Tefrik sonucu yeniden esasa kaydedilen dava dosyasında mahkemece yapılan yargılama sonucu; "Davacı T1 Halil Candemir'den dava konusu yapılan taşınmazın devrinden önce alacaklı olduğu, bu haliyle tasarrufun iptali davasına konu koşulların gerçekleştiği iddiası, kesinleşen İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı kapsamında ispatsız kaldığı, bu davada da bu yönden tasarrufun iptali koşullarının gerçekleşmediği, üçüncü kişi durumundaki davalıya yapılan devir yönünden de tasarrufun iptali koşullarının gerçekleşmediği" görüşünden hareketle; davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; mahkemece her ne kadar İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/440 E. 2020/536 K. sayılı dosyasının kesinleştiği, bu haliyle tasarrufun iptali koşullarının gerçekleşmediği belirtilerek davanın reddine karar vermiş ise de hem İstanbul Anadolu 20....
Davalılar vekili, daha önce davalılardan ...adına çıkarılan tüm tebligatların boşandığı eşi olan davacıya bıraktığı ev adresine yapıldığını, taşınmazları borçlu olduğu kardeşine olan borçları ödemek amacıyla sattığını, muvazaa bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalıların kardeş olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve taşınmazların satışına ilişkin tasarrufun iptali ile davacıya, icra takip dosyasındaki alacağını cebri icra yolu ile alma yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TBK 19. maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ...3. Asliye Ticaret Mahkemesince, davacı şahıs, davalı diğer bir şahıs olan ...'dan maliki olduğu, kooperatiften edindiği taşınmazını "bağımsız bölümünü" davacıya sattığı, daha sonra davalı kooperatif tarafından davaya konu bağımsız bölümle ilgili tasarrufun iptali davası açılmıştır....
(Küpeli), muvazaa iddiasının gerçek dışı olduğunu iddia ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., gayrimenkul satışında muvazaa olmadığını, tasarrufun iptali davanın dayanağını oluşturan ödemeye çağrı mektubu ile ödeme emrinin iptali için idari yargıda dava açtığını, her iki işlemin de iptal edildiğini iddia ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer ../... olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Mahkemece, davacı ile borçlu arasındaki temel ilişki ve bu temel ilişkiden doğan borcun doğum tarihi araştırılarak BK'nun 18. madde gereğince danışıklı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan ve toplanacak delillere göre karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de; İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması ve borçlu hakkında düzenlenmiş geçiçi veya kesin aciz belgesinin bulunması dava önkoşuludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nun 277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, davalılar arasındaki temlik sözleşmesinin davacının alacağı olan 24.600,00 YTL'lik kısmının muvazaa nedeniyle iptali ile bu miktarın davacıya ödenmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görev alanı dışında kalıp, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, gerek dava dilekçesindeki açıklamalara ve gerekse davacı tarafın yargılama sırasındaki beyanlarına göre İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp B.K.nun 18. maddesine dayalı olarak muvazaa nedeniyle davalı borçlu .... Şti. tarafından diğer davalı ...’a verilen temliknamenin iptali isteğine ilişkin olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dava dosyasının anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 8.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nın iyiniyet iddiasının kabul edilemeyeceği, davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu davalılar arasındaki 7.5.1999 tarihli devir temlik protokolü şeklindeki tasarrufun davacının kesinleşen ...İcra Müdürlüğünün 1999/7806 ve 1999/7807 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptali ile davacıya cebri icra yetkisi tanımasına karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan Selahattin ...’ın müvekkiline olan vergi borcu nedeniyle hakkında takip yaptıklarını ancak vergi borcunu ödememek için kendisine ait taşınmazı davalılardan ... Karabacak’a sattığını onun da diğer davalı ...’e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece satış işlemlerinde muvazaa olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine ... verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından vekalet ücreti yönünden ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı ...’in yargılama sırasında 18/08/2016 tarihinde vefat etmesi nedeniyle mirasçısı ve tereke temsilcisi ... davaya dahil edilmiştir. Dahili davalı ... davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; davanın 6183 sayılı Kanunun 24. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmadığı, muvazaanın tespiti niteliğinde olduğu gerekçesiyle hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; davacının eda davası niteliğindeki muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası açması gerekirken eldeki tespit davasını açmasında hukuki yarar olmadığı, taşınmazların 2004, 2005 ve 2007 yıllarında davalı ... tarafından satın alındığı, dosyaya sunulan 10/04/2018 tarihli bilirkişi raporu ile müteveffa davalı ...'...