Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK'nın 277 vd maddeleri gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında; alacaklı davacının alacağının gerçek olması, kesinleşmiş bir icra takibi bulunması, alacaklının İİK.'nın 105. veya 143. maddesi uyarınca kat’i veya geçici aciz belgesi sunması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması dava ön şartlarındandır. Bu şartların mevcudiyeti halinde davacının hukuki sebebiyle bağlı olmaksızın İİK 278. maddesi uyarınca tasarrufun ivazsız ya da bu nitelikte bulunması, İİK 279. maddesindeki acizden dolayı butlan ve aynı yasanın 280. maddesindeki zarar verme kastından dolayı gerekli şartların olması halinde tasarrufların iptaline karar verebilecektir. 278. madde uyarıca iptal kararı verilebilmesi için; tasarrufun haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki sene içinde yapılması, 280. madde uyarınca iptal kararı verilebilmesi için de tasarruftan sonraki 5 yıl içinde borçlu aleyhine haciz ya da iflas yoluyla takipte bulunulması gerekir....

Ayrıca tasarrufun iptali davasının açılması şartlarından birisi de takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. İcra takibi ancak ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşir. Borçlular, icra takibine itiraz etmişse takip kesinleşmez. Şayet borçlunun itirazı üzerine, alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açmışsa ortada kesinleşmiş bir icra takibi bulunmayacağından, borçlu hakkında haciz uygulaması da istenemez ( İİK. madde 78 vd. ) ve dolayısıyla geçici aciz vesikası yerine geçecek, alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı veren tutanak düzenlenemez ( İİK. madde 105 ) veya kesin aciz vesikası verilemez ( İİK. madde 143 ). Davanın dayanağı takipte, borçluya ödeme emri tebliğ edilememiş ve takip o hali ile kalmıştır. Davanın görülmesi sırasında borçlunun adresi belirlenerek tebligat yapılmış ve yargılamaya devam edilmiştir....

    davalı borçlunun adına kayıtlı taşınmazı borcun doğumundan sonra davalı Ahmet Balcı'ya devrettiğini, davalılar arasında yapılan satış işleminin muvazaalı olduğundan iptali gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğü'nün 2017/6429 Esas sayılı dosyasından kaynaklı alacakları ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere, öncelikle taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına, Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Koyunevi Mah., Kayabaşı Mevkii, 114 ada, 22 parsel sayılı tarla nitelikte taşınmazın davalı-borçlu T5 diğer davalı Ahmet Balcı'ya devrine ilişkin tasarrufun İİK 277 vd maddeleri gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece 29/12/2022 tarihli ara karar ile "...ihtiyati haciz talep edilen davalının borçlu değil borçlu ile tasarruf yapan 3. kişi olduğu, iptali talep edilen tasarrufun muvazaalı ya da İİK 277 vd maddeleri gereğince iptale tabi olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, İİK 257. maddesinde belirtilen şartların oluşmadığı, muaccel bir alacağın bulunup bulunmadığının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı kanaatiyle ihtiyati haciz talebinin reddine " karar verilmiştir. Davacı vekili bu ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, İİK'nın 277 vd. maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali istemine dayanmaktadır. İİK'nın 281/2.maddesine göre, hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....

    Davalı borçlular vekili, talebin İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğunu, icra takibine itiraz edildiğinden ve itirazın iptali davası derdest olduğundan kesinleşmiş bir alacak ve aciz belgesi bulunmadığını, tasarrufun borçtan önce ve bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasında dava şartlarının gerçekleşmediğini, taşınmazın 7.000 TL bedelle alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemnece iddia, savunma, toplanan delillere göre İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı dosyasına konu alacağın kesinleştirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gereklidir....

      (eski 18.) maddeye dayalı olarak dava açabileceği gibi şartlarının mevcut olması halinde İİK. 277 vd maddelerine göretasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmaktadır. Bu açık izah karşısında davacının talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmasına giderek BK 19. maddeye göre yargılamaya devam edilerek bir verilmesi yerine yazılı şekilde davacının İİK 277 vd kapsamında bir dava açtığı kabul edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.03.2016 tarihinde oybirliği ile verildi....

        Asfalt Şirketi'ne devir ettiği iddiasıyla devir işlemlerinin iptali ya da araçların satışının davalı Tuna Asfalt Şirketi üzerinden yapılmasına, ilişkin İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 30/01/2017 tarih 2014/24358 E. 2017/742 K. Sayılı emsal içtihadında "...Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali isteğine ilişkindir. Dava, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi ticari işletmenin faaliyeti ile de ilgili değildir. Alacaklıya alacağını tahsil imkanı sağlayan şahsi nitelikte bu davalarda Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu söylenemez. Malvarlığına ilişkin bu tür davalarda görevli mahkeme genel mahkemeler olup, İİK'nun 281.maddesinde iptal davasının "mahkeme"de görüleceği belirtilmiştir....

          Dosyadaki beyanlara, istinaf dilekçelerinde davanın tasarrufun iptali davası olmadığının ileri sürülmemesine ve davacılar vekillerinin dilekçelerindeki vakıaların açıklanması gözetildiğinde, asıl davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığının anlaşılmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali koşulları olup oluşmadığı belirlenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne; muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davaları ise yazılı yargılama usulüne; tabidir. Birleşen dava yönünden davacı vekillerinin özellikle temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri beyanlara göre birleşen davanın TBK 19 maddesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Farklı yargılama usulüne tabi davaların birlikte görülmesi caiz değildir....

            DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) DAVA TARİHİ : 10/12/2021 KARAR TARİHİ : 14/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :... Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin, alacaklarına karşılık dava dışı ... Ltd....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : ... vd. KARAR Dava, İİK 277. maddeye dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu