Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıdaki ilkeler ışığında verilen hüküm değerlendirildiğinde davacının tarım bağkur sigortalılığının iptali ile aylık bağlanması talebinde bulunmasına rağmen tarım bağkur sigortalılığının iptali ile ilgili müspet veya menfi bir hüküm kurulmuş değildir. Öncelikle talebi davacıya tam olarak açıklattırılıp sonucuna göre taleplerden tümü hakkında bir hüküm kurulmalıdır. Kabule göre de kurumun 14/06/2019 tarihli yazısına değinilerek verilen karar hatalıdır Zira kurum cevabi yazısında 01/01/2005- 12/10/2013 tarihleri arasındaki bağkur sigortalılığı iptal edilip 03/04/2009- 21/01/2010 tarihleri arasındaki 4/a kapsamındaki sigortalılığa değer verildiğinde aylığın bu kapsamda bağlanabileceği belirtilmesine rağmen mahkemece kurum yazısı 4/a lı çalışmaların tek başına yeterli olacağı şeklinde yanlış değerlendirilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Oysa 190 günlük 4/a lı süre tek başına ölüm aylığına hak kazanmaya yeterli değildir. 2829 Sayılı yasanın 8....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, tarım bağkur sigortalılığının ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına, 23/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, 2926 sayılı Kanun kapsamında tarım bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,26/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Birliği'nin 3.12.2013/3972 tarih/sayılı yazısı gereğince davacının 2008, 2009 yılları için muafiyet kapsamına girmediği ve tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine ve davalı kurum işleminin kısmen iptaline, 2010, 2011 ve 2012 yılları için ise muafiyet kapsamına girdiği ve... sigortalısı olamayacağından davalı kurum işleminin geçerliliğine karar verilmiştir....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 22/11/1996 tarihinde Kuruma intikal eden giriş bildirgesine göre 01/12/1996 tarihinde 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 28/05/1998 tarihinde zorunlu Esnaf Bağ-Kur sigortalılık süresinin başlaması nedeniyle 27/05/1998 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdirildiği, Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının 18/04/2001 tarihinde sona erdiği, 20/04/2001 tarihinde kuruma başvurarak yeniden tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edilmesini istediği, kurumca 01/05/2001 tarihinde tekrar tescil edildiği, ancak kurumun 20/07/2017 tarihli yazısında tarım bağkur sigortalılığının ikinci kez 19/04/2001 tarihinde başladığı belirtildiği halde aradaki çelişkinin giderilmediği, davacının 02/12/2014 tarihine kadar primlerin düzenli olarak ödendiği, ancak ziraat oda kaydının 5 yıldır işlem görmediği için talep olmaksızın 15/09/2010 tarihi itibariyle silindiğinden Kurum tarafından davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının...

          CEVAP Davalı SGK cevap dilekçesinde; davacı lehine 01.09.1998 tarihi itibariyle resen tarım bağkur sigortalılığının başlatıldığını, davacının prim ödemelerini yerine getirmediğinden 01.09.1998 tarihi itibariyle sigortalılığının durdurulduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Davanın kabulü ile; Davacının 01.09.1998-17.02.2015 tarihleri arasında tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine, Davacının tahsis talep tarihi olan 14.11.2016 tarihini takip eden ay başından itibaren kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

            Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanunun 86/9 uncu maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır. 2....

              Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından kuruma 7256 sayılı Yasa gereğince başvuruda bulunulduğunun görüldüğünü, ancak 1999 yalına ait tevkifat kesinti listesinin kuruma intikal etmediğinden geriye dönük 5510 sayılı Kanun'un 4/1- b bendinin 4 numaralı alt bendi kapsamında tarım bağkurlu olarak tescilinin yapılamadığını, kuruma yüklenecek bir kusur da bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava tarım Bağkur sigortalılığının tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir....

              Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından kuruma 7256 sayılı Yasa gereğince başvuruda bulunulduğunun görüldüğünü, ancak 1999 yalına ait tevkifat kesinti listesinin kuruma intikal etmediğinden geriye dönük 5510 sayılı Kanun'un 4/1- b bendinin 4 numaralı alt bendi kapsamında tarım bağkurlu olarak tescilinin yapılamadığını, kuruma yüklenecek bir kusur da bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava tarım Bağkur sigortalılığının tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir....

              Mahkemenin istemin reddine dair kararı, Dairemizce, davacının l0.5.l992 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa ile l479 sayılı Yasa'ya ait sigortalılık süreleri dışındaki dönemlerde 2926 sayılı Yasa Tarım Bağkur sigortalılığının geçerli olduğunun kabulü ile yaşlılık aylığı koşullarının değerlendirilmesi ve istem hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulmakla birlikte ilam gereği bütünüyle yerine getirilmeksizin, davacının primleri ödenmiş 1479 ve 506 sayılı Yasa'lara tabi sigortalılık sürelerinin iptalini gerektirecek şekilde 2926 sayılı Yasa sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7.maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu