Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi KATILANLAR : Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, ... Mobil Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş., ...Çimento A.Ş. SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Sanıklar hakkında CMK'nın 223/2-e maddesi gereği ayrı ayrı beraat Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılanlar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili ile ... Mobil Telekominikasyon Hizmetleri A.Ş. ve ...Çimento A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: İmar Bankası'nın mevduat kabul etme ve bankacılık yapma izninin Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu tarafından 03/07/2003 tarih ve 1085 sayılı karar ile kaldırılarak bankanın katılan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği, katılan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu 'nun 14/02/2004 tarihli kararı ile katılanlar ...Çimento A.Ş. ve ......

    Her ne kadar mahkemece borçluya çek koçanının tasarruf tarihinden sonra 27.12.2002 tarihinde teslim edilmesi nedeniyle borcun tasarruf tarihinden önce doğmasının mümkün olmadığı kabul edilmiş ise de davacı alacaklı tarafından mahkemeye 12.12.2002 tarihli ‘çek teslim tesellüm belgesi’ ibraz edildiği halde bu belge üzerinde yeterince durulmamıştır. Bu nedenle az önce belirtilen belgenin kim tarafından teslim edildiği, teslim eden kişinin şirket adına yetkili olup olmadığı, borçlu olmayan bir kişinin neden böyle bir belge düzenleme gereği hissettiği, borçlu ile alacaklı arasında tasarruf tarihinden önce bir ticari ilişkinin olup olmadığı hususunun araştırılması, gerektiğinde borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, davacı tarafın borcun tasarruf tarihinden önce doğduğuna ilişkin delilleri varsa ibraz ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

      Bu tür davaların görülebilmesi için, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen tasarruf işleminin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekir.Somut olayda, iptali istenilen tasarruf işlemi 27.07.2010 tarihinde gerçekleşmiştir. Takip dayanağı bonolardan 14.07.2010 ve 20.05.2010 tanzim tarihli bonolar bu tasarruf işleminden önce tanzim edilmiş ise de 17.09.2010 tarihli bono tasarruf tarihinden sonra tanzim edildiğinden bu bono yönünden dava koşulu yokluğundan davanın reddine karar verilmesi sadece 17.07.2010 ve 20.05.2010 tarihli bono alacağı ve fer'ileri yönünden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'...

        Mahkemece borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden sonra olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda kural olarak borcun iptali istenilen tasarruftan önce doğmuş olması gerekir. Somut olayda icra takibine konu olan bonoların 26.11.2008, 05.01.2009 ve 06.03.2009 tarihlerinde tanzim edilmiş olup, tasarruf tarihi ise 14.10.2008’dir. Buna göre tasarruf tarihi borcun doğum tarihinden öncedir. Ancak alacaklı davacı alacağının tasarruf tarihinden önce doğduğunu ileri sürerek buna ilişkin fatura ve sözleşme ibraz etmiştir....

          Bu durumda davacı alacaklı ile borçlu davalı arasındaki alacak davası her ne kadar tasarruf tarihi olan 31.03.2010 tarihinden sonra açılmış olsa da aralarındaki hukuki ilişkinin diğer bir anlatımla borcun doğumuna neden olan ticari ilişki tasarruf tarihinden önce 16.09.2009 tarihinden itibaren başladığından borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden önce olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmaıştır. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu durumda davacı alacaklı ile borçlu davalı arasındaki alacak davası her ne kadar tasarruf tarihi olan 31.03.2010 tarihinden sonra açılmış olsa da aralarındaki hukuki ilişkinin diğer bir anlatımla borcun doğumuna neden olan ticari ilişki tasarruf tarihinden önce 16.09.2009 tarihinden itibaren başladığından borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden önce olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmaıştır. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nema alacağının ödenmesine ilişkin idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir. Ayrıca tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde; tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna dair Uyuşmazlık Mahkemesi 06/12/2010 tarih ve 2010/186-256 E-K sayılı olarak kararı da dikkate alındığında bu tür bir uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. 2577 sayılı İYUK. Gereğince "İdari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları" idari dava olarak belirlenmiştir....

                Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nema alacağının ödenmesine ilişkin idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir. Ayrıca tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde; tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna dair Uyuşmazlık Mahkemesi 06/12/2010 tarih ve 2010/186-256 E-K sayılı olarak kararı da dikkate alındığında bu tür bir uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. 2577 sayılı ...... Gereğince "İdari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları" idari dava olarak belirlenmiştir....

                  Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nema alacağının ödenmesine ilişkin idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir. Ayrıca tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde; tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna dair Uyuşmazlık Mahkemesi 06.12.2010 tarih ve 2010/186-256 E-K sayılı olarak kararı da dikkate alındığında bu tür bir uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. 2577 sayılı İYUK. gereğince “idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları” idari dava olarak belirlenmiştir....

                    Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nema alacağının ödenmesine ilişkin idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir. Ayrıca tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde; tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna dair Uyuşmazlık Mahkemesi 06.12.2010 tarih ve 2010/186-256 E-K sayılı olarak kararı da dikkate alındığında bu tür bir uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. 2577 sayılı İYUK. gereğince “idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları” idari dava olarak belirlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu