Bu nedenle ilgili yerlerden tüm kayıtlar getirtilerek, taşınmazın imar durumu araştırılmalı ve gerektiğinde keşif ve tanık delillerine başvurularak bilirkişi incelemesi yaptırılıp halihazırda taşınmaz üzerinde bulunan binanın kim tarafından yapıldığı tespit edildikten sonra, davaya konu taşınmazın devir tarihi itibariyle gerçek değeri tam olarak hesaplanarak, taşınmaz üzerindeki ipotek değerleri de nazara alındıktan sonra hasıl olacak neticeye göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 2-Kabule göre de tasarrufun iptali davalarından maksat, tasarrufun butlanına hükmettirmektir. İptal davası sabit olduğu takdirde, alacaklı davaya konu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisi elde eder. Davanın konusu taşınmaz mal ise davalı üçüncü kişi üzerindeki tapu kaydının düzeltilmesine yer olmadan başka bir anlatımla, tapunun iptali ve tesciline gerek kalmadan o taşınmazın satışını isteyebilir....
Tasarrufun iptali davalarında takip konusu alacağın tahsili amaçlanmakta olup davanın sonunda borçlu tarafından yapılan işlemin icra dosyasındaki alacak ve ferileri oranında iptal edilmesine karşın birleşen muris muvazaasına dayalı iptal davasında verilecek karar, tasarrufa konu taşınmazlarda davacı hissesi bulunup bulunmadığını belirleyeceği gibi yapılan işlemin geçerli olup olmadığı hususunu da tespit edecektir. Bundan dolayı birleşen davanın sonucunun tasarrufun iptali davasını etkileyebileceğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca mahkemece açıklanan hususlar nazara alınarak her iki dava tefrik edilerek ayrı ayrı esaslara kaydedilip görülmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2019 NUMARASI : 2017/496 E- 2019/200 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 11....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tasarrufun iptali davalarının dinlenilmesi için gerekli ön koşullar İİK 277. Maddesinde düzenlenmiş olup davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkında başlatılan takibin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesi bulunması gerekir....
Kişi olduğunu mal kaçırdığı tespit edilen 3. Kişinin iflasının İİK. Madde 193’ün uygulanmasının mümkün olmadığını, tasarrufun iptali davasında ki tedbirin kaldırılması amacıyla müflis şirket tarafından kesin teminat mektubunun sunulduğu tasarrufun iptali davasının taşınmazın aynine ilişkin olmayıp kesinleşmesinin gerekmediğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince: İcra müdürlüğünün teminat mektubunun paraya çevrilmesi kararının iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Tasarrufun iptali davalarının taşınmazın aynına ilişkin davalardan olmayıp, şahsi davalardan olduğundan ilamın infazı için hükmün kesinleşmesine gerek olmadığına, istinaf konusu ilamda icra mahkemesi teminat mektubunu alan İstanbul BAM yerine geçtiğini, ilam kesinleşmediği gerekçesi ile zararın oluşmadığı ve teminat mektubunun paraya çevrilemeyeceğine karar verdiğini, tasarrufun iptali davasında, 3....
TTK'nun 662. maddesinde zamanaşımını keseceği belirtilen davadan anlaşılması gereken, alacaklı tarafından, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde açılmış bir eda davası olup, ayrıca borçlu tarafından açılacak davada alacaklı durumundaki davalının itirazını defi yolu ile ileri sürdüğü cihetle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim Yargıtay HGK'nun 20.1.1996 tarih 1996/12–654 esas 1996/805 karar sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. Bu bağlamda, İİK'nun 105. maddesinde şekil bulan geçici aciz vesikasına dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları TTK'nun 662. maddesinde belirtilen davalardan olmadığından, zamanaşımını kesmez....
ve aleyhine tasarrufun iptali davası açıldıktan sonraki iddialarının açıkça kötü niyetli olduğunu belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmişlerdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılardan ..., ... İnş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; İİK.nun 282. maddesi uyarınca borçlu ile tasarrufta bulunan şahısların davada bulunması zorunlu olduğundan, Vahit’e satılan 1132 ada 2 - 1181 ada 16 sayılı parsellere ilişkin tapu kayıtlarının getirtilerek devir ... kişilerin davaya katılmalarının sağlanması ve delillerin toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi, ayrıca davalılardan ... Ltd. Şti. tarafından satıldığı iddia olunan araçlarla ilgili müsbet menfi bir hüküm kurulması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra Davacının, ... Ltd....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay(Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 21/03/2019 tarih, 2016/15033 Esas ve 2019/3350 Karar sayılı bozma ilamında; "uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davalı borçlunun tasarruf tarihine kadar olan vergi borçlarının ferileriyle birlikte belirlenerek bu miktar üzerinden davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere tasarruf tarihine kadar doğan vergi borcu tespit edilmeden tasarrufun iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı" belirtilmiştir....
Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı, dairemizin 20.11.2017 tarih 2015/9714 Esas 2017/10772 Karar sayılı ilamı ile tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için tasarrufun borcun doğmundan sonra yapılmış olması gerektiği, davacının takip konusu alacağı icra takip dosyasında takibe koyduğu faturalara dayandığı, faturaların en eski tarihli olanı 31/05/2010 tarihli olduğu, dava konusu tasarrufun ise; 01/03/2010 tarihinde yapıldığından, takip konusu borçtan önce yapıldığı ancak, uygulamada alacak-borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen faturaların daha sonraki tarihlerde düzenlendiği de görüldüğünden, davacı ile borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptandıktan sonra karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ile karar verildiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....