HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/2825 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÜNYE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/497 ESAS, 2022/198 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Ünye 1....
Eldeki uyuşmazlıkta dava konusu tasarruf tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden İİK m.277 vd. gereği süresinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde TBK m.19 hükmüne de dayanmıştır. Bu nedenle taraflar arasında yapılan temlik işleminin TBK m.19 gereği muvazaalı olup olmadığı değerlendirilerek, bundan sonra davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu saptanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/277 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/10/2020 tarih, 2020/277 Ara Karar sayılı hükmünün, davalı T4 İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T4 İht.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti'nin tüm malvarlığı ve 3.şahıslardaki hak ve alacaklarını üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını ve Branday's isimli markanın kaydı üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir . Dava, İzmir 13....
Mahkemece, toplanan delillere, Borçlar Kanunu 18. maddesine göre açılan dava için satışı yapan ...’ın hayatta olması gerekçesi ve İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası için de aciz halinin mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir H.U.M.K.’nun 76. maddesine nazaran, bir davada ileri sürülen maddi olgu ve bulguların hukuki nitelendirmesini yapmak kanun maddelerinin uygulamasını yapmak hakimin görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, dosya içeriğine ve borçlu Sami hakkında icra takibine geçildiğine göre mahkemenin davanın tasarrufun iptali davası olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. İ.İ.K.’nun 282. maddesi hükmü gereğince bu tür davalarda davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Somut olayda borçlu ... davada taraf gösterilmemiştir....
satışların alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazlara ilişkin yapılan muvazaalı devir işleminin TBK m.19 ve İİK m.277 vd. maddeleri uyarınca iptalini, taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasını, taşınmazın devir tarihindeki rayiç bedelin tespiti ile icra dosyalarındaki alacakları ile sınırlı kalmak kaydıyla (şimdilik) devir tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tazminatın davalılar Hacı Aydın ve T3 Gıda ve İht....
Maddesi ile İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptalini ve müvekkili olan banka alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK 277 ve BK 19 maddesine göre terditli açılan maaş haczine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15/04/2021 tarih ve 2020/331 Esas, 2021/153 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....
Noterliğinin 05.12.2012 tarih ve 239434 yevmiye no.lu sözleşmesi ile Girişim Varlık Yönetim A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, müvekkili şirketin alacağının tahsili imkanı bulunmadığını, davalının taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış işleminin muvazaalı olup İİK. 277. ve devamı maddeleri ve TBK. 19. maddesi uyarınca da iptali gerektiğini belirterek, tasarrufun iptaline, dava konusu taşınmaz üzerinde İstanbul Anadolu 5.İcra Müdürlüğünün 2010/6464 esas sayılı dosyasındaki alacak ve tüm fer’ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, İİK 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Dava, mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları Turgutlu İcra Müdürlüğü 201 sayılı takibinin ve bu takipten borçlu-davalı Coşkun üzerine konulan 1.sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufların öncelikle TBK.’nun 19.maddesi gereğince İPTALİ kabul edilmemesi halinde İİK m.277 gereğince , İİK. M 278/1 vd. maddesi kıyasen uygulanarak müvekkilin ilamlı takip alacağı nedeniyle dava konusu icra takibinin öncelikle durdurulması ve icra takibinin iptal edilmesine dair tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir....
Dava İİK.’nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK. m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda, davacı tarafça İİK.’nun 143.maddesi gereğince kesin aciz belgesi dosyaya sunulmuş değildir....
TBK'nın 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde davacının tasarruf üzerinde haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/20390 E, 2017/7012 K016/11791 E, 2017/7010 K ve benzer yöndeki içtihatları gibi) TBK 19'a dayalı davalarda muvazaa her türlü delil ile ispat edilebilir. Gerek TBK'nun 19. maddesine gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için davacının borçludan bir alacağının olması ve bu alacağın iptali istenilen işlemden önce doğmuş olması gerekir....