Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/84 esas, 2021/212 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun İptali-Muvazaa (İİK 277 Ve Devamı-TBK. 19.) talebinin kabulüne karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava;Tasarrufun İptali-Muvazaa (İİK 277 Ve Devamı-TBK. 19.) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
İcra Müdürlüğü'nün 2013/20733 E. sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını ancak borçlu adına haczi kabil hiçbir mal varlığı bulunamadığını, borçlunun adına kayıtlı Düzce İli, Gölyaka ilçesi, Sarıdere Mahallesi, Köyiçi Mevki, 122 ada, 9 parselde kayıtlı taşınmazın 1/16 hissesi ile Yamatarla Mevki, 130 ada, 10 parselde kayıtlı taşınmazın 1/16 hissesini alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla aynı gün (15/09/2020 tarihinde) davalı amcası T5'a devrettiğini belirterek İİK m. 277 vd maddeleri gereğince tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, ilk derece mahkemesince tasarrufa konu taşınmazlara %10 teminat karşılığında ihtiyati haciz konulduğu görülmüştür. Bu karara karşı davalılar süresinde itiraz etmiş ilk derece mahkemesi itirazı yerinde görmeyerek red kararı verdiği anlaşılmıştır. İİK'nın 281/2. maddesi "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca aciz vesikasının yargılamanın her aşamasında alınarak ibrazının mümkün olduğunu, kaldı ki mezkur davanın terditli açıldığını, muvazaa nedenli Tapu İptali davası için aciz vesikası gerekmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup re'sen dikkate alınması gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri, olmadığı takdirde muvazaaya dayalı( BK 19) tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarında davanın dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek bir alacak olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277. md) bulunması gerekir....
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Dava dilekçesindeki anlatım ve mahkemenin nitelemesi, davanın TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. BK'nun 19....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İ.İ.K'nın 277. vd maddeleri ve BK'nın 19. Maddesi gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dava ön şartı olan borçlunun aciz halinin gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Mahkemece her ne kadar aciz vesikası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı yan davalılar arasında yapılan tasarrufun İİK 277 vd maddeleri sebebi ile birlikte Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı olarak da tasarrufun iptalini istemiştir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır....
ın ticaretle uğraştığı dönemde bankadan ucuz konut kredisi alabilmek amacıyla bu şekilde tasarrufta bulunduğu yönündeki savunması ile uyuştuğu anılan tasarrufun davacı alacaklıyı zarar uğratmak amacıyla yapıldığı iddiası İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 280/1 madde gereğince malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemlerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda davalı borçlunun 4.10.2007 tarihli borçtan sonra dava konusu taşınmazı 28.11.2007 tarihinde borçlunun durumunu ve amacını bilen davalı ...'...
Dava, İİK.'nun 277. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... Mahkemece ipotek bedeli ve taşınmaz üzerindeki hacizler dahil edildiğinden ivazlar arasında fahiş fark bulunmadığı, satışın muvazaalı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Gerçekten de dava konusu taşınmazın aynı zamanda borçlunun işyeri niteliğinde olduğu, ödeme emrinin borçluya bu işyerinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tasarrufun İİK.'nun 280.maddesi kapsamında ticari işletme devri şeklinde gerçekleştiği ortada olduğundan iptali gerekir....
Hub.San.Tic.Ltd.Şti. ile davalılar ABL Gıda ve Tarım Ürün San.Tic.Ltd.Şti vs. arasındaki davadan dolayı İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29.03.2007 gün ve 9-138 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK.'nın 277 vd. maddelerine göre açılan tasarrufun iptâline ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 29.01.2007 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca İcra İflas ve 6183 sayılı Kanunlardan kaynaklanan tasarrufun iptâli kararlarının temyiz incelemesinin 01.02.2007 tarihinden itibaren 17. Hukuk Dairesi'nce yapılmasına karar verildiğinden dosyanın Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....