Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu vborçlu elinde bulunma nedeninin izah edilemediğinden ve borçlu kooperatifin lbaşkanının kardeşi olan davacının ,aracın gerçek bedelinin çok altında bir fiyatla satın aldığının anlaşıldığından bahisli istihkak davasının reddine karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş hüküm davacı -karşılık davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277-280,maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 2010/7727 2010/11396 Dosyadaki bilgi ve belgelerden yargılama devam ederken 14.04.2010 tarihinde alacaklı takip konusu alacağı tahsil ettiğini ve dava konusu ara üzerindeki haczin kaldırılmısını istemiş ve belirtilen tarihte haciz kalkmıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/109 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK'nın 19. maddesine dayalı) KARAR : İzmir 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/11/2022 tarihli 2022/109 Esas sayılı ara kararına karşı, davalı vekili tarafınca İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı Savaş Özen'in 2010 yılında evlendiklerini, aralarında boşanma davası olduğunu, açılan bu boşanma davasının henüz sonuçlanmadığını, davacı tarafından davalı Savaş hakkında Karşıyaka 4....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T8 sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinin incelenmesinde davanın İİK hükümlerine dayandırıldığını ancak davacı tarafça BK'nun 19 maddesine dayalı olarak tasarrufun iptali davası açılmadığını, bu nedenle BK 19 maddesine dayalı olarak davanın kabul edilmesinin hatalı olduğunu, tasarrufun iptali davasının şartları oluşmadığını, alacaklı tarafın icra dosyasında geçici aciz durumunun olduğunu ispat edemediğini, gerekçeli kararda taşınmaz üzerinde hacizler bulunduğunun belirtilmesinin dava şartının gerçekleşmesi için yeterli sayılamayacağını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığından dolayı taşınmazın değerlerinin doğru hesaplanmadığını, bu nedenle İİK'nun 278/3 maddesinin 2....

    Tasarrufun iptali davasının kendine özgü dava şartları; geçici veya kesin aciz vesikasının varlığı, icra takibinin kesinleşmiş olması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması ve gerçek bir alacağın varlığıdır. 15. Tasarrufun iptali davalarında iptali istenilen tasarrufun, borcun doğumundan sonra yapılmış olması ön koşul olup, dava koşulunun var olup olmadığı belirlenmeden işin esası hakkında hüküm kurulamayacağından, bu husus mahkemece re’sen araştırılır 16. Borç; alacaklının borçludan istemeye yetkili olduğu, borçlunun da yerine getirmek zorunda bulunduğu edimi içeren hukukî ilişkidir. Borç, bu ilişkiyle aynı anda doğabileceği gibi; borç ilişkisinden sonra da doğabilir. Borçlar, niteliklerine göre farklı sınıflandırmalara tabî tutulduğundan borcun doğum tarihleri de kimi zaman bu sınıflandırmalara bağlı olarak değişiklik göstermektedir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2022 NUMARASI : 2020/764 E-2022/156 K DAVA KONUSU : TBK'nun 19. Maddesine dayalı Tasarrufun İptali KARAR : Kemalpaşa 2....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TBK 19.maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları 6098 sayılı TBK 19'a ve İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılabilir. Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin davalı T4'ın vekili olarak Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/1907 Esas sayılı dosyasını takip ederken davalı T4 tarafından 01/12/2015 tarihinde azledildiğini, azil ile birlikte davacının vekalet ücretinin muaccel olmasına rağmen davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine davacının davalı aleyhine Adana 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/172 Esas ve 2017/2557 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının lehine sonuçlanması üzerine ilamın Adana 2. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11530 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davacının alacaklısı olduğu icra dosyası bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma sonucunda T4'ın Adana 12....

      Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İİK'nun 282.maddesine göre ise tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bu kişiler zorunlu dava arkadaşıdır. Somut olayda, mevcut noter satış sözleşmelerinden dava konusu araç 24.07.2012 tarihinde dava dışı ...a onun tarafından da 25.07.2012 tarihinde davalı ...’e mülkiyeti muhafaza kaydıyla satılmıştır. Buna göre, borçlu tarafından satış yapılan ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşekkülü sağlandıktan ve taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; İİK.' nun 277.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,12.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          belirterek tasarrufun iptali ile cebri satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı tarafın İİK 277 ve devamı maddeleri doğrultusunda tasarrufun iptali istemi ile Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesine dayalı iptal isteminde bulunduğu sabit olmakla muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına dahi gerek olmadığı, muvazaa nedenine dayalı talepte bulunulması nedeniyle hak düşürücü ve zaman aşımı süresinin söz konusu olmadığı, davacının alacağının icra takibine konu edilen kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmasının davanın ön koşulu olduğu, Yargıtay 17....

          UYAP Entegrasyonu