Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Mahkemesinin 09.04.1997 gün ve 1995/687-416 sayılı kesinleşmiş kararının, Orman Yönetimi tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamayacağı, orman Yönetiminin taraf olmadığı, Hazinenin tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin mahkeme kararı karşısında, kesinleşen orman kadastrosu daha güçlü bir delil sayılacağı, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve hukuken orman olan taşınmaz hakkında, kadastro yoluyla oluşturulan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Kesinleşmiş orman kadastrosu, makiye ayırma, 6831 Sayılı Yasanın 2....

    H.G.K nun 28.05.2003 gün ve 2003/20-371-358 sayılı kararında kabul edildiği gibi, bir yerin ... olarak belirlenmesi tahditin kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. O yerin makilik olması nedeniyle orman sınırı içine alınamayacağının orman kadastrosuna itiraz süresi içinde açılacak davada tartışılabilir. Makilik yada tapulu, tapusuz tarlanın veya başka nitelikteki bir taşınmazın orman sınırları içine alınması ve hak düşürücü sürenin de geçmesinden sonra orman kadastrosu kesinleşir ve o taşınmaz hukuken orman niteliğini kazanır. Yürürlükteki yasalara göre bundan sonra hiçbir merci ve makamın kesinleşen orman sınırını değiştirmesi mümkün değildir. Dava konusu taşınmazın 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin sözü edilen kesinleşmiş mahkeme kararı, ... tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamaz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 09.12.2010 gün ve 376/506 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, vekil edeninin dava konusu 1346, 2592 ve 2591 parsel sayılı taşınmazların 3/4 payının maliki olduğunu, 1/4 hisse sahibi Sadiye Mehmet kızının ismi yeterli yazılmadığı gibi ölü olduğunun sanıldığını açıklayarak TMK 713. maddesi gereğince dava konusu taşınmazlarda Sadiye Mehmet kızı adına kayıtlı tapu hisselerinin iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

        Kanun'un 7/1-a maddesinin, "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

          Dava öncelikle Türk Medeni Kanunun 713/1 maddesine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde TMK.nun 724.maddesinde düzenlenen bedeli karşılığında tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere ve kural olarak; yasal istisnalar haricinde tapulu taşınmazların haricen satışı geçerli değildir (TMK.m.706, BK.213,Tapu Kanunu 26). Kaldı ki, dava konusu yer harici satış tarihi itibariyle elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Bu nedenle, iştirakçilerden birinin haricen satışı hukuki sonuç doğurmaz. Öte yandan, TMK.nun 724. maddesi uyarınca çaplı taşınmazın haricen satışı nedeniyle bina bedelinin arsa bedelinden fazla olması davacı lehine sonuç doğurmayacaktır. Bu durumda, tapulu taşınmazı haricen alan kişinin dava konusu yere yapmış olduğu inşaat nedeniyle gerçek bedel, asgari levazım bedeli ve enkaz bedeli isteme hakkı yoktur. Ne var ki, mahkemece, 6794 TL levazım bedeline hükmedilmesi doğru değilse de temyiz edenin sıfatı nedeniyle bozma sebebi yapılmamıştır....

            in gayriresmi birlikte olduklarını, İrfan'ın bu davayı açtırmakta menfaati bulunduğunu, dava konusu taşınmazların mehir olarak davalıya devredildiğini, mirasbırakanın amacının mal kaçırma olmayıp, davalıyı ve doğacak çocuklarını korumak olduğunu, 721 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunun evin mirasbırakan ve davalı tarafından birlikte yaptırıldığını bildirmiş ve önceki beyanlarını tekrarla; kararın 465, 743 ve 721 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine dair bölümünün onanmasını, dava konusu 363, 550 ve 632 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne ilişkin verilen kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde BK 19 . maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. 3.2....

              Ancak, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin; "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya re'sen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;" şeklinde başlayan birinci fıkrasının (a) bendinde; "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

                vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

                  imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kadastro öncesi nedenle ve tapu kaydına dayanılarak, genel kadastro sonucu tapu kaydı oluşmuş ya da kamu orta malı (mera, yaylak, kışlak, genel harman yeri) olarak sınırlandırılmış taşınmazlar hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle (3402 sayılı Yasanın 12.maddesi uyarınca) açılmıştır.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu