"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 24.03.2014 gün ve 23852-6759 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 04.03.2013 gün ve 12847-5486 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, davacı tarafça taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğunu ve ilaveten boşanma ve mal rejimi davası dosyasından da yeterli hukuki himaye sağladığını, tasarruf yetkisinin zaten sınırlandırıldığını, Bölge Adliye Mahkemesince taşınmazın tekrardan ve bununla da yetinilmeyip ilaveten taşınır üzerine de tasarruf yetkisinin sınırlandırılması kararı verilmesinin usule, yasalara ve içtihatlara aykırılık oluşturduğunu, maktadır, derdest davada davacının hukuki yararı bulunmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına ve tedbir şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tasarruf yetkisinin sınırlanması kararının verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Mahkemece 11/04/2023 tarihli ara kararı ile; "Tasarruf yetkisinin sınırlandırılması TMK'nın 199. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; "Madde 199- Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir. " İhtiyati tedbir ve şartları ise HMK 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir....
Davacı erkek tarafından İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Fatih Sultan Mehmet Mah. 27 Ada 129 Parsel, 4 nolu Daire içinde davanın tasarruf yetkisinin sınırlandırılması yönünden dava açıldığı, bu dosyanın incelemeye konu dosya ile birleştirildiği görülmüştür....
İstinaf Sebepleri Davacı erkek vekili özetle; davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması gerektiğini belirterek davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğunu, belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
GEREKÇE : Davanın konusu tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
GEREKÇE : Davanın konusu tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Maddesinde düzenlenen tasarruf yetkisinin sınırlandırılması isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı toplanan deliller dinlenen tanık beyanları nazara alındığında 1999 yılında edinilen davalı adına tapuya kayıtlı taşınmazın davalı tarafından satılmaya çalışıldığı iddiasının ispatlanamadığı, tanık Hatice'nin beyanının sebep ve saiki açıklanmayan, inandırıcı olmaktan uzak, soyut izahlardan ibaret olduğu, bu cümleden olmak üzere davalının ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçmak amacına yönelik bir davranışının kanıtlanamadığı, TMK 199 şartlarının oluşmadığı, dolayısıyla davanın reddi kararının ve gerekçesinin yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Dava; Türk Medeni Kanunu’nun 199. maddesi uyarınca tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istemine ilişkindir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, "uyuşmazlık konusu hakkında" diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (HMK md. 389/1). İhtiyati tedbirin amacı, hak talebinde bulunana etkin bir hukuki koruma sağlamak olup talebin değerlendirilmesi için yaklaşık ispat yeterli görülmüştür (HMK md. 390/3). Ayrıca ihtiyati tedbirin kapsamı, türü ve süresinin orantılı olması, karşı tarafı zor durumda bırakmaya dönük sonuçlar doğurmaması gerekir....