WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece de gerekçede davanın İİK 277 ve devamına ilişkin dava olduğu kabul edilmiş ancak çelişkili bir şekilde davayı TMK 617. Maddeden hak düşürücü süre yönünden redetmiştir. Dava İİK 277 maddesine dayalı açıldığı kabul edilmesine rağmen çelişkili bir şekilde davanın TMK 617. Maddesinden reddi doğru bulunmamıştır. 2- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptali davası olmakla T3 mirasını davalı borçlu redetmekle bu redle diğer mirasçılar lehine işlem yapılmış olduğundan T3'nun davalı dışındaki diğer mirasçılarınında davaya zorunlu dava arkadaşı olarak dahil edilmesinden sonra hüküm tesis edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuş olması doğru değildir. 3- Ayrıca İİK 277 ve devamı maddeleri gereği bu davada alınacak harç davacı alacaklının icra takip çıkışındaki takip miktarı ile iptali istenen tasarrufların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi daha az ise o miktar üzerinden belirlenir....

Somut olayda mahkemece tüm bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan BK 19 maddesi hükmü değerlendirilmeksizin hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak İİK 277 maddesine göre değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gibi, mahkemece davanın nitelendirmesi İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası olması durumunda ise İİK.nun 105. maddesi kapsamında geçici aciz vesikası veya kesin aciz vesikası ibraz edilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre de davalı ... ve Işıl vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    Metal San. ve Tic.Ltd.Şti. tarafından alacağına mahsuben alınmış olması nedeniyle borca mahsuben yapılan taşınmaz devrinin mutad ödeme olmadığı,dava konusu tasarrufun İİK 279/1-2 maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı .... Metal San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

      edilen dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davanın dinlenebilmesi için aciz belgesinin varlığı (geçici veya kesin)dava koşuludur. Aciz belgesi karar kesinleşinceye kadar mahkemeye verilirse dava koşulu yerine getirilmiş olur. Somut olayda davacı alacaklı tarafından yargılama sırasında 5.5.2011 tarihli kesin aciz belgesi sunulmuş olduğundan davanın esasına girilerek taraf delillerinin toplanması dava konusu tasarrufunun iptali için diğer koşullarının varolup olmadığının belirlenmesi, tasarrufun İİK 277,278,279,280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin vharcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davanın dinlenebilmesi için aciz belgesinin varlığı (geçici veya kesin)dava koşuludur. Aciz belgesi karar kesinleşinceye kadar mahkemeye verilirse dava koşulu yerine getirilmiş olur. Somut olayda davacı alacaklı tarafından yargılama sırasında 5.5.2011 tarihli kesin aciz belgesi sunulmuş olduğundan davanın esasına girilerek taraf delillerinin toplanması dava konusu tasarrufunun iptali için diğer koşullarının varolup olmadığının belirlenmesi, tasarrufun İİK 277,278,279,280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin vharcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          nin anılan takip dosyasındaki bedelden sorumlu olduğunun tespitine, tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığından bahisle davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Tekstil A.Ş vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İcra ve İflas Kanunu'nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

            HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; İİK'nın 277. ve devamı maddeleri kapsamında nam-ı müstear iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Namı müstear (inançlı işlem) ile gizlenmiş muvazaalı işlemler hakkında iptal davaları açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kararlılık kazanmıştır. (Yargıtay HGK'nin 12.10.2001 gün ve 2001/2- 515 E., 605 K sayılı; 17.Hukuk Dairesinin 20.06.2011 gün ve 2010/11090 E.-2011/6367 K. sayılı kararları). Bu tür işlemlerin İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenilerek davacı alacaklının alacağına kavuşması sağlanır. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir....

            Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup davanın taraflarının ve tasarrufa konu halı dokuma makinasının devrinin görev hususunun belirlenmesine doğrudan bir etkisi yoktur....

              İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekmektedir. Gerek öğretide gerekse yargı kararlarında tasarrufun iptali davası açılabilmesi icin borç ödemeden aciz belgesinin ibraz edilmesi gerektiği ve aciz belgesinin özel bir dava şartı olduğu kabul edilmektedir. İptal davası açılabilmesi icin alacaklının alacağını kısmen veya tamamen alamamış olması gerekir. Borçlunun haczedilebilecek veya haczedilmiş malları var ve bunların bedeli alacaklının alacağını ödemeye yetmekte ise, alacaklının, borçlunun üçüncü kişilerle yapmış olduğu tasarrufların iptalini dava etmekte hiçbir hukuki yararı yoktur....

              UYAP Entegrasyonu