Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat 47 numaralı bağımsız bölümünün tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan devremülk satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak, taraflar arasında düzenlenen devremülk satış sözleşmesinin feshine karar verilmiştir. Bu durumda, satış sözleşmesi nedeniyle taraflar yalnızca aldıklarını iade ile yükümlüdür. Davacı feshine karar verilen sözleşme ile cezai şart talebinde bulunamaz....

    Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, önce müvekkili şirket ile sözleşme imzaladığını, böylece taşınmaz hissesini devralmak iradesini ortaya koymuş olduğunu, tesisin tamamlandığını, faaliyetine devam etmekte olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında, imzalanan sözleşme, devre mülk hakkına ilişkin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu,davacı taraf ile aktedilen sözleşme bir devre tatil değil, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, bahsi geçen sözleşmenin kat mülkiyeti kanununa tabi olduğunu, davacı tarafın imzasını taşıyan sözleşmenin, KMK' ya tabi bir hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, kapıdan satış sözleşmesi olmadığını, müvekkilin şirketin kusurunun bulunmadığını, davacı yanın kendi isteği ve iradesi ile imzaladığı ve karşılıklı edimlerin ifa edilmiş bir sözleşmeden caymak istemesi kötü niyetli hareket ettiğinin göstergesi olduğunu, haksız davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine...

    -TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesine karar verildiğini, ancak reddedilen kısım yönünden AAÜT uyarınca lehe vekalet ücretine hükmedilmediğini belirtip, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Satış sözleşmesi, yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, devremülk satış sözleşmesinin feshi, bedelin iadesi ve maddi zararın tahsili isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında 16/02/2015 tarihli Kozza Blue Beach Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi düzenlenerek, Mersin İli Silifke İlçesi Olukbaşı Köyü, 427, 431 ve 432 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan Kozza Blue Beach Tatil Sitesi Tesisinde 4 B Blok Dubleks kat 3 numaralı 2+1 dairenin 8....

    müvekkilinin sözleşme gereğince borçlarını gününde ödemeye başladığını, davalı firmanın sözleşmeye aykırı davrandığını, hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalattığını fakat inşaatı yapmadıkları gibi müvekkiline teslimde edilmediğini, hisseli tapunun da süresinde müvekkiline verilmediğini beyan ederek taraflar arasında imzalanan hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine ve borçlu olmadığının tespitine, satış bedeli olan toplam 13.400,00- TL'lik senetlerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, bu sözleşme nedeni ile ödeme planında vade ve tutarları belirtilen 29/04/2014- 25/04/2017 tarihleri arası ödenen 21 adet senedin müvekkiline iadesine, müvekkilinin sözleşme gereğince ödediği 13.400,00- TL'nin ödeme gününe göre faizi ile birlikte iadesine, 1.130,00- TL tapu masrafı ile 122,00- TL vekalet ücreti masrafının ödeme gününden itibaren faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, haklı davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretini karşı tarafa tahmiline...

    Toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında düzenlenmiş bulunan "Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi" başlıklı belge ile devre mülk hissesinin satışının vaad edildiği, ancak henüz taşınmazın teslim edilmediği ve tapuda devir işleminin de gerçekleşmediği, devir yapıldığının davalı tarafça kanıtlanmadığı, resmi şekle tabi sözleşmenin şekle uygun düzenlenmemesi nedeniyle geçerli olmadığı, davalıların üzerlerine düşen edimleri yerine getirmedikleri, bu kapsamda davacının sözleşme gereği tatil imkanından da faydalandırıldığının ispat edilemediği, davacının sözleşmeden cayma hakkının da bulunduğu ...." gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmenin hisseli gayrimenkul satışına ilişkin olduğu, kanunun aradığı resmi şekilde yapılmadığı anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 11/06/2014 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.900 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 11.06.2014 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 9.900 TL'nin iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile, Taraflar arasında 11/06/2014 tarihinde düzenlenen ... Termal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, Davacı tarafça ödenen 9.900,00 TL'nin davalıdan tahsiline, Taraflar arasında 11/06/2014 tarihinde düzenlenen ......

      Taraflar arasında imzalanan Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde "İş bu sözleşmenin konusu Yalova İli Termal İlçesi, Killi Orman Mevkii, G22D14C2D Pafta, 424 Ada 23, 24, 24, 26 ve 27 parsellerinden birinin üzerinde kurulu bağımsız bölümlerden birinin 7/3650 hissesinin satışı,satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar..." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....

        HD. 2005/15059 E. 2006/76 K. ve 04.01.2006 tarihli kararının bu yönde olduğunu, davacı taraf dilekçesinde taraflar arasında akdedilen sözleşmenin devremülk satış sözleşmesi olduğunu, sözleşmede ada, pafta, parsel numaralarının yazılmadığını, gayrimenkulün yerinin belli olmadığını iddia etmişse de; söz konusu iddiaların hiçbir dayanağı bulunmayan kötü niyetli iddialar olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmelerin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi başlığını taşıyan sözleşmelerin, açık bir şekilde devremülk sözleşmesi şartlarını taşımadığını, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunun ortada olup sözleşmelerin geçersizliğinin söz konusu olmadığını, 16084 nolu sözleşmeye göre gayrimenkulün yerinin açıkça "Afyonkarahisar İli İhsaniye İlçesi Yaylabağı köyünde kain k25a pafta, 105 ada, 128 parsel" şeklinde gösterildiğini, ada, pafta, parsel numaralarının yazıldığını, ayrıca sözleşmenin üstünde yer...

        Taraflar arasında imzalanan Devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu“ başlıklı ikinci maddesinde “İşbu sözleşmenin T3 Şirketi’ne ait Yalova ili, Termal ilçesi, Killiorman mevkii 424 ada 23, 25 ve 27 parsel 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç, ve vergi ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar“ şeklinde ifade edilen hükümler ile taraflar arasında Devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edeceklerinden, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede T3leri A.Ş....

        Taraflar arasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları göz önünde bulundurulduğunda, davacının talebinin taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve icra takibi sebebiyle de borçlu olmadığının tespiti olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme hisseli gayrimenkul satış sözleşmesidir. Bu sözleşme kapsamında davalının aynı zamanda hisse devri de yapacaktır. Dolayısıyla mahkemenin yapması gereken öncelikle uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme kapsamında davalının hisse devri yapıp yapmadığını araştırılması, hisse devrinin yapılmış olması halinde dava konusunun gayrimenkulün aynına yönelik de olduğunun kabul edilmesi, bu durumda arabuluculuk dava şartının aranmaması gerektiği, hisse devrinin yapılmamış olması halinde de dava konusunun sözleşmenin feshi olarak değerlendirilerek Tüketici Kanununda düzenlenen istisnalardan olmadığı kabul edilmek suretiyle arabuluculuk dava şartının aranması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu