ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16.02.2023 NUMARASI : 2021/420 ESAS - 2023/82 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı, TBK 19 maddesine KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/691 KARAR NO : 2023/754 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇİNE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2020/352 ESAS, 2022/35 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Çine Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/01/2022 tarihli ve 2020/352 Esas, 2022/35 Karar sayılı dosyasında verilen hükmün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Alacaklılara zarar vermek kastıyla yapılan Aydın İli Çine İlçesi Söğütçük Mh Kocakavak Mevkii 1417 parselde kayıtlı 92704,12 m2 zeytinlik ve tarla vasıflı taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve müvekkil bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde...
Esasen yerel mahkemenin rayicin altında satış sebebiyle tasarrufun iptali gerektiği yönündeki gerekçesi de somut olaya uygun değildir. Zira yargı uygulamasında tasarrufun iptali için rayiç ile satış bedeli arasında en azından misli fark bulunması aranır. Somut olayda (devir tarihindeki ipotek borcu tespit edilmemesine rağmen) böyle bir fark bulunmadığına göre bu hususun iptal sebebi olması da mümkün değildir. Bunun yanında davalı Osman'ın sorumlu olacağı tazminat miktarı bulunurken taşınmazı dava dışı kişiye sattığı tarihteki ipotek borcunun satış tarihindeki rayiç bedelden mahsup edilmesi gerekir. Davacı vekili davayı bedele dönüştürdüklerini belirtmiş, toplam alacak miktarı daha düşük (391.161,86 TL) olduğu için bu miktar üzerinden nakden tazmin istemiş ve bu miktar üzerinden harç ikmali yapmıştır. Yerel mahkemece hükümde talebi aşar şekilde 543 bin lira tazminata hükmedilmesi hukuka uygun değildir. 2017/9292 sayılı icra dosyası dosya arasında bulunmamaktadır....
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 maddesi) bulunması gerekir....
Alacaklının bu soruya vereceği cevaba göre ya BK 19. maddesine dayalı dava ya da İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava açar. Muvazaa olmadan da salt alacaklıları zarara uğratmak için devir yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına tesciline karar verir. Muvazaa iddiası, zaman aşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği hâlde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). Yukarıda belirtilen ilke ve kurallardan da anlaşılacağı üzere TBK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası şartları ile hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd. maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.(mülga 818 sayılı BK.md.18) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufuniptali davası açması da mümkündür....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasıdır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Öncelikle yerel mahkemenin 250.000 TL üzerinden nakden tazmine karar verdiği, ancak dava peşin harcını tamamlatmadığı, yani peşin harcın eksik alındığı anlaşılmaktadır. Harç kamu düzenindendir, peşin harç tamamlatılmadan karar verilmesi hukuka aykırıdır. En azından 250.000 TL nakden tazmin bedeli üzerinden peşin harcın tamamlatılması gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/340 ESAS- DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Malatya 2....
süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmayacağı hususunun sabit olduğunu, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları dahil, tüm tasarrufun iptali davaları hakkında Yargıtay kararlarında davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda T.B.K 19 . maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açmasının da mümkün olduğunu belirttiğini" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....
un da aynı taşınmazı 11/02/2015 tarihinde dava dışı Memduh Konyar'a devrettiğini belirterek; davalı ... yönünden yapılan tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesini, diğer davalı ... yönünden taşınmaz elden çıkartıldığından devir tarihindeki bedelden sorumlu olacağından bu bedelin nakden tazmin edilerek davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davalı ...'na ait ... Ltd.Şti. İle yıllardır aralarında ticari ilişki bulunduğunu ve 178.883,95 TL alacakları olduğunu, bu alacak sebebi ile İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/1530 sayılı dosya ile 28/01/2015 tarihinde takipte bulunduklarını ve bu alacağın tahsili amacı ile davalıya ait taşınmazın üzerinde bulunan ipotek borcu ile beraber satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar; davaya cevap vermemişlerdir....