İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Tarafların uzun süreden beri fiilen ayrı yaşadıkları, davalı kocanın taşınmazları elden çıkarma yönünde girişimlerde bulunduğu, bir kısım taşınmazları elden çıkardığı, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu, taşınmazın sayısı ve niteliği dikkate alındığında sınırlandırmanın ölçülü olduğu anlaşılmakla; davalının üzerine kayıtlı Nevşehir İli, Derinkuyu İlçesi, Yeni Mahalle 258 ada 3 parsel, Bayramlı Mahallesi 279 ada 1 parsel, Til Köyü, Çalılıyer Mevki 126 ada 72 parsel, Namık Kemal Mahallesi 73 ada 48 ve 52 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davalının tasarruf yetkisinin TMK 199. Maddesi uyarınca sınırlandırılmasına, davalının davacı eşin rızası ile bu taşınmaz ile ilgili tasarrufta bulunabileceğine, bu hususta ilgili tapu müdürlüğüne ivedi olarak müzekkere yazılmasına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verildiği görülmüştür....
İlçesi Durugöl Mahallesi 1804 ada 6 parsel, 1.kat, 4 nolu bağımsız bölüm ile Ordu İli Altınordu İlçesi Karapınar Mahallesi 2004 ada 7 parsel, zemin kat 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak TASARRUF YETKİSİNİN TMK'nun 199.maddesi uyarınca SINIRLANDIRILMASINA; fazlaya yönelik talebin reddine,"karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden her ne kadar taraflarca karşılıklı olarak 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi gereğince birbirlerinin tasarruf yetkilerinin sınırlandırılmasını talep edilmiş ise de, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını gerektiren ailenin ekonomik varlığının korunması için gerekli mal varlığını sebepsiz yere veya değerinin altında elden çıkartılması, azaltılması, yönetilememesi, ekonomik durumla bağdaşmayan yatırımlara kalkışılması, harcamalarda ve bağışlarda bulunulması, borçlanılması, borçların ödenilemez duruma gelinmesi gibi koşulların varlığının ve tarafların birbirlerine karşı evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak amacına yönelik bir davranışının somut delillerle taraflarca karşılıklı olarak ispatlanamadığı, taraflar arasında derdest boşanma davası olduğu, dava konusu ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istenen...
azaltmadığı, kişinin istediği malını satmasının yada istediği çocuğuna malını vermesinin tek başına kötü yönetim olarak değerlendirilemeyeceği, mülkiyet hakkının kişiye en geniş hakları veren ayni hak olduğu, kişi isterse kendi harcamaları ve yaşamı için tüm mal varlığını satabileceği, kişinin çocuklarına miras bırakma yükümlüğünün bulunmadığı, sadece yapılan harcamaların savurganlık olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, toplanan tüm delillere göre davacının davasının amacının kısıtlı adayının mal varlığı üzerinde tasarruf yapma hakkını kısıtlamak olduğu kanaatine varılarak kısıtlı adayının kısıtlanması hususundaki talebin reddine, kısıtlanması istenilen T2 taşınır ve taşınmaz mallarına konulan vesayet tedbir şerhinin kaldırılması için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, davanın niteliği gereği harç alınmasına yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına," şeklinde karar verilmiştir....
BOŞANMA DAVASITASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 199 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesine göre, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Bu düzenleme ile yasa, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına iki halde gidilebileceğini öngörmüştür. Bunlardan birincisi sınırlandırmayı ailenin ekonomik varlığının korunması gerekli kılmalı, ikincisi ise evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin bunu gerektirmesidir. Her iki halde de yasa, sınırlandırmanın ölçülü olmasını aramıştır....
maddesinde gösterilen tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını gerektiren bir delilin getirilmemiş bulunmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.01.2012(Per.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğu veya evlilik birliğinden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ve tasarruf yetkisinin sınırlanmasını gerektirir bir olayın varlığı ispat edilemediği, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının da aksi yönde hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmakla davanın REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması istemine ilişkindir....
HUKUK GENEL KURULU KARAR Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesine dayalı, davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli kararı ile asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ihtiyati tedbir, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve ihtiyati haciz taleplerine ilişkin usulüne uygun dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin karşı davasının reddine, birleşen davasının derdestlik nedeni ile reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı kadın nafaka ve tazminat miktarları ile tedbir, haciz ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi ile her üç davaya yönelik yargılama gideri yönünden, davalı-karşı davacı erkek ise kadının davasının kabulü, karşı davasının ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuşlardır....
Mahkemenin hükmüne dayanak yapılan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/433 Esas sayılı tapu iptali ve tescil dava dosyasında tasarruf tarihi olan 07.12.2012 tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin olarak alınan ... Kurumu ..... İhtisas Dairesinin 26.09.2014 tarihli raporunda ...'in tasarruf tarihi itibariyle fiil ehliyetine haiz olduğu, akıl hastalığının tespit edilemediği belirtilmiş, dosyada bulunan .... Devlet Hastanesinin 12.08.2013 tarihli raporunda ise; kısıtlanması talep edilen ...'de "kognitif bozukluk" saptandığı, kendisine vasi tayini gerektiği, .... Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 12.12.2013 tarihli raporunda ise, ...'de "yaşlılık, hafif bilişsel yetersizlik" saptandığı, kendisine yasal danışman atanmasının uygun olduğu belirtilmiştir. Kısıtlanması talep edilen ...'in akıl sağlığına yönelik dosyadaki raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece, daha önce alınmış olan raporlar da eklenerek ......