"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava , inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davacı yapılan harici satış sözleşmesine de dayanmış ise de satış tarihi itibari ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının bulunduğu , tapulu taşınmazların harici satışının geçersiz olduğu , geçersiz harici satış sözleşmesine dayalı olarak tescil istenemeyeceği belirtilmek sureti ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen reddine ve kısmen de mahkemenin görevsizliğine dair ... 1....
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin taşınmazı babasından satın aldığını, davacının yapmış olduğu harici satışın şekil şartlarına uymaması nedeniyle geçersiz olduğunu, husumetin davalıya yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, dava konusu 308 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... payının iptali ile davacı adına tesciline, dava dışı belediyeye ait paya karşılık arsa bedeli olan 231.570 TL’nin ise davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak davasıdır. Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706, (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez....
Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Somut olaya gelince; dava konusu 78 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespiti 1940 yılında davalıların murisi ... adına yapılmış, Hazine tarafından 1982 yılında kadastro tespitine itiraz edilmesi sonucu 2002 yılında kadastro tespiti kesinleşmiştir. Dava konusu harici satıma ilişkin senetler ise tapulama tespitinden sonra düzenlenmiş olup tapulu taşınmazların satımı adi yazılı şekilde değil resmi şekilde yapılması gerektiğinden mahkemece tapulu taşınmazların harici satımla davacılara devri istemli davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacı ve aynı zamanda tereke temsilcisi ...'nün murisi ... ile ... arasında düzenlenen 04.09.1975 tarihli noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre davalı ..., murisi...'...
taşınmazın harici satışının geçersiz olduğunun açık olduğunu, tapulu taşınmazın haricen satılamayacağı ve kadastro tespiti ile dava konusu taşınmazın çapa bağlandığı gözden kaçırılarak davacının usul ve yasaya aykırı iyi niyetli olduğu olarak kabul edilmek sureti ile yanılgılı şekilde temliken tescile karar verildiğini, tapulu taşınmazlarda temliken tescil mümkün olmadığını, tapuda kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin yazılı sözleşmelerin resmi biçimde yapılmamasından dolayı hukuken geçerli olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkillerinin murisi T10 sağlığında iken taşınmazın başka bölümlerini farklı kişilere hisseli olarak satış yapmış olduğu davacı tarafın iddiası olup tüm diğer alıcılara tapuda devir ve tescil işlemlerinin yapıldığı ancak davacıya devir ve tescil işlemlerinin yapılmadığı tanık ve mahalli bilirkişi anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde ortada geçerli bir satış işleminin bulunmadığının kabul edileceğini, zira satış sözleşmelerinde tarafların edimlerinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .......
Davacı ise, 15.07.1991 tarihli satış sözleşmesine dayanmaktadır. Satın alma tarihi olan 15.07.1991 tarihinden öncede dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı bir yer olduğu belirlenmiştir. Daha sonra yenileme kadastrosunu görmüş ve bu kadastro işleminden sonra oluşan 2530 ada 318 sayılı parselde kayıt sahibi bulunan ve yukarıda ismi verilen kişiden harici satış senedinde yazılı miktarda taşınmazın satın alındığı saptanmıştır. Belirlenen bu olgular karşısında taşınmazın satın alındığı tarihte tapulu olması nedeniyle yapılan harici satışın TMK.nun 706, BK.nun 213, 2644 sayılı TK.nun 26 ve Noterlik Kanununun 60. maddesi gereğince resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve alıcıya herhangi bir hak bahşetmez. TMK.nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir geçerlilik koşulu olup, kanıtlanma koşulu değildir. Mahkemenin kararında gösterdiği gerekçe noterde düzenleme şeklinde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri için söz konusu olabilir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde, ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ancak 18.12.2012 havale tarihli dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak, TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini talep ettiği görülmüştür....
karar verildiğini ileri sürerek taşınmazın dava tarihindeki bedelinin belirlenerek faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir....