Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

    İddia sahibi bunu ispat etmekle yükümlü olup; görülmekte olan davada, tapu kayıt maliki Sami'nin öldüğüne dair davacı tarafça her hangi bir kayıt ibraz edilmemiştir. Davacı tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/2. (eski TKM m639/2) maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davasında, gaiplik kararının iptali için davacıya yetki verilmesi meselesine gelince; Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun eski 639/2, yeni 713/2. maddesindeki düzenlemedir....

      Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, davalılar ve dinlenen tanıklar mirasbırakanın başka taşınmazları olduğunu belirtmiş, davalılar bu taşınmazlara ilişkin olarak dosyaya tapu kayıtları ibraz etmiş oldukları halde mirasbırakana ait taşınmazlar bulunup bulunmadığı saptanmamıştır....

        Yine aynı kanunun tapu siciline ilişkin 1000. ve 1008. maddelerinde de bu irtifak hakkının tapu siciline tescil edilmesi gerekliliği belirtilmektedir. ./.. 2009/11904-13035 -2- Zorunlu geçit hakkının hukuki niteliği gereği leh ve aleyhine geçit tesisi istenen taşınmazların tapu siciline kayıtlı olmaları gerekir. 11.2.1959 tarihli ve 1958/14 Esas ve 1959/13 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında zorunlu geçit hakkının ancak tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında söz konusu olabileceği, tapu siciline kayıtlı olmayan yerler için böyle bir zorunluluk doğduğunda ise tapuya tescil gerekliliği yerine getirildikten sonra ihtiyaç sahibi kişinin talepte bulunmasının mümkün olduğu öngörülmüştür....

          Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." 1- Mahkemece dairemizin kaldırma kararına uygun olarak tapu iptal ve tescil istemi açısından gerekli harçlar alınmış davacının 26/02/1974 tarihli adi satış senedinde ki kişi olduğu yapılan araştırmada anlaşılmış ve davacının tapu iptal ve tescil istemi açısından adi senedin düzenleme tarihi itibarı ile taşınmazın tapulu taşınmaz olması tapulu taşınmazlardaki satışın resmi şekilde yapılması gerekeceği resmi şekilde yapılmayan satış işlemine dayanarak tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmekle tapu iptal ve tescil yönünden verilen red karanın isabetli olduğu anlaşılmıştır. 2- Davacının ikinci aşamadaki istemine gelince davacı dava dilekçesi ile öncelikle tapu iptal ve tescil istemiş olmadığı takdirde taşınmaza ödenen bedelin tahsilini istemiş 17/03/2011 tarihli duruşmada davacı vekili adi seneddeki edimlerin kısmen ifa edildiğini taşınmaz...

          Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından davacının kayıt maliki Saadet'in ölümüne dayandığı ve Saadet'in 2014 yılında öldüğü, dolayısıyla TMK 713/2 maddesi şartlarının davacı lehine oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, TMK 713/2 maddesi "ölmüş" ibaresine dayalı açılan tapu iptal ve tescil davalarında davacının kimin ölümüne dayandığının veya bu yöndeki beyanının bir önemi bulunmayıp, davacının dava konusu ettiği taşınmazın kayıt malikinin ölmüş olması ve davacının bu taşınmazda malik sıfatıyla 20 yıllık zilyetliğinin (Anayasa Mahkemesinin iptal tarihine kadar) bulunuyor olması ile taşınmazda intikal işlemlerinin belirtilen tarih aralığında yapılmamış olması yeterlidir....

          nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

            Hukuk Dairesi         2009/7132 E.  ,  2010/220 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı 15.7.1996 tarihli davasında önalım nedeniyle payın iptali ve tescil isteminde bulunmuş, 8.7.1997 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar 19.1.1999 tarihinde kesinleşmiştir. Yargılama aşamasında taşınmazın üzerine ihtiyadi tedbir konulmadığından önalıma konu pay ilk olarak 5.8.1997 tarihinde önce üçüncü kişiye satılmış, payı iktisap eden üçüncü kişi de satın aldığı bu payı önalıma konu karar kesinleştikten sonra 16.6.2000 bir başka kişiye satmıştır. Davacı bu satışların muvaazalı olduğunu belirterek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Önalım davasında verilen karar kesinleştikten sonra yapılan satıştan dolayı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmaktadır. Davanın bu açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'ne aittir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; davacı ...’ın, davalı kardeşi ... ve oğulları adına kadastro yoluyla tescil edilmiş olan taşınmazlar ile ilgili tarafların tescil sonrasında haricen anlaşmalarına rağmen davalı ...'un anlaşma edimini yerine getirmediğini açıklayarak kadastro öncesi hukuki sebep olan miras hakkına dayanarak miras payı oranında dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tescil talebinde bulunduğu, davacının ve davalı ...'un muris babalarının kadastro öncesi 1973 yılında ölmüş olduğu, davacının Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesinde yazılı miras taksim sözleşmesine dayalı bir talepte bulunmadığı, talebinin kadastro öncesi sebebe dayanmakta olduğu anlaşılmaktadır....

                Dairesinin 03/08/2018 tarih 1085 sayılı iş bölümü kararı gereğince; Kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında açılan tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar ve de kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dahil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 sayılı Kadastro Kanunu m.12) tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlara ilişkin istinaf incelemesi Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin görevindedir. Bu nedenle dosyanın HMK'nun 352. maddesi gereğince Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda Açıklandığı Üzere; Yüksekova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/169 Esas, 2019/44 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin görevinde olduğundan dosyanın HMK'nun 352. maddesi gereğince Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2....

                UYAP Entegrasyonu