Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine aynı Kanun'un 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki düzenlemelere göre; iade edilecek taşınmazların; hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu, uyuşmazlıkta ise önceki kayıt maliklerinin tapu iptal gerekçelerinin 2/B olmadığı ve evveliyatı orman tahdit hudutları içinde olan ve devletleştirme sonucu Hazine adına tescil edilen bir yerin eski tapu kaydına dayandırılarak kadastro tespiti suretiyle evvelki malikleri adına (mükerrer) tapu tesis edilmesinin hukuki değer ifade etmediğinden, taşınmaz 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmamaktadır....

    Yine aynı Kanun'un 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki düzenlemelere göre; iade edilecek taşınmazların; hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu, uyuşmazlıkta ise önceki kayıt maliklerinin tapu iptal gerekçelerinin 2/B olmadığı ve evveliyatı orman tahdit hudutları içinde olan ve devletleştirme sonucu Hazine adına tescil edilen bir yerin eski tapu kaydına dayandırılarak kadastro tespiti suretiyle evvelki malikleri adına (mükerrer) tapu tesis edilmesinin hukuki değer ifade etmediğinden, taşınmaz 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmamaktadır....

      Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın Tapulu taşınmazlar hakkında zilyetiye dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava konusu, ... ada ... parsel ve 168 ada 34 parsel sayılı taşınmazlar 09/03/2007 tarihinde tespiti yapılıp, 27.07.2007 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sonrasında tapu kayıtlarının dayalı olarak davacıların yakın miras bırakanı ... ... ve... adına hisseli olarak tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Davacı taraf az yukarıda açıklandığı üzere kadastrodan önceki, harici satın alma ve TMK'nun 713/2 maddesinde yazılı ölüm nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, her ne kadar davanın TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı ölüm nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu kabul edilmiş ise de; 1952 yılında haricen satın alma olgusu hiç değerlendirilmemiştir....

          Tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; "tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

              Ancak; Dairenin eksiklik talebi uyarınca dosya içerisine alınan tedavüllü tapu kayıtları ve dayanaklarının incelenmesinde, temyize konu davaların açıldığı 26.05.2015 ve 15.12.2015 tarihlerinden önce 1995 yılında davacıların ve...’ın da katılımıyla tapuda yapılan intikal işlemi ile, taşınmaz paylı mülkiyete dönüştürülmüş; böylece miras ortaklığı bu taşınmaz yönünden sona ermiştir. Bu işlem tarafların oybirliğiyle miras payının devrine ilişkin 09.03.1974 tarihli sözleşmeden dönme niteliğindedir. Buna göre miras payının devri sözleşmesinin bozulduğunun ve artık hukuki sonuç doğurma özelliğini kaybetmiş olduğunun kabulü gereklidir. Bu nedenle bu sözleşmeye dayanılarak hak istenemez. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince 09.03.1974 tarihli sözleşmeye dayanılarak açılan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                Ayrıca, tapulu bir taşınmazın mülkiyet hanesinin değiştirilmesine yönelik iptal ve tescil davaları kural olarak tapu sicilinde malik görünen kişilere, malik görünen gerçek kişinin ölmüş olması durumunda ise mirasçılarına yöneltilir. Mahkemece; davanın, öncelikle tapu maliklerine, tapu malikleri ölü iseler Hazine hasım gösterilmek suretiyle açılacak mirasçıların tespiti davası ile belirlenecek mirasçılarına yöneltilmesi açısından davacıya süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin denetlenmesi, akabinde az yukarıda yapılan açıklamalar da göz önünde bulundurularak, toplanmış ve toplanacak delillere göre bir hüküm kurulması gerekirken, tüm bu hususlar gözardı edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  KARŞI OY (X): 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar, iptal davaları; İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar da, tam yargı davaları olarak sayılmıştır. İlgili idarelerin hareketsiz kalarak İmar Kanununda öngörülen sürede kamulaştırma yoluna gitmemek suretiyle taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlanması idari işlem ve eylem niteliğinde olup bu işlemin iptali ve bu işlem ve eylemden doğan zararın tazmini idari yargıda açılacak iptal ve tazminat davasının konusunu oluşturur....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dairemizin 18.11.2013 tarihli ve 2013/11749-10970 sayılı kararı ile dava, kadastro neticesinde 21.04.1999 tarihinde tapu kaydı oluşan taşınmaz hakkında TMK'nın 713/2 maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil isteği kabul edilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince de 10.12.2013 tarih 2013/22059-18844 sayılı kararı ile dosyanın aidiyet kararı ile Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 30.12.2013 gününde oybirilğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu