Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; TMK'nın 198 ve 199. maddesine dayalı davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlaması ve tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 12.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması (TMK 199) ve tedbir nafakası talep edilmiş olup, münhasıran açılan nafaka davası olmadığından kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Maddesinin B bendi gereğince müvekkil belediyeye devredilmesinin talep edildiği ancak Kocaeli Defterdarlığı İzmit Emlak Müdürlüğü 13/01/2017 tarih ve 1024 sayılı yazısı idarelerince yapılan kiralama işleminin geçerli olduğunu, bununla birlikte 10 yıl sürenin bitimini müteakip talep edilmesi halinde tasarrufun belediyeye bırakılması hususunun değerlendirileceğinin bildirildiğini, davalı idarenin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı bir surette anılan taşınmazın tasarrufunu müvekkile devrinden kaçındığını, bu nedenlerle Gölcük ilçesi, Kavaklı mah, 52.469,52 m2 yüzölçümlü dolgu alanının tasarruf yetkisinin davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar olduğunu, bu nedenle tasarruf yetkisinin de davalı müvekkile ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir....

      yetkisinin kısıtlanmasına, davalının malik olduğu gayrimenkullerin tapuda ferağdan menine, ancak kendisinin rızası ile tasarruf tasarruf edebileceğine ve bu kararın tapuda şerhine, davalının tam, müşterek ve iştirak halinde malik olduğu gayrimenkullerin öncelikle tapudan sorularak TMK'nın 199.maddesi gereği belirlenmesine ve tüm gayrimenkuller üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılmasına ve tapuda ferağdan menine, tasarrufların ancak kendisinin rızası ile devredilebileceğine ilişkin tapuya şerh konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemenin hükmüne dayanak yapılan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/433 Esas sayılı tapu iptali ve tescil dava dosyasında tasarruf tarihi olan 07.12.2012 tarihinde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin olarak alınan ... Kurumu ..... İhtisas Dairesinin 26.09.2014 tarihli raporunda ...'in tasarruf tarihi itibariyle fiil ehliyetine haiz olduğu, akıl hastalığının tespit edilemediği belirtilmiş, dosyada bulunan .... Devlet Hastanesinin 12.08.2013 tarihli raporunda ise; kısıtlanması talep edilen ...'de "kognitif bozukluk" saptandığı, kendisine vasi tayini gerektiği, .... Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 12.12.2013 tarihli raporunda ise, ...'de "yaşlılık, hafif bilişsel yetersizlik" saptandığı, kendisine yasal danışman atanmasının uygun olduğu belirtilmiştir. Kısıtlanması talep edilen ...'in akıl sağlığına yönelik dosyadaki raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Bu çelişkinin giderilmesi için mahkemece, daha önce alınmış olan raporlar da eklenerek ......

        Davalı müflis şirketin 11/02/2022 tarihinde iflasının açılması, davalı şirketin bu tarih itibariyle tasarruf yetkisinin kısıtlanması, bu tarihten önce tasarruf yetkisinin mevcut olması, davalı şirketin tasarruf yetkisinin mevcut olduğu dönemde ilgili icra dosyasına itiraz dilekçesi sunmasına rağmen dilekçenin süresinde sunulmaması nedeniyle, ilgili takibin kesinleşmiş olması ve iflas tarihi itibariyle davacının alacağının dava dilekçesinde yazıldığı üzere 159.695,91 TL. olduğunun belirlenmesi karşısında, usul ekonomisi gereğince davacı tanıklarının dinlenmesi, işçilik alacakları yönünden inceleme yapılması ve rapor alınmasına gerek görülmemiş, bu nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ; 1-Davacının davasının KABULÜ ile davacı ...'in Konya . İcra Müdürlüğünün ......

          yetkisinin sınırlanmasına ilişkin şerhlerin kural olarak Türk Medeni Kanununda düzenlendiğini, tasarruf yetkisinin kısıtlanması şerhlerini düzenleyen TMK m. 1010’a göre, bu maddede sayılan sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamalarının, tapu kütüğüne şerh verilebileceğini, taleplerinin reddinin yasaya ve hukuka uygun olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka - Aile Konutu Şerhi Konulması ve Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması - Boşanma Taraflar arasındaki "nafaka, aile konutu şerhi konulması ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına" ilişkin dava ile davalı (koca) tarafından bağımsız olarak açılan "boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (kadın) tarafından, birleştirilen boşanma davası, müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemiş olması ve kendisi için hükmedilen nafakanın miktarı, ayrılık talebi hakkında karar verilmemiş olması yönlerinden; davalı-davacı (koca) tarafından ise, kadının nafaka davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve tasarruf yetkisi sınırlandırılmasına ilişkin talebin reddi sebebiyle lehine vekalet ücreti tayin edilmememiş olması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp...

            Mahkemece bu olgular tespit edilerek davalıya ait, hükümde gösterilen beş parça taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin davacının rızasıyla yapılmasına karar verilerek, tasarruf yetkisi sınırlandırılmıştır. Davalının serbest tasarrufuna bırakılan başkaca taşınır ve taşınmaz malvarlığı mevcut olduğuna göre, sınırlandırmaya konu malvarlığı değerleri, “ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmesini gerektiren ölçüdedir” Bu ölçünün aşıldığı kabul edilemez. Bu bakımdan yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının bu yöne değinen karar düzeltme isteği haklı ve yerinde olup, kabulü ile Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

              TMK’nin ‘’tasarruf yetkisinin kısıtlanmasında’’ karar başlıklı 1010. maddesi uyarınca çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararlarının, tasarruf yetkisinin kısıtlanması amacıyla, tapu kütüğüne şerh verilebileceği ve tasarruf yetki kısıtlamalarının şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği düzenlenmiştir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İcra ve İflas Kanununun 91. maddesi hükmü gereğince, gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur....

              UYAP Entegrasyonu