edilen dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, mülkiyet hakkı bulunmaksızın muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir.Nevarki anılan dairecede daha önce görevsizlik kararı verilmiştir.Bu durumda daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Başkanlar Kuruluna gönderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 24.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı borçlu... ile davalı ... vekili,dava konusu taşınmazının ... tarafından açılan tasarrufun iptali davası sonucu verilen karar gereğince 27.11.2006 tarihli cebri icra satışı sonucu dava dışı... da davalı...e satıldığını, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili,dava konusu taşınmazın 6.10.2004 tarihinde üzerindeki hacizle birlikte davalı ... tarafından müvekkilinin babası ...l'e satıldığını, daha sonra ... tarafından açılan tasarrufun iptali davasının kabulü üzerine taşınmazın cebri icra satışı sonucu 27.11.2006 tarihinde ...'ya ihale edildiğini, taşınmazı 16.1.2007 tarihinde ihale alıcısı...'ten aldıklarını belirterek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre davalılar arasındaki muvazaa ve davalı ...'nın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan madde de bu davaların amacı 278, 279, 280.maddelerde yazılı, borçlunun borcun doğumundan sonra yaptığı mevcudunu azaltmaya yönelik tasarrufların butlanına hükmettirmek olduğu açıklanmaktadır. Mahkemece davalı ...'nın taşınmazı satın alırken tapu kaydına güvendiği ve bu nedenle iyiniyetli olduğu ve muvazaa iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece taşınmazın tapudaki satış değeri ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı yönünden keşif yapılmamış, taşınmazın kısa aralıklarla el değiştirme sebepleri üzerinde durulmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/22 esas sayılı tasarrufun iptali davasında verilen tasarrufun iptali kararı sonucunda; ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1655 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 31/05/2017 tarihinde Alta Prokap Metal Formlama ve Makine Endüstri ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmiştir. Yine aynı şekilde dava konusu ... Yıldırım ilçesi, Samanlı mahallesi, ada 3540, parsel 215 sayılı taşınmaz; ... 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2299 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 12/10/2018 tarihinde devredilmiştir. BK 19'a dayalı muvazaa davalarında dava konusu malın davalı 3. kişinin elinden çıkması halinde malı edinen kişinin iyi niyetli olması halinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda; dava konusu taşınmazların ihale ile devredildiği icra dosyalarının getirtilerek ihalelerin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerekir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma toplanan delillere göre; davalılar arasındaki dava konusu tasarrufun muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 19.8.2008 tarihli satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davalı ... adına taşınmazın tesciline, davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili,davalı borçlu ...’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 20.3.2012 tarihinde davalı ...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır. Davalı ..., dava konusu taşınmazı satılık ilanı üzerine rayiç bedelle ve iyiniyetle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davalıların birbirini tanıdığı, dava konusu tasarrufun davacının alacağının tahsilini ortadan kaldırmak amacıyla muvazaa yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
ŞTİ'ne aidiyetine ve cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi olduğu, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak ve gerekçeli kararda da davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinden kaynaklı tasarrufun iptali davası olarak kabul edildiği görülmüştür. Dava dilekçesi içeriği, ön inceleme duruşmasındaki uyuşmazlık tespiti ve gerekçeli karar ile açıkça davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerinden kaynaklanan tasarrufun iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlığı bakmakla görevli daire Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince 5. Hukuk Dairesi' olduğundan ve Dairemiz ile 5. Hukuk Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan dosyanın, görevli dairenin tespiti için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Hemen belirtmek gerekir ki, muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir. Muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine teminatsız ihtiyati haciz kararı verilebileceği belirtilmiştir....