Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, borcun doğumundan sonra aciz halindeki borçlunun taşınmazlarını düşük bedel ile kardeşine yaptığı satışın İİK'nun 278.madde gereğince iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kardeşler arasındaki tasarrufun İİK'nun 278/3-1.maddesine göre bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.334,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 15/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi....

    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

      Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. İcra takibi ancak ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşir. Borçlular, icra takibine itiraz etmişse takip kesinleşmez. Şayet borçlunun itirazı üzerine, alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açmışsa ortada kesinleşmiş bir icra takibi bulunmayacağından, borçlu hakkında haciz uygulaması da istenemez ( İİK. madde 78 vd. ) ve dolayısıyla geçici aciz vesikası yerine geçecek, alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı veren tutanak düzenlenemez ( İİK. madde 105 ) veya kesin aciz vesikası verilemez ( İİK. madde 143 )....

        Dava 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkında yapılmış icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarruffun takip konusu borçtan sonra yapılması, gerçek bir alacağın bulunması gereklidir. Eğer dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİK'nun 4-143.madde) veya geçici aciz (İİK'nun 105.madde) belgesinin bulunması da gereklidir. Aciz belgesinin varlığı sadece İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır....

          Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunun bedel dışında başka bir delille ispatlanmadığı, satışın takipten önceki bir yıl içerisinde yapılmadığı, tasarrufun iptali halinde iyiniyetli 3.kişinin mağdur olacağı, davalılar arasında yakın arkadaşlık ve akrabalık ilişkisinin mevcudiyetinin de ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, somut olayda davalı ... ve .... dava konusu iptali istenen tasarrufların tarafı olmadığından adı geçen davalılar hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetli görülmediği, İİK'nun 280 maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde...

              Somut olayda, dava konusu 816-2939-3180-3293 parsel nolu taşınmazlardaki 69/280 hisse, davalı borçlu tarafından kardeşi ...’a satılmış ve bu parseller yönünden de tasarrufun iptali istenmiştir. Başlangıçta ... davalı olarak dava dilekçesinde yer almamış ise de 11.4.2007 tarihli dahili dava dilekçesiyle davaya dahil edilmiş ve adı geçen davalı duruşmalara katılarak savunmasını yapmıştır. O halde İİK 282. madde gereğince taraf teşkili sağlandığından ve borçlu ile kardeşi ... arasındaki hisse satışına ilişkin tasarrufun da iptali istendiğinden, bu parsellerle ilgili olarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, dava açıldıktan sonra davalı sıfatına sahip 3. kişiye karşı davaya dava edilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkında 816-2939-3180-3293 sayılı parselle ilgili davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru değil ise de bu husus temyiz edenlerin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....

                Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı borçlu ile eşi arasındaki tasarrufun iyiniyete bakılmaksızın iptale tabi olduğu, davalı 3.kişi Sevim'in dava konusu taşınmazı elden çıkardığı anlaşıldığından hakkındaki davanın İİK 283.madde gereğince bedele dönüştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, davalılar arasındaki dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin satışına ilişkin tasarrufun iptali gerekmekte ise de ...'in bu taşınmazı elden çıkarmış olması nedeniyle İİK 283 madde gereğince talep bedele dönüştüğünden Sevim'in taşınmazı elden çıkardığı tarih olan 5.4.2004 tarihindeki değeri olan 57.306,00 TL'nin davacının alacağından fazla olmamak üzere davalı ...'den tah siline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

                  iptali davalarında takip konusu borcun kesinleşmiş olması yanında alacağın da gerçek bir alacak olduğunun belirgin olması gerektiği, alacağın gerçek olmaması ya da ödenmiş olması gibi bir durum ortaya çıktığında tasarrufun iptali davasının temelinin kalmayacağı, uygulamada tasarrufun iptali davalarından sonra açılan menfi tespit davalarının sırf davayı uzatma amaçlı olduğu gerekçesi ile beklenmesine gerek görülmez iken iş bu davada menfi tespit davası ciddi bulunarak birleştirildiği ve yargılamaya devam olunduğu,bundan dolayı artık menfi tespit davasının sonucunun tasarrufun iptali davasını etkileyebileceğinin de kabulü gerektiği, somut olayda birleştirilen menfi tespit davası yazılı usule göre sürdürülecek bir dava olup tasarrufun iptali davaları ise basit yargılama usulüne tabi davalardan olması nedeniyle iki davanın birlikte görülme imkanı bulunmadığı, hal böyle olunca açıklanan hususlar nazara alınarak iki davanın tefrik edilerek menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl...

                    ın da sorumlu olmasına, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun iyiniyet ve bedel farkına bakılmaksızın İİK'nun 278/3-1.madde gereğince, davalı ...'ın kardeşi ...in borcunu ve durumunu bilebilecek kişilerden olması nedeniyle ile İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.458,51 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu