Mahkemece dava konusu takibin dayanağının 25.12.2013 tanzim tarihli senet olması, dava konusu tasarrufların da 04.12.2013 ve 06.12.2013 tarihinde olduğu, tasarruf tarihinin dayanak senet tarihinden önce olması gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dosya içerisindeki belgelerden, davacı alacaklı ... ile davalı borçlu ... arasında 25.10.2010 tarihli düzenleme şeklinde vekaletname ile dava konusu tasarrufa konu 1490, 4 parsel üzerinde inşaat yapılması yönünde davalı borçlu ...'a yetki verildiği, taraflar arasında inşaat yapımına ilişkin 24.10.2010 tarihli adi sözleşme imzalandığı, söz konusu belgelere göre davacı ile davalı borçlu ... arasındaki ticari ilişki başlangıcının dava konusu tasarruf tarihinden önceye dayandığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlu ise devirlerden önce aralarında hukuki ilişki olmadığını savunmaktadır. Mahkemece davalı borçlu ... davalı borçlu ... İnşaat Müt. Otomotiv. Hayv. Hafrf. Taah. Tic....
Hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmiş ise de, kadının tasarrruf yetkisinin sınırlandırılması ve bu isteğe yönelik vekalet ücreti, davacı-karşı davalı erkek tarafından temyize konu edilmemiştir. Bu duruma göre, davalı-karşı davacı kadın tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve bu isteğe yönelik vekalet ücreti yönünden katılma yoluyla temyiz hakkını kaybetmiştir. Açıklanan sebeple davalı-karşı davacı kadının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve bu isteğe yönelik vekalet ücretine ilişkin katılma yolu ile temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. b-Davacı-karşı davalı erkeğin gerçekleşen ve mahkemece de kabul edilen kusurlu davranışları davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Açıklanan sebeple davalı-karşı davacı kadın lehine uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Bu düzenleme ile yasa, tasarruf yetkisinin sınırlanmasına iki halde gidilebileceğini öngörmüştür. Bunlardan birincisi; sınırlanmayı ailenin ekonomik varlığının korunması gerekli kılmalı, ikincisi ise evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin bunu gerektirmesidir. Her iki halde de yasa, sınırlanmanın ölçülü olmasını aramıştır. Ölçülülük, sınırlanma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından sınırlanmanın gerekli ve orantılı olmasını gerekli kılar. Olayda davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimde bulunduğu toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiştir. Ne var ki sınırlanma ölçülü olmalıdır. Mahkemece davalıya ait davaya konu tüm taşınmazlar üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/1196 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin adına kayıtlı olan 2 ayrı taşınmazında da tasarruf yetkisinin sınırlandırılarak davacı müvekkilinin ancak davalı yanın rızası ile satış yapabileceği yönünde bir sınırlama yapıldığını, davacı adına kayıtlı olan taşınmazlardan ... ili ... İlçesi ... Mahallesi 150 ada 2 parsel nolu arsanın müvekkilinin kişisel malı niteliğinde olup mahkemece konulan şerhin haksız ve hatalı olduğunu, tarafların artık boşandıklarını ve bu şerhin de özgülendiği amaç olan aile birliğinin sona erdiğini, tasarruf yetkisi sınırlandırılan diğer taşınmazın evlilik birliği içerisinde alındığı için ve edinilmiş mallara katılma rejimi yürürlüğe girdikten sonra müvekkilince satın alındığı için iş bu taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması kararına bir itirazlarının bulunmadığını beyan ederek ... İli ... İlçesi ......
tasarruflarda davacı eşin rızasının aranmasına, davalının TMK' nun 199 maddesi uyarınca davalı adına kayıtlı araç üzerinde davalının tasarruf yetkisinin sınırlanması talebi yönünden; davalının aracını satmaya yönelik somut eylemde bulunmadığı, araç yönünden ailenin ekonomik varlığını tehlikeye sokmadığı bunun yanında ölçülülük ilkesinin gözetildiği ve araç yönünden tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Zonguldak ili, Kdz Ereğli ilçesi, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını diğer kardeşi ...'a devrettiğinden, bu tasarrufun iptalini istemiştir. Davalı borçlu ... vekili, müvekkilinin şirketini iflastan kurtarmak için dava konusu olan ve olmayan taşınmazlarını sattığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, tasarruf tarihinde kesinleşmiş alacak olmadığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalıların kardeş oldukları, tasarrufun borcun doğum tarihinde sonra olduğu, davalı ...'...
Müdürlüğünün 2013/4222 sayılı takip dosyasındaki alacağa dayalı olduğu, borcun kaynağının 05.09.2012 tanzim 31.01.2013 vade tarihli senet olduğu, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu sabittir. Ancak takip dosyasında borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı gibi aciz belgesi de sunulmamıştır. Dolayısı ile borçlu şirketin aciz hali sabit olmamıştır. Öte yandan, tasarruf 13.06.2012 tarihinde, borç kaynağı senedin düzenlendiği 05.09.2012 tarihinden önce gerçekleşmiştir....
nin, tabela üzerinde faaliyet gösterdiğinin ve davalı borçlu T4'nin aynı adreste faaliyet yürüttüğünün ve hissedarlarına ait ticari kayıtlar, çek ve faturalar olduğunun tespit edildiğini; davalı şirketlerin sahipleri arasında birinci derece yakınlık olması nedeniyle, muvazaalı bir tasarruf işleminin gerçekleştirilmiş olduğunun açık bir şekilde anlaşıldığını, T5 Şti.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayanan davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması isteğine ilişkindir. Anılan hüküm gereğince, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 199. maddesine göre, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Bu düzenleme ile yasa, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına iki halde gidilebileceğini öngörmüştür....