İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; " Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....
-TL'ye artırmış tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, 30511,00.-TL'nin taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 28/11/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir....
Dava konusu taşınmazın 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin sözü edilen kesinleşmiş mahkeme kararı, Orman Yönetimi tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamaz. Orman Yönetiminin taraf olmadığı, Hazinenin tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin mahkeme kararı karşısında, kesinleşen orman kadastrosu daha ... bir delil sayılır. Kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve hukuken orman olan taşınmaz hakkında, kadastro yoluyla oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2013 NUMARASI : 2012/203-2013/873 Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi.................okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, davacılar 507, 508, 525 ve 1526 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak davalarını atiye terkettiklerini bildirmişler ancak davalı buna muvafakat etmemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 507,508 ve 1526 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından 3.kişilerden satın alma yoluyla edinildiği; 1525 parsel sayılı taşınmaz ve 1761 parsel sayılı...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin; "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;" şeklinde başlayan birinci fıkrasının (a) bendinde; "tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İptali Ve Tescil ... ... ve müşterekleri ile ... Şahin ve müşterekleri, davalı-karşı davacı ... Atay aralarındaki iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen ........2005 gün ve 39/222 sayılı hükmün ...'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı ......
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6....
Bunun dışında tapulu taşınmazların TMK'nun 706, TBK'nun 237, 2644 sayılı TK'nun 26. maddesi gereğince alım ve satımları resmi şekilde yapılmadığı sürece hukuken geçerli bir sonuç doğurmayıp, alıcıya herhangi bir hak bahşetmez, TMK'nun 713/1. maddesine dayalı istek hakkında da hiç şüphesiz olumlu bir sonuç doğurmaz. Yani, tapulu taşınmazların kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmesi mümkün değildir. Bunun istisnalarından birini TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan hukuki sebeplere dayalı olarak açılan davalar oluşturmaktadır....
den intikal eden davalılar adlarına kayıtlı payların iptal edilerek davacıların murisi ... oğlu ..., ... oğlu ... ve mirasçılarının zilyetlik ve mirasçılık paylarına göre adlarına tapuya kayıt ve tescilini, taşınmazın bir kısmı kamulaştırılıp davalılar bu yönden haksız yere para almış olduklarından 57.515,12 TL sebepsiz zenginleşme tutarının yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın tümden reddini savunmuş olup, dahili davalılar ise haklarında açılan davayı tapu iptal tescil isteği yönünden kabul ettiklerini bildirmiştir....
Dosya arasında bulunan keşif tutanağına, fen bilirkişileri tarafından düzenlenen krokili raporlara, kadastro tutanağına ve tapu kayıtlarına göre davacı ... tarafından adına tescili istenen taşınmaz bölümlerin öncesi 2 nolu kadastro parseli olan 118 ve 151 parsel sayılı taşınmazlar kapsamında kaldığı sabittir. 2 parsel sayılı taşınmaz Ziraat Meslek Okulu kadastro çalışma alanında kalmakta olup Tapulama Kanuna göre yapılan Tapulama Çalışması ilan edilerek itiraz edilmeksizin 16.10.1986 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize konu dava 23.07.2012 tarihinde açılmıştır. Derdest dosyalara uygulanması gereken 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3 maddesi uyarınca kadastrodan önceki haklara dayanılarak açılan iptal tescil davaları 10 yıllık hak düşürücü süreye tabidir....