Dairemiz geri çevirme kararı ile dosyaya giren tevhid belgesi ve eklerinden tevhid işleminin arsa sahiplerince gerçekleştirildiği (arsa sahiplerinin verdiği vekaletnameye istinaden yüklenici temsilcisi .... tarafından) anlaşılmakta olup, ekindeki vekaletname içeriğinden de tevhide konu taşınmazlarla ilgili arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğuna ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vekaletname içeriğindeki “yapılacak inşaat” ibaresinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaat yaptırılacağı anlamını taşımadığı, arsa sahiplerinin kendilerinin yapacağı ya da para karşılığı eser sözleşmesi ile başkasına yaptıracağı anlamına geldiği de açık olup, bunun aksi iddia ve ispat edilmemiştir. Buna rağmen mahkemece, dahili davalı arsa sahipleriyle davacı yüklenici arasındaki anılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi değerlendirilmekle yetinilmiş, haciz konulduğu tarihte haciz koyduran davalı (temlik eden alacaklı) ....'...
Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
, davacı yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, davacının kendisine devredilen arsa hisselerini üçüncü kişilere devrettiğini, bu kez sanki bedel karşılığı eser sözleşmesi akdetmiş gibi bina bedeli için eldeki davayı ikame ettiğini, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine aykırı davranması nedeniyle Konya 3....
Davalı vekili; özetle, yanlar arasındaki akdî ilişkinin niteliğince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olmadığını, bedeli nakit olan “inşaat yapım” sözleşmesi olduğunu ve üç adet bağımsız bölümün davacı tarafından satılarak satış bedellerinin “iş bedeli” olarak alınmış olduğunu ve bu yolla tüm iş bedelinin ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, taraflar arasında zorunlu şekil koşuluna uygun şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmadığını; “sözlü” olarak da bu nitelikte bir sözleşmenin yapılmasına yönelik olarak taraf iradelerinin birleşmediğini; inşaatın davacı tarafından tamamlanmış olmasının da sözleşmenin varlığını kanıtlamak için yeterli olmadığını, davacı iddiasının yasal delillerle kanıtlanamadığını gerekçe göstererek davayı reddetmiş ve verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının kat maliki olarak dava dışı yüklenici ile imzaladığı sözleşmede, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde belirlenen işlerden daha fazla imalat yapılmasının kararlaştırıldığı, davacının arsa sahibi sıfatıyla imzaladığı sözleşmelerin eylemli olarak feshedildiği, davalı yüklenicinin, üçüncü kişi ile yapılan sözleşmeye taraf olmadığı gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı yüklenici arasında 23.03.1999 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, sözleşme uyarınca inşaatın yapılmaması üzerine bu sefer 17.11.2005 tarihinde aynı taraflar arasında ek sözleşme düzenlenmiş; ancak, yine inşaatın imal ve teslimi gerçekleştirilmediğinden davacı yanca, dava dışı taşeron .... ile 02.05.2012 tarihinde bedeli karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 355 vd., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda .../k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı....arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince vermeyi vaad ettiği taşınmazı boşaltarak davacı yüklenicilere vermediği, sözleşmenin geçerli olmadığına dair dava açıldığı...Asliye Hukuk Mahkemesi... sayılı kararı ile sözleşmenin geçerli olduğuna hükmedildiği, davacıların taraflar arasında yapılan Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine dayanarak taşınmazın boşaltılarak boş olarak kendisine teslimini mahkemeden talep edemeyeceği, davacının sözleşmenin feshini talep edebileceği, ancak sözleşmenin feshine yönelik herhangi bir dava açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....
Ancak Kanun’un sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın, ''Ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu'' anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin, arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için öncelikle temlik işlemini ve işlemin sıhhatini kanıtlaması gerekir. Fakat temlik işlemi kanıtlanmış olunsa da ifa talebinin muhatabı olan arsa sahibi ifaya derhal uymak zorunda değildir....
Dosya kapsamından, 17.07.2007 tarihli ''Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi İçin Ön Protokol ve Taahhütname'' başlıklı protokolde, davacı ...'in 1450 ada 46 ve 33 parselde murisi ve babasından intikal eden hisse karşılığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak için davalı şirketi temsilen ... ile ön protokol imzalandığını belirttiği, anlaşma yapıldıktan sonra arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi için diğer hissedarlarla uyuşma ve anlaşmayı sağlamak için yardım yapacağını taahhüt ve kabul ettiği, inşaat yapım aşamasında kira bedellerine mahsuben 5.000,00 TL'yi anlaşma peşinatı olarak aldığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Yine, 09.04.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ön protokolüne göre, davacı ...'...