TBK’nın 19. maddesinde açıkça vurgulandığı üzere bu davanın amacı, tarafların gerçek ve ortak iradelerinin esas alınmasını temindir, bu ise hukuka aykırı işlemin iptali ile mümkün olabilecektir, hâlbuki tasarrufun iptali davasının koruduğu hukuki yarar alacağın tahsili ile sınırlıdır. Aksi takdirde İİK’da düzenlenen tasarrufun iptali davasını açabilmek için aranan şartların bir anlamı kalmayacaktır.Ayrıca belirtmek gerekir ki bu şekilde bir yorumda Yargıtay 1., 4. ve 15. Hukuk Dairelerinin içtihatlarında yer verildiği üzere, kişinin seçimlik hakkı elinden alınmamaktadır. Kişi, sonucu belli olduğu hâlde icra yolunu kullanmaya, aciz vesikası almaya zorlanmamakta, doğrudan genel muvazaa davası açabilmektedir. Ancak bunun sonucunda ulaşılacak sonuç da işlemin hükümsüz hâle gelmesidir ki bu da ancak tapunun iptali ile borçlu üzerine geri dönmesi ile olacaktır....
İcra Müdürlüğünün 2016/14134 esas sayılı dosyasına konu alacağın şimdilik 20.000,00 TL'lik kısmı ve bu kısımların faiz ve sair ferileri ile sınırlı olmak üzere İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK madde 19 gereğince davacı alacaklı banka yönünden iptaline, dava konusu taşınmaz üzerine tapu kaydının tashihine mahal olmadan bankaya İİK 283/1 madde gereğince cebri icra ve satış yetkisinin verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) K A R A R Mahkemenin, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali olarak nitelendirerek verdiği kabul kararı Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 28.06.2012 tarih 2012/12445 Esas 2012/18048 Karar sayılı ilamı ile aynı nitelendirmeye göre yapılan temyiz incelemesi sonunda bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Red kararı üzerine davalı vekili dava konusu 266 ada 9 parsel üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiş, Mahkemece 17.06.2013 tarihli ek karar ile tedbirin kaldırılması isteğinde reddine karar vermiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir....
ın temyiz itirazlarının reddine vermek gerekmiştir. 2-Davalı ... ... yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise; Dava, İİK.'nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür iptal davaları, borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlunun ödeme yaptığı kimselerle bunların mirasçılarına veya kötüniyet sahibi diğer kişilere karşı açılabilir. Davalılardan ... doğrudan borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişi değil, tasarrufun iptali istenilen taşınmazı 3.kişi ...'dan satın alan 4. kişidir. Bu davalı hakkındaki davanın kabul edilebilmesi, dolayısıyla onun yaptığı tasarrufun iptali ancak kötü niyetli olduğunun kanıtlanması durumunda mümkündür. Bu halde dava İİK.'nın 283. maddesine göre bedele dönüşeceğinden davalı 3.kişinin taşınmazı elinden çıkarttığı tarihteki gerçek değeri oranında (takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak) tazminatla sorumlu tutulması gerekir. Somut olayda 4.kişi konumuda olan davalı ... ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2022 NUMARASI : 2022/102 ESAS, 2022/501 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Merzifon 1....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde muvazaa nedeniyle tasarrufun iptalinin talep edildiğini, olayların hukuki nitelendirmesinin bizzat hâkim tarafından yapılacağını, dava dilekçesinin hukuki sebepler kısmında İİK’nın 277 vd. maddelerine yer verilmesinin sonucu değiştirmeyeceğini, yerel mahkemenin davayı nitelendirmesi ve hak düşürücü süre nedeniyle reddetmesinin hukuken yanlış bir değerlendirme olup eksik ve hatalı incelemeden kaynaklandığını, muvazaa sebebiyle iptal davalarında hak düşürücü süre olmadığını bildirerek davanın reddine dair verilen kararın kaldırılmasını, yeniden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Dava dilekçesi içeriğinden davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığı anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2019/105 ESAS - 2020/110 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu İstanbul, Şişli ilçesi, 674 ada, 54 parsel, 194 sayfa, cilt no:2 de kayıtlı 12 no.lu mesken niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalılarca yapılan satış işleminin öncelikle muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK'nin 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satışının istenebilmesine, muvazaa iddiasının kabul edilmemesi halinde İİK 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufun iptali ile İİK'nin 283. maddesi gereğince satışa konu taşınmaz üzerinde icra takibindeki alacak ve tüm fer'ileri hakkında haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Avlulu iki katlı kargir taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından, İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini ve müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/648 Esas 22/10/2020 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilince bu ara karar istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin Uygulaması karşısında Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin bu davada görevli olduğunu, İİK 277 ve devamı Maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarının amacı bilindiği gibi İİK 278, 279 ve 280. maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmetmek olduğu, İİK 282. madde gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı, İİK 277 vd Maddelerine göre açılan iptal davalarında, dava açma süresi İİK 284'e göre tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl olduğunu ve huzurdaki davada anılan yasal sürelere uygun olarak açıldığının belirtildiği, HUKUKİ NEDENLER KISMINDA: İİK MD. 277 VD....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/11/2020 NUMARASI: 2020/861 2020/563 DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk ve İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişkiden doğduğu ve nispi ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nın 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....