Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde davalıdan istenen katma değer vergisi alacağından davalının sorumlu olması nedeni ile yapılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri tam iki tarafa karşılıklı borç yükleyen (synallagmatik) sözleşmelerden olup, bu sözleşme ile yüklenici, üzerinde taraflar arasında anlaşılmış bulunan vasıflarda ve imar mevzuatına uygun bir bina yapmayı üstlenirken arsa sahipleri de edim olarak, belirlenen arsa payının devrini gerçekleştirmeyi üstlenirler. Yapısı .../... S.2. gereği bu sözleşme türü “götürü bedelli” olup, arsa maliklerinin arsa payı devretmekten başka borçları bulunmamaktadır....

    ten bağımsız bölüm satın alan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine göre üçüncü kişi, davalı ..., davacı ile hukuki ilişkisinde satıcı, diğer davalı kooperatif ile hukuki ilişkisinde arsa sahibi, davalı kooperatif ise arsa sahibi ile olan hukuki ilişkide yüklenici sıfatlarına haiz olup, davacı ... ile davalı kooperatif arasında imzalanan 14.11.2006 tarihli sözleşmenin başlığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi olarak yazılmış ise de, içeriğine göre yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmayı, bunun karşılığında da ...'ın arsa payı vermeyi taahhüt etmesi sözkonusu olmadığından, anılan sözleşme kat karşılığı inşaat sözleşmesi olmayıp, bu sözleşme ile davalı yüklenici davacının satın aldığı arsa payı ve bağımsız bölümle ilgili arsa sahibi ile yaptığı sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyi satın alan Abdullah'a karşı da taahhüt etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin inşaatı zamanında teslim etmediğini ileri sürerek, gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, 6502 sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/l maddesinde eser sözleşmesi tüketici işlemi olarak kabul edilmiş olup, aynı yasanın 73/1. maddesine göre Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, 6100 sayılı HMK.'...

        Şti. vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra müvekkili ile davalı yüklenici kooperatif arasında düzenlenen inşaat yapım sözleşmesi uyarınca imalatın müvekkilince yapıldığını, ancak imalat bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 2.000.000,00 TL' nin faiziyle birlikte kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Ancak Kanunun sistematiği nazara alındığında Kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K.'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından hedeflenen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

            Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, Tüketici Kanununda 3/1. maddesinin (k) bendindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

              Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının sözleşme tarihinden önce 27.01.1999 tarihinde inşaat ruhsatı aldığı, mevcut olan yapıların hazine arazisi içerisinde kaldığı, davalının daha sonra da inşaatı tamamlamadığı, yüklenici olan davalı kendisine arsa payı devri yapılmış olmasına rağmen kendi yükümlülüğü olan sözleşme şartlarına göre ve imar mevzuatına uygun olarak inşaat yapma yükümlülüğünü taahhüt ettiği süre içerisinde yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasındaki 23.06.2003 tanzim tarihli ....... tanzim edilen 02471 yevmiye nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili olarak feshine ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin terkinine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

                Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 Sayılı Kanun’da kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

                  Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                    Bu sözleşme hükümleri incelendiğinde, ....., dava dışı arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yapacak, ...'nin arsa sahipleri ile yaptığı sözleşmeye konu binaları imal edecektir. Bu saptama nazara alındığında, taraflar arasındaki sözleşme, “Adi Ortaklık Sözleşmesi” olup, mahkemece, hatalı değerlendirme yapılarak, taraflar arasındaki sözleşmenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğu ve resmi şekle tabi olduğu gerekçesine yer vermiştir. TBK'nın adi ortaklığa ilişkin 620 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir....

                      UYAP Entegrasyonu