Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin hiçbir satırında Cayma Hakkı düzenlenmediği gibi, devre mülk sözleşmelerine ilişkin olarak mevzuatta böyle bir cayma hakkı da öngörülmemiştir. Bu nedenle davacının, sözleşmeden caydığı şeklindeki beyanı hukuki dayanaktan yoksun ve yersizdir. Mevzuatın hiçbir maddesinde, gayrimenkul satışına ilişkin olan devre mülk sözleşmelerinde cayma hakkı olduğuna ilişkin bir madde bulunmamaktadır." şeklinde ifadelerde bulunarak taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesine konu hukuksal ilişkiyi kabul ettiği, yine açılan davanın icraya konu edilen senet borcuna yönelik olması, davalının vermiş olduğu dilekçe kapsamı dikkate alındığında takip konusu yapılan senedin devre mülkün satışına karşılık tüketici tarafından verilen senet olduğunun kabulü gerekmektedir....

Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 03/11/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve 5.162 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 03.11.2013 tarihli ve talil edilen 17.09.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki borçlu olmadığının tespiti sözleşme ve senetlerin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile imzalanan 09/08/2015 tarihli devre mülk sözleşmesiyle ... İli, ..., ilçesi ... köyü 118 ada 2 parselde bulunan arsa üzerinde inşa edilecek ......

      Davalı, taraflar arasında imza edilen devre mülk sözleşmesinde davacıdan alınan cayma bedelinin düzenlenmiş olduğunu, davacının bu hükmü bilerek ve kabul ederek sözleşmenin tarafı olmayı tercih ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma bedelinin sözleşme hükmüne konulduğu ve davacının bunu bilerek ve kabul ederek imzaladığı, Ahde vefa ilkesi gereği sözleşmenin bağlayıcılığı söz konusu olduğu, davacının hür iradesiyle imzaladığı sözleşmeden pişman olarak dava açmış olduğu ve iradeyi sakatlayan hukuken korunacak bir durum tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi nedeni ile davacı taraftan alınan cayma bedelinin iadesi talebine ilişkindir....

        Thermal Resort devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Sözleşmeye bağlı olarak yapılan sözleşmenin 4.maddesinde düzenlenen 7 adet senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, senetlerin iptaline, 4.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 05.09.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği 4.000 TL'nin iadesi ve sözleşme sebebiyle düzenlenen 7 adet senedin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....

          Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde günlü devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersiz olduğu ve davalıya verilen senet nedeniyle borcun bulunmadığının tespiti istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 14/06/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 500 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 14.06.2015 tarihli 15.500,00 TL bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, 500 TL nin ödediği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesini ve sözleşme sebebiyle imzaladığı 39 adet senedin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında imzalanan 14/06/2015 tarihli ... ... A.Ş. ... ......

              Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ...’da tatil yaptığı sırada davalı şirket temsilcilerinin düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısında, bitmiş durumda devre mülklerin tapusunun hemen verilebileceği belirtildiği için 31.7.2004 tarihli sözleşmeyi imzaladığını, yaptığı araştırmalar sonunda ise devre mülk olarak satılacak binaların bitmediğini öğrendiğini, bunun üzerine 11.8.2004 tarihli ihtarla sözleşmeden caydığını bildirdiğini, kaldı ki cayma hakkının kullanılma süresi ve şekli yazılmadığından sözleşmenin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, 31.7.2004 tarihli devre mülk sözleşmesinin iptaline, borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                nden alınarak davacıya verilmesine, bu sözleşmeler çerçevesinde tanzim edilen senetler yönünden borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmelerinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ilişkindir....

                  İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinin feshi ile ödenen paranın iadesi,sözleşme kapsamında düzenlenen senetlerden ötürü borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istemidir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, devremülk sözleşmesinin davalı tarafından yerine getirilmediği, taraflar arasındaki sözleşmenin haricen yapıldığı, devre mülk sözleşmesine konu olan taşınmazların tapuda kayıtlı olması, tapuya kayıtlı taşınmazların satışının ise MK.'nun 706., TBK.'...

                  UYAP Entegrasyonu