Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, şirket yönünden davanın kabulüne,diğer davalı ... yönünden senetten kaynaklanmayan defilerin iyiniyetli cirantaya karşı ileri sürelemeyeceği ve bononun vade ve tanzim tarihi itibariyle TTK 687/2 de yer alan alacağın temlikine ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşmeye istinaden düzenlenen bonodan kaynaklı icra takibine vaki borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesinde ''... Hisse hakkı sahibi ardı ardına iki taksit ödememesi halinde sağlayıcı tek taraflı olarak sözleşmeyi fesh edebilir...'' hükmü yer almaktadır. Bu sözleşmenin ilgili maddesinden anlaşılacağı üzere taraflar arasında taksitli satış ilişkisi kurulmuştur....

    Somut uyuşmazlıkta temyize konu iş bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlarda resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı Kanun ile değişik, 4077 sayılı Kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava Borçlar Kanununun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Öyle ise taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı paragrafına 'Sözleşme konusu: ...... mahallesi arapderesi mevkii, ....ada 16 parsel üzerinde bulunan kat irtifakı kurulacak iskan ruhsatı alınacak bağımsız bölümde 634 sayılı K.M.K’na göre devre mülk tesis edilecek olan bağımsız bölümde devre mülk payıdır.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir....

        Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir....

          Pafta 3015 Ada 4 ve 5 nolu parselin 7/10920 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, bakım aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları, gayrimenkulün teslimi sonrası işletilmesi ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir....

            Mahkemece, taraflar arasında 26.10.2014 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, Tüketici' nin Korunması Hakkındaki Kanun' un 50/9. maddesi uyarınca devir ve teslim tarihine kadar tüketicinin düzenlenen sözden cayma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; ......

              Somut olayda, davacı, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, mahkemece, davanın kabulüne, sözleşmenin ve senetlerin iptaline ve ödediği bedel olan 6.600,00-TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yine yargılama harç ve giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece, davalılardan hangisi ya da hangileri hakkında karar verildiği hususunda, açık ve infazda tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, yukarıda yazılı şekilde eksik hüküm kurulmuş olması olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma şekil ve sebebine göre davalıların ayrı ayrı temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

                Davalı, tapunun davacıya devredildiğini ve fesih gerekçelerinin oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, taraflar arasındaki...Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı AD01-0486 nolu 24/05/2015 tarihli, 13.725,00-TL miktarlı sözleşmenin iptaline, bu sözleşme sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığına, bu sözleşme sebebiyle davacının ödediği anlaşılan 13.725,00-TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 11/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... 9.Tüketici ve ... 4....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile ... nolu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tapuda tesliminin yapılmadığını, hakkında ... 5. İcra Müdürlüğünün 2012/9674 E. sayılı icra dosyası ile sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin tahsili için takip yapıldığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle takibe konu senetlerden borçlu olmadığının tespitini ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, 02/06/2012 tarih... sayılı SÖZLEŞMENİN GEÇERSİZLİĞİNE, bu sözleşme kapsamında verilen ve ... 5....

                      UYAP Entegrasyonu