"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi yapma görevi Yargıtay Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıdaki nedenle dosyanın adı geçen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.634, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, tapulu taşınmazın hakkında harici satış ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 8.) Hukuk dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği anlaşıldığından yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacının davalıların murisinden 29.5.1990 tarihli tapu harici sözleşme ile tapulu taşınmazdan bir bölümü 26,4 YTL ye satın alarak kullanmaya başladığı,taşınmazın ifrazı yapılıp müstakil tapusu alındığı halde davacıya tapu verilmediği davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine 2009/826-9636 ilişkin karar 11.4.2008 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın 16.3.2006 tarihinde üçüncü kişiye satıldığı hususları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.634, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....
Davacı ise, 26.02.1992 tarihli satış sözleşmesine dayanmaktadır. Satın alma tarihi olan 26.02.1992 tarihinden öncede dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı bir yer olduğu belirlenmiştir. Daha sonra yenileme kadastrosunu görmüş ve bu kadastro işleminden sonra oluşan 2530 ada 318 sayılı parselde kayıt sahibi bulunan ve yukarıda ismi verilen kişiden harici satış senedinde yazılı miktarda taşınmazın satın alındığı saptanmıştır. Belirlenen bu olgular karşısında taşınmazın satın alındığı tarihte tapulu olması nedeniyle yapılan harici satışın TMK.nun 706, BK.nun 213, 2644 sayılı TK.nun 26 ve Noterlik Kanununun 60. maddesi gereğince resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve alıcıya herhangi bir hak bahşetmez. TMK.nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir geçerlilik koşulu olup, kanıtlanma koşulu değildir. Mahkemenin kararında gösterdiği gerekçe noterde düzenleme şeklinde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri için söz konusu olabilir....
Tapulu taşınmazlar TMK 706, BK 237 ve TK 26. maddeleri uyarınca tapu memuru önünde yapılacak resmi işlem ile devredilir. Bu şekil taşınmazların devrinin geçerlilik şartı olup tapu dışı satışlara taşınmazın mülkiyetinin devri yönünde hukuki değer vermez. Geçerlilik şartı olan bu hükme aykırı düzenlenen sözleşmeler geçersizdir. Bu nedenle tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile devri mümkün değildir. (Yargıtay l. HD 01.07.2008 gün 3589- 8256 sayılı Kararı) TMK 730 TK 26 Noterlik Kanunu 60 ve 89. maddeler de benzer düzenleme içermektedir. Resmi şekilde düzenlenmemiş olan ve geçerli olmayan tapulu taşınmaz satış sözleşmesine istinaden tapu iptali ve tescil talep edilemez. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının resmi şekilde düzenlenmemiş geçersiz (şifahi) sözleşme nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği gözetilmelidir....
Dosya kapsamından; davacı ile davalılar arasında 27.05.1992 tarihinde harici taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığı, kararlaştırılan satış bedelinin davalılara ödenmesine müteakip taşınmazın zilyetliğinin davacı tarafa devredildiği, zilyetliği kendisine devredilen taşınmaz üzerine davacı tarafından ev vs. muhtesat yapıldığı ve taşınmazın dava tarihi itibariyle halen davacının kullanımında olduğu ancak harici satış sözleşmesine konu Saraycık köyü 241 parsel sayılı taşınmazın, hem harici satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte hem de dava tarihi itibariyle tapuda dava dışı 3. kişiler adına kayıtlı olduğu ve davacı tarafın gerek dava dilekçesinde gerekse yargılama sırasında belirttiği üzere, satış sözleşmesine konu olan ve davacının kullanımında bulunan taşınmaza ilişkin olarak, tapu maliki olan dava dışı 3.kişiler tarafından ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı anlaşılmakta olup bu itibarla davacının, harici satış sözleşmesi gereğince davalı tarafa ödemiş olduğu satış bedelini davalılardan...
Mahkemece davacının açmış olduğu alacak davası zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, 07.06.1939 tarih ,1936/31 Esas ve 1939/47 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesine konu edilerek ödenen satış bedelinin,sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle geri iadesine ilişkin B.K. 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi,satış bedeline ilişkin paranın verildiği tarih değil, sözleşme geçersiz olsa da satıcının rıza ve ihtiyariyle taahhüdünü her zaman yerine getirebileceği göz önüne alınarak bunun ifasını beklemek durumunda bulunan alıcı için ancak davaya konu taşınmazın tapuda ferağ ümidinin ortadan kalktığı veya ifanın imkansız hale geldiği .... tarihtir....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; satış vaadi sözleşmesine dayanarak 40 yılı aşkın süredir davacıların dava konusu taşınmazı kullandıklarını, tanık beyanlarının da bunu doğruladığını, davalarının sırf satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili davası olmayıp aynı zamanda zilyetliğe ilişkin olduğunu, somut olayda tapulu taşınmaz için resmî şartın öne sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini belirtmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin naklinin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için sözleşmenin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 70; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237; 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddeleri uyarınca resmî biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur. 3....
Davacı ise, 10.04.1989 tarihli satış sözleşmesine dayanmaktadır. Satın alma tarihi olan 10.04.1989 tarihinden öncede dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı bir yer olduğu belirlenmiştir. Daha sonra yenileme kadastrosunu görmüş ve bu kadastro işleminden sonra oluşan 2530 adasayılı parselde kayıt sahibi bulunan ve yukarıda ismi verilen kişiden harici satış senedinde yazılı miktarda taşınmazın satın alındığı saptanmıştır. Belirlenen bu olgular karşısında taşınmazın satın alındığı tarihte tapulu olması nedeniyle yapılan harici satışın TMK.nun 706, BK.nun 213, 2644 sayılı TK.nun 26 ve Noterlik Kanununun 60. maddesi gereğince resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve alıcıya herhangi bir hak bahşetmez. TMK.nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir geçerlilik koşulu olup, kanıtlanma koşulu değildir. Mahkemenin kararında gösterdiği gerekçe noterde düzenleme şeklinde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri için söz konusu olabilir....