Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargılama sırasında yapılan keşifte davacının davaya konu yaptığı ve bilirkişi raporuna ekli krokide (A ve B) harfleriyle gösterilen sırasıyla 5863,04 m² ve 3247,31 m² yüzölçümündeki taşınmazların yine sırasıyla ... köyü, 101 ada 1 ve ... beldesi, ... mahallesi 168 ada 1 sayılı orman parselleri içinde, tapulu yer oldukları anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taşınmazlar tapulu olduğundan ve tapu maliki olmayan davalı ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle, davacılar Hazine ve Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiş, hükü davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ve tapu iptal ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu ... köyü ve ... beldesi, ... mahallesinde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı içinde bırakılmıştır....

    üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde; a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

      e satış suretiyle devrettiği, davacının temliklerin muvazaalı ve mirastan mal kaçırma amacı ile yapıldığını iddia ederek ... ve ... 'e velayeten eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkân tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlamaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği dolu pafta sistemi genel ilkesi ile bağdaşmaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; tapusuz taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava; kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı satın alma yoluyla tapu iptal ve tescil, ayrıca tapu malikinin ölüm nedenine dayalı TMK 713/2 de tarif edilen olağanüstü zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Kadastrodan önceki hukuki sebep yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3 maddesi gereğince mahkemece hak düşürücü süreden verilen karar doğru olduğu gibi tapulu taşınmazların haricen satışı doğru olmadığından satın alma olgusuna dayalı tapu iptal ve tescil isteğinin de reddine karar verilmiş olması doğrudur. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde tapu malikinin öldüğünü belirtmek suretiyle tapu iptal tescil isteğinde de bulunmuş olmakla TMK md. 713/2 ölüm nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir....

            Davalılar, tapu iptal tescil isteminin reddini savunmuşlar, eldeki dava ile birleştirilen davalarında da 4, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, temliken tescil isteğinin kabulüne, birleşen dava yönünden de 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara davalılar Kadir ve Şerif Kapaklı'nın elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, elatmanın önlenmesi isteminde bulunan birleşen davanın davacıları temyiz etmişlerdir. Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali tescil, birleştirilen dava ise tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Temliken tescil isteğinde bulunan davacılar 27.12.1957 tarihli senede dayanarak taşınmaz üzerine iyiniyetle bina yaptıklarını ileri sürmektedirler....

              İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, Osmaniye ili, Düziçi ilçesi, Çamiçi köyü, 112 ada 1 parsel sayılı ve T3 adına arsa vasfı ile kayıtlı bulunan taşınmazın davalı adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile, davacı T1 adına tapuya kayıt ve tesciline yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (Kişilerce Özel Mülke Konu Olduğu İddiasıyla Açılan) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir....

              Sözü edilen bu parsellerin ve bu parsellerin bitişiğindeki diğer parsellerin hukuki durumu da çekişmeli parsellerle aynıdır. 1744 Sayılı Yasada tapu kaydından sözedildiği, taşınmazlar hakkında orman sınırı içine alınmadan önce oluşturulan iskan kayıtları tapu kaydı niteliğinde almadığı, tapu kayıtlarının da taşınmazlar orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulduklarından yasal değerinin bulunmadığından Hazinenin tapu iptal ve tescil davaları kabul edilmiş ve dairece onanmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 48 ada 23, 113 ada 4, 119 ada 35 ve 120 ada 12 parsel sayılı taşınmazların davalı babası ... tarafından öteki davalı eşi ...'a düşük bedelle mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak satış suretiyle devredildiğini, ......

                  ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzük"ün 34. maddesi "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler....

                    UYAP Entegrasyonu