bağlı olmaksızın İİK 278. maddesi uyarınca tasarrufun ivazsız ya da bu nitelikte bulunması, İİK 279. maddesindeki acizden dolayı butlan ve aynı yasanın 280. maddesindeki zarar verme kastından dolayı gerekli şartların olması halinde tasarrufların iptaline karar verebilecektir. 278. madde uyarıca iptal kararı verilebilmesi için; tasarrufun haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki sene içinde yapılması, 280. madde uyarınca iptal kararı verilebilmesi için de tasarruftan sonraki 5 yıl içinde borçlu aleyhine haciz ya da iflas yoluyla takipte bulunulması gerekir....
İcra Müdürlüğünün 2014/7248 sayılı dosyasında icrai haciz şerhi işlendiğinin farkedildiğini, davalılarca girişilen bu işlemin TBK madde 19 uyarınca muvazaalı işlem ve İİK madde 278 hükmüne göre karşılıksız bono düzenlemek suretiyle bağış olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, davalılar arasındaki icra takibinin muvazaasının tespiti ile icra takibinin iptaline ve taşınmazın üzerine Ankara 10.İcra Müdürlüğü dosyasından işlenen haciz şerhinin davacının alacağı ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davalının müteahhitlik işi ile uğraştığını, diğer davalı ile taşeron usulü çeşitli inşaat işleri yaptıklarını, davalılar arasında ticari ilişki bulunduğunu, diğer davalıdan olan alacağın delillendirmesi adına davaya ve takibe konu 250.000,00 TL bedelli senedin alındığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı ...; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile Ankara 10....
Mahkemece davacı vekiline kesin ve ya geçici aciz belgesini sunması için süre verilmesi, verilen süre içerisinde sunulduğu takdirde aciz belgesinin tarihi de dikkate alınarak İİK. 277. vd. maddeleri uyarınca inceleme yapılması, sunulmadığı takdirde davacı tarafından TBK 19. Maddesi uyarınca da inceleme yapılması talep edildiğinden bu madde kapsamında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için gerekli olan aciz vesikası şartı yönünden inceleme yapılmadan hüküm kurulması doğru değildir. Yukarıda açıklanana nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 Sayılı HMK'nun 353/1- a.4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçeler ile, 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/47 Esas, 2021/90 K....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/321 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; dava dışı Adnan hakkında icra takibi yaptıklarını, dava dışı Adnan'ın annesi Kamile Cezairli'nin Adnan'ın borcu nedeniyle kendi üzerine olan mal varlığını davalılara muvazaalı olarak geçirdiğini ileri sürerek tasarrufun iptali ve ihtiyati hacze yönelik karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/8/2022 tarihli ara karar NUMARASI : 2022/180 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK m.19) KARAR : Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali talebi ile birlikte dava konusu İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Yalı Mahallesi, 16492 Ada, 54 Parsel, Zemin Kat, 1 No'lu bağımsız bölüm üzerine İİK 281/2 uyarınca ihtiyati haciz tesis edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 11/08/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkin olduğu, anılan Yasanın 277.maddesine göre tasarrufun iptali davaları elinde muvakkat (madde 105/2) yahut kati (madde 105/1,143) aciz vesikası bulunan alacaklı tarafından açılabileceği, somut olayda borçlular hakkında düzenlenmiş bir kesin ya da muvakkat aciz vesikası olmadığı gibi hali hazırda davacı tarafından başlatılmış bir ... takibi de bulunmadığı, davacının yapacağı iş, konu ettiği alacağının tahsili amacıyla ... takibine girişmek ve ... takibinde borçluların aciz içinde olduğu anlaşılırsa ve İİK madde 277 deki şartlar oluşursa, o halde tasarrufun iptali davası açması gerektiği, davacının tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan .... Madencilik İnş. Haf. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında takip yapıldığını, takibin sonuçsuz kaldığını borçlu şirkete ait iş makinelerini düşük bedeller ile diğer davalı şirket ve şahıslara devrettiğini belirterek yapılan satışların BK’nun 19.maddesi gereğince iptali ile İİK’nun 283.maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali olduğu, 27.08.2013 tarihli haczin aciz belgesi niteliğinde olmadığı ve kesin aciz belgesi de sunulmadığından bahisle davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/254 esas sayılı dosyası ile dosyanın birleştirilmesini, 22.11.2019 tarihli Anlaşma / Uzlaşma Protokolünün TBK 36'ncı maddesi uyarınca "aldatma" nedeniyle geçersiz olduğundan iptalini, davanın reddini savunmuştur....