Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 14/04/2010 tarih ve 10424 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı KC'den dairesinin teslim edilmesini talep ettiğini, yapılan tüm ihtarlara rağmen inşaatların durduğunu ve bu suretle kendisi dahil mağdurlara dairelerin teslim edilmediğini, sözleşmeye göre konutların alıcıya teslim tarihinin sözleşmenin imzalanmasından itibaren 24 ay olduğunu, yine satıcının sebep göstermeksizin teslim süresini 90 gün uzatma hakkına sahip olduğunu, bu madde hükmü dikkate alındığında taşınmazın teslim tarihinin en geç 27/09/2010 tarihi olduğunu beyanla 38 adet seri senedin iptaline, sözleşmeye ve sözleşmeye istinaden düzenlenen geçersiz senetlere istinaden, davalı Doğan Tv'ye ödenen 10.041,00 TL bedelin, davalı ... Faktoring e ödenen 38.041,00 TL bedelin, davalı Türkishbank'a ödenen 20.082,00 TL bedelin ve davalı ...'...

    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, kredi borcu nedeniyle fazla ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece alınan 19.08.2015 bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinin feshi nedeniyle peşin ödenen iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itiraz üzerine ...nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davalı yüklenici temerrüde düşürülüp sözleşme feshedilmediğinden davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        İlk derece mahkemesi; hizmetin yerine getirilmesi için davacının dava dışı araç kiralama şirketleri ile yaptığı araç kiralama sözleşmelerinin erken feshi nedeniyle, davacının ödediği erken fesih tazminatını davalıda talep edebileceği, sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin araç kiralama bedelinin ise davalıdan istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraflar hükmü istinaf etmiştir. İstinafa konu edilen uyuşmazlık; davacının hizmetin ifası için kiraladığı araçlara ilişkin olarak, araç kiralama sözleşmesinin erken feshi nedeniyle dava dışı kiralama şirketine erken fesih tazminatı ödeyip ödemediği, ödenmişse bu bedelden davalının sorumlu olup olmayacağı, ayrıca sözleşmenin feshinden sonraki döneme ait araç kiralama ücretinin davalıdan talep edilebilmesinin mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacının çektiği konut kredisi kapsamında kredi başvuru ücretine ilişkin hukuka uygun olarak davacıdan 1.827,00TL dosya ücreti tahsil edildiğini, kredi başvuru ücretinin taraflarca müzakere edildiğini, dava konusu kredilerin konut alımı için kullanıldığını, bu sebeple konut finansmanı sistemine dahil olan bu kredilerin sabit faizli konut kredisi olduğunu, erken kapatma halinde %2 tutarında erken ödeme ücretine tabi olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı kiracı, kira sözleşmesinin 8.1. maddesinde kararlaştırılan fesih ihtarına uygun hareket ederek kira akdini feshettiğine göre kiracı ancak kiralananı kullanımında bulundurduğu süre için kira bedellerini ödemekle yükümlü olup erken tahliye nedeniyle makul süre kira alacağından sorumlu tutulamaz. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde makul süre kira bedeline hükmedilmesi doğru değildir. 3-Davalı vekilinin hor kullanma tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, 2.042,00 TL ödenmeyen kira alacağı, 18.381,00 TL erken tahliye nedeniyle makul süre kira tazminatı ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL hor kullanma tazminatının tahsilini talep etmiş mahkemece 2.042,00 TL ödenmeyen kira alacağı, 18.381,00 TL erken tahliye nedeniyle makul süre kira tazminatı ve 3.200,00 TL hor kullanma tazminatı olmak üzere toplam 17.456,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiştir....

            Davalı vekili, kira sözleşmesinin haklı nedene dayanılmadan feshedildiğini, erken tahliye nedeniyle davacının kira sözleşmesi süresinin bitimine kadar olan kira bedellerinden sorumlu olduğunu, mahkemece makul süreye ilişkin yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2014/13867 E-2016/601 K sayılı ilamında da kabul edildiği üzere taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 8.maddesi hükmünün sözleşmenin feshine dair ihbar şartı niteliğinde olduğunu, makul süreye ilişkin olmadığını, taşınmazın erken tahliyesinden 10 ay sonra yeniden kiraya verildiği, ülkenin ekonomik durumu, çevresel faktörler göz önünde bulundurulmadan sözleşmenin 8.maddesindeki ihbar süresinin makul süre olarak hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, ayrıca feshin haksız olduğu ve taşınmazın erken tahliye edildiği gözetildiğinde depozitonun iadesi talebinin de reddi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            Uyuşmazlık asıl davada, kira sözleşmesi nedeni ile ödenen kira, reklam katkı payı ve şantiye kirasının istirdadı, teminat mektubunun iadesi ve faydalı ve zorunlu masrafların tazmini istemine ilişkindir. Birleşen dava ise kira sözleşmesinin haksız nedenle feshi nedeniyle dönem sonuna kadar muaccel olan kira parası ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedeli, kira farkı ve cari hesap bakiyesi alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davalı ve davacı ve birleşen davanın davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

              Ne var ki incelenen dosya içeriğine göre, davalıdan yapılan tahsilatlar içerisinde, dosya masrafı ve komisyon ödemeleri dışında, sözleşme kapsamında alınan erken kapatma bedelinin de bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı kanunun 10/B maddesinde, “Tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın yüzde ikisini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez” hükmü yer almaktadır....

                Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin 4’üncü maddesi ile yürürlükten kaldırılan, 3320 sayılı Memurlar ve İşçiler İle Bunların Emeklilerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun’un 4/b maddesi “b) Yardıma müstehak işçilerin, konut edindirme yardımı, işverenlerce tahakkuk ettirilerek ...yatırılır. 506 sayılı ... primlerin ödenmesine ilişkin hükümleri dairesinde Kurumca tahsil edilen miktar, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden bir ay zarfında topluca .... adına açılacak “....”na yatırılır.” düzenlemesini; 8. maddesi ise “İşveren tarafından .... zamanında ödenmeyen konut edindirme yardımları, resen veya ilgililerin başvurusu üzerine... 506 sayılı .... primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil olunur.” hükmünü öngörmüşken; 588 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yi yürürlükten kaldıran 22.05.2007 tarih, 5664 sayılı Yasayla, konut edindirme yardımı hak sahiplerine ödeme yapılması konusundaki yöntem belirlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu