İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı Vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; davanın dayanağı mahkemeninde kabulünde olduğu üzere TBK. 19 maddesi olduğunu, Borçlar kanununda bu dava ile ilgili ihtiyati haciz verilebileceğine dair tek bir hüküm olmadığını, ancak dava İİK 277.vd maddelerince açılmış olsa idi ancak o zaman İİK 281. Maddesindeki "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları İle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir." düzenleme doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilebilirdi. Sayın mahkemeninde kabulünde olduğu üzere müvekkili hakkında herhangi bir icra takibi olmadan İİK.277 ve devamı maddelerince tasarrufun iptali davası açılması mümkün olmadığını, Hülasa TBK 19. Madde mucibince açılmış olan eldeki davada İİK.281....
Dava; ileri sürülüş biçimine göre İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı taktirde de TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. (Terditli Dava) Yüzeysel bakıldığında İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ (İİK 277 VE DEVAMI) Yargıtaya Geliş Tarihi:12.12.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK. 19'a dayalı muvazaadan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili, dava dilekçesinde ve 21/10/2019 tarihil beyan dilkeçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanmış ve mahkemece 27/09/2017 tarihli celsede dava muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiştir. Bu nedenle hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmediğinden kararın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği kanaatine varılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu ön şartların bulunması halinde İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2020/19 ESAS- 2020/247 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Malatya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/11/2020 tarih ve 2020/19 esas ve 2020/247 karar sayılı kararı aleyhine davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle gönderilen ihtarnameye rağmen davalının borcu ödemediğini, bunun üzerine Malatya İcra Müdürlüğü'nün 2014/240 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinin kesinleştiğini, davalının alacaklılara zarar vermek kastıyla Malatya ili Battalgazi ilçesi, İzzetiye Mah. 1076 ada 32 parsel 4 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazda 1/2 hissesinin satışına ilişkin tasaruffun İİK 277. Ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali'ni olmadığı takdirde TBK 19....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; " ... dava , İİK 277 vd. Maddeleri uyarınca tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK 19 gereği muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir....
iş bu sebeplerle davacı muvazaaya dayalı tasarrufun iptali açma hakkı bulunmadığını, İİK madde 277 ve devamındaki tasarrufun iptali yönünden ise 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğini, mahkemenin muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali kararı vermesi hukuka ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Kat, 10 numaralı bağımsız bölümdeki taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkil bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptali olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptali ve dava konusu taşınmazın dava dışı 3. kişilere satılmış olması nedeniyle, bu durumda 3. şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk edeceğinden, değerler nispetinde alacağımızın faiz ve ferileri ile yapılan takip masrafları da gözetilerek nakden tazminine, dava konusu taşınmaz dava dışı kişilere devredilmiş olması nedeniyle 441 644 479 36 TC kimlik numaralı davalı T4'nin adına kayıtlı olan menkul ve gayrimenkul malvarlıkları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesi "talep etmiştir....
Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile tapunun iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle TBK'nin 19.(mülga BK. 18.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmatadır....