Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunması sebebiyle, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında imzalanan 17/12/2017 tarihli, 600020 nolu Devre Mülk Satış Sözleşmesinin süresinde cayma hakkı kullanıldığından feshine, sözleşmeden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından ödemesi yapılan 13.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı adına kayıtlı Ankara İli, Ayaş İlçesi, Uğurçayırı Mah, 118 ada 3 parsel, A Blok, 92 bağımsız bölüm nolu, 1/48 hisseli tapu kaydının iptali ile davalı adına tapu kayıt ve tesciline, Hüküm Özetinin Ayaş Tapu Müdürlüğü'ne gönderilmesine (...)" gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

Somut olayda; davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 4077 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu Afyon İli, Merkez İlçesi, İnaz (Demirçevre) Köyü, 403 nolu ada, 1 nolu parsel numaralı arsa üzerinde yapılacak olan 1+1 tipinde B-3 Blok 51 numaralı dairenin 26 Eylül- 6 Ekim dönemini 34/1 hisseli gayrimenkul tapusu verme taahhüdü ile alıcıya satışı, satış bedelinin ödenmesi, döenmin kullanma ve kullandırma şartları, gayrimenkulün iç ve dış düzenlemelerinin şeklini ve Satıcı ve Alıcının karşılıklı taahhütleri kapsar.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı...

      Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 13.08.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, yapı kullanım izin belgesi olmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, sözleşme nedeniyle verilmiş olan bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, tatil hakkından faydalandığını, süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......

        Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin davacı tarafın cayması nedeniyle feshi ile peşin verilen para ve senetlerin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

          Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin davacı tarafın cayması nedeniyle feshi ile peşin verilen para ve senetlerin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ile düzenlenen senetlerin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 6.Tüketici ve Yalova 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali , borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) ve ... 3....

                Mahkemece, taraflar arasında imzalanan "devre mülk satış sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin, devre mülk satışına ilişkin olduğu, tapu devrine ilişkin yükümlülükler içerdiği, hem devre mülk satışına ilişkin hem de devre mülk satış vaadine ilişkin sözleşmelerin resmi şeklide yapılması gerektiği, bu durumun sözleşmenin geçerliliğine ilişkin zorunlu şekil şartı niteliğinde olmasına karşın, davaya konu sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılmış olduğu, dolayısıyla sözleşmenin geçerliliği için kanun ile getirilmiş olan zorunlu şekli şartına uyulmamış olduğundan sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bu sözleşmeye bağlı olarak ödenen 13.500,00 TL tutarındaki peşinatın iadesi gerektiği gerekçesiyle; " 1- Davanın kabulüne, taraflar arasındaki 03/11/2012 tarihli devremülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile 13.500,00 TL'nın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, " karar verilmiştir....

                Mahkemece, Davanın KISMEN KABULÜNE, Taraflar arasında düzenlenen 01/09/2013 günlü sözleşmenin iptaline, Bu sözleşme gereğince ödenen 2800,00-TL davalıdan tahsiline, Yine taraflar arasında düzenlenen 10 adet 150,00 şer TL , 12 adet 250,00 şer TL, 12 adet 350,00 şer TL ve 5 adet 2100,00-er TL bedelli toplam 19200,00-TL lik borçlusu davacı ... olan senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile bu senetlerin İPTALİNE, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 01.09.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, imzaladığı senetlerin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu