WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2023 NUMARASI : 2022/446 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Mersin 3....

Dava nam-ı müstear talepli İİK 277 ve devam maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 281/2. maddesinde iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verilebileceği ancak davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği belirtilmiştir....

Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 maddesi) bulunması gerekir....

Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....

    oluşturan tasarrufların İİK 277 v devamı madde hükümleri uyarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca tasarrufun iptali isteğine konu taşınmazlar ile birlikte davalıların tespit edilecek diğer tüm menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/141 esas, 2022/719 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin kabulüne karşı, davalı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, borçlu ... hakkında icra takibi başlattığını yapılan hacizlerin borcunu karşılar nitelikte olmadığını borçlunun aktifini azaltmak için bedeli kendisi tarafından karşılanmak üzere eşi diğer davalı ... adına taşınmaz satın aldığı iddiasıyla tapu kaydının (tasarrufun) iptalini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İ.İ.Y'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde muvazaa, namı müstear gibi nedenlere dayanılmış isede hukuki tavsifi yapmak görevi mahkemeye aittir....

      in annesi ....tarafından torununa doğum hediyesi olarak alınıp bağışlandığını, anılan şahsın alım gücü olduğunu, tasarrufun iptali için borçlu tarafından yapılmış bir tasarrufun bulunmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, takip konusu icra dosyalarında davacının davalıdan alacaklı olup buna dair geçici aciz belgelerinin mevcut bulunduğu, yapılan tasarruf bedelinin gerçek değerin yaklaşık üçte biri kadar olup tasarruf yapılan çocuğun tasarruf tarihinde sadece 12 günlük olup bedeli ödeyecek durumunun bulunmadığı gibi babaannesi olan ....'in bu satış bedelini ödediği hususunun kesin kanıtlanmadığı gibi davalı ...'nun icra takibine muhatap olduğu süreçte bu tasarrufun yapılmasının manidar bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müsteair niteliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir....

        (Birden fazla hukuki sebebe dayalı olarak açılan davaların görülebilme koşullarına ilişkin HGK 2022/(17)4- 58 Esas - 2022/1818 Karar sayılı kararı) Somut olayda, davacı taraf, TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen genel muvazaanın bir alt kategorisi olan nam-ı müstear iddiası, TBK 202. maddede düzenlenen işletme devri ve ayrıca, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi kapsamında, takip konusu alacaktan, takip borçlusu konumunda olmayan diğer davalıların da sorumlu tutulmasını talep etmektedir. İddianın ileri sürülüş biçimine göre eldeki davada amaçlanan şey ile İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasıyla amaçlanan aynıdır. Uygulamada, bu türden taleplere ilişkin davalar da tasarrufun iptali davası olarak kabul edilmektedir. Nam-ı müstear işleminde bazen bir sözleşme yapmak isteyen kimse çeşitli düşünce ve hesaplarla o sözleşmenin tarafı olarak gözükmeyi istemez ve sözleşmede kendi yerine bir başkasının yer almasını sağlar....

        Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili ve davalı... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan nam-ı müstear niteliğindeki tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Nam-ı Müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür işlemlerin İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenilerek davacı alacaklının alacağına kavuşması sağlanır. İşlemin nam-ı müstear olarak gerçekleştiğini ispat külfeti davacıya aittir....

          UYAP Entegrasyonu