"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.07.2008 gün ve 298/376 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 106 ada 21 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....
Mirasçılar arasındaki pay devrini düzenleyen TMK.nun 677. maddenin tereke malı olmaktan çıkmış ve paylı mülkiyete dönüşmüş tapulu taşınmazlara uygulanması söz konusu olmaz. Bu duruma göre, TMK.nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümleri uyarınca resmi şekilde düzenlenmeyen dayanak sözleşme alıcıya mülkiyet hakkı bahşetmez ve geçersiz tapu dışı sözleşmeye dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Ne var ki; davalı 14.05.2010 tarihli keşifteki beyanlarında özetle; trampaya ilişkin sözleşmedeki imzanın kendisine ait olduğunu ancak, trampa anlaşmasıyla dava konusu taşınmazda davacıya verdiği kısmın 1,5 dönüm olduğunu, davacının iddia ettiği gibi 2,5 dönüm taşınmaz verdiğini kabul etmediğini, trampa sözleşmesini kabul etmekle birlikte trampa edilen taşınmazların eşit olmamasına itiraz ettiğini açıklamıştır. Davalının keşif tutanağının son sayfasına imzası alınmakla birlikte, az yukarıda açıklanan beyanlarının altına imzası alınmamıştır....
nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'nın 1023. (931.) maddesinde belirtilen iyi niyetle iktisap iddiasında bulunulamayacağı, yasalarımızın, nasıl oluşursa oluşsun, yanlış ve yolsuz tescillere dayalı olarak tapu sicilinde yapılacak değişiklikleri öngören iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine verdiği(M.Y.- Md. 1025.(933)”, 5....
, bu tür kayıtların H.G.K.nun 21 02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419-528 sayılı kararlarında belirtildiği gibi hiçbir süreye bağlı kalmadan açılacak dava sonucu iptal edilebileceği, kesinleşen orman sınırları içinde kalan eski tapu kayıtları yasal değerini yitireceğinden, böyle bir yer makiye ayrılmış olsa bile o yere ait eski tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği ve böyle yerler için oluşturulan özel tapulu taşınmazlar hakkında 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin olmadığı, bu nedenle tapuya konulan 2B şerhinin silinmesi istemli davanın reddine,hazinenin tapu iptali davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/03/2009 günü oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi 2010/6720 E. , 2010/7132 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacı idarenin kanundan kaynaklanan hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, asliye hukuk mahkemesince hüküm verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 15.02.2005 tarihli dilekçesiyle, ... Köyü 2338, 2339 ve 2340 parsel sayılı taşınmazların yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, ... Köyü 2338, 2339 ve 2340 sayılı parsellerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TMK.nun 676/son maddesine göre, kadastro işlemlerinden sonra tapulu taşınmazlar için vaki olacak miras taksim sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması gerekir. Somut olayda taksim sözleşmesinin tapuda yapılan resmi senetle mirasçılar arasında yapıldığına ve yapılan bu resmi senede bağlı paylaşım hukuken tarafları bağladığına göre davacının daha önce kararlaştırılan taksimden döndüğünün kabulü gerekir. Bu nedenle babasının sağlığında (ölüm tarihi 1999) çocukları arasında yaptığı paylaşıma dayanılarak iptal ve tescil istenemez. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekirken, kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'...
Somut olayda, gerek ilk derece mahkemesince, gerekse Bölge Adliye Mahkemesi tarafından uyuşmazlık ölünceye kadar bakma akdine dayalı muris muvazaası hukuksal nedeni ile tapu iptali ve tescil isteği olarak nitelendirilmiş ve gerekçelendirilmiştir. Mirasbırakan tarafından dava konusu taşınmazlardaki payların tamamının satış suretiyle davalıya devredildiği gözetildiğinde yapılan bu nitelendirme ve gerekçenin isabetli olmadığı açıktır. Diğer yandan, dosya içeriği, toplanan deliller ve özellikle dava dilekçesinin içeriğinden, davacıların sadece tapu iptali isteğinde bulunduğu, tescil yönünden bir talepleri olmadığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına veya zilyetliğe dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin; "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya re'sen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;" şeklinde başlayan birinci fıkrasının (a) bendinde; "tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında...
Dava dilekçesinde talep gerekçesinin açıkça “...Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan...” hukuki sebebine dayanması nedeniyle bu yönde inceleme yapılarak karar verilmiştir. Nitekim ön inceleme tutanağında da uyuşmazlık konusu bu şekilde tespit edilmiştir. Her iki davalı yönünden ret sebepleri farklı olduğundan ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nin 713/2. fıkrasında düzenlenen “...Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan...” hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır....